Distress

Distress nedir English: Ali was distressed. Turkish: Ali sıkıntılıydı. English: The ship's captain ordered the radio operator to send a distress signal. Turkish: Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emr...

Distress frequency nedir : Acı çektirmek. Tehlike (gemi). Sıkıntıya sokmak. Dert. Acı. Acı vermek. Üzüntü. Sıkıntı vermek. Üzmek. Istırap vermek. Frequency : Saniyedeki titreşim sayısı. tekrenk ışık için titreşim sayısı = c/x (c = ışığın saniyedek...

Distress rocket nedir : Sıkıntıya sokmak. Üzüntü. Acı çektirmek. Endişe uyandırmak. Haciz. Felaket. El koymak. Endişelendirmek. Izdırap. Sıkıntı. Rocket : Roket atmak. Fırlamak. Füze. Roka. Jülyen. Papara. Havai fişek. Hardalgiller (brassicacea...

Distress signal nedir English: The ship's captain ordered the radio operator to send a distress signal. Turkish: Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti. : Kahretmek. Sıkıntı. Üzüntü. El koymak. Istırap. Haciz...

Distress wavelength nedir : Dert. Sıkıntıya sokmak. Kahretmek. Üzmek. Endişelendirmek. Felaket. Tehlike. Üzüntü. Haciz. Sıkıntı. Wavelength : Devirsel bir dalganın yayılma doğrultusunda, salınımı aynı evrede olan ve birbirini izleyen iki noktası ar...

Distressed area nedir : Kederli. Yoksul. Sıkkın. Kahırlı. Üzüntülü. Endişeli. Yıpranmış. Sıkıntılı. Tükenmiş. Talihsiz. Area : Bir cismin, uzunluk birimi üstikisi ila ölçülen yüzeyi. Bir araştırma evrenini sınırlayan uzamsal ya da yersel kesim....

Distresses nedir : Şanssız. Üzüntülü. Sıkkın. Dertli. Fakir. Sıkıntılı. Kederli. Talihsiz. Yoksul. Endişeli. Distressed area : İşsizliğin yoğun olduğu bölge. Yoğun işsizlik bölgesi. Fakirliğin yoğun olduğu bölge. [#Distressed areas : Yoğun...

Distressfully nedir : Tedirgin edici. Sıkıntılı. Acıklı. Üzücü. Izdıraplı. Distressfulness : Problemlerle boğuşma durumu. Üzücülük. Zorluk içinde olma. Izdıraplı olma. Sıkıntılılık. Sözcükler, direkt olarak Distressfully ile ilgili eş anlamlı...

Distressing nedir English: That is a distressing story. Turkish: Bu acıklı bir hikaye. English: That's really distressing. Turkish: O gerçekten üzücü. : Üzücü bir şekilde. Acıklı bir biçimde. Distress call : İmdat çağrısı. S.o.s. ...

Distress call nedir : Üzüntü. Dert. Acı. Izdırap. Sıkıntı. Istırap vermek. Tehlike. Felaket. Sıkıntıya sokmak. Üzmek. Call : Adamla getirtme. Adlandırmak. Aramak. Farzetmek. Seslenmek. Söylemek. Adlandırılmak. Bilgisayar, hukuk alanlarında ku...

Distress freight nedir : Endişelendirmek. Sıkıntıya sokmak. Tehlike (gemi). Sıkıntı. Dert. Endişe uyandırmak. Istırap vermek. Felaket. Acı çektirmek. Sıkıntı vermek. Freight : Yük treni ile taşımak. Taşıma. Eşya. İktisat, ekonomi alanlarında kul...

Distress oneself nedir : Istırap vermek. Tehlike (gemi). Acı vermek. Izdırap. Kahretmek. Istırap. El koymak. Dert. Endişe uyandırmak. Acı çektirmek. Oneself : Bizzat. Kendisi. Kendi kendine. Kendi. Kendini. Kendi kendini. Kendine. [#Distress cal...

Distress selling nedir : El koymak. Sıkıntı vermek. Acı çektirmek. Endişelendirmek. Acı. Felaket. Sıkıntı. Acı vermek. Istırap. Kahretmek. Selling : Satıcılık. Satış. Satı. Satmak. Satım. [#Distress call : İmdat çağrısı. S.o.s. Distress freight ...

Distress wave nedir : Sıkıntı. Kahretmek. El koymak. Haciz. Sıkıntıya sokmak. Tehlike. Üzmek. Acı. Haczetmek. Izdırap. Wave : Ünalgı tolkunu. El etmek. Kendisini zamanca ve uzayca düzenli olarak yineleyen ve bir ortamda değişmeden hızla ilerl...

Distressed nedir English: Ali appears distressed. Turkish: Ali sıkıntılı görünüyor. English: The news distressed her. Turkish: Haber onu sıkıntıya soktu. English: Jane was distressed. Turkish: Jane sıkıntılıydı. English: Ali...

Distressed areas nedir : Yıpranmış. Kahırlı. Talihsiz. Üzgün. Yoksul. Endişeli. Sıkıntılı. Sıkkın. Fakir. Tükenmiş. Areas : Yüzölçümü. Bölge. Bodrum girişi. Harekat bölgesi. Alan. [#Distressed area : İşsizliğin yoğun olduğu bölge. Yoğun işsizlik...

Distressful nedir : Üzücü bir şekilde. Acıklı bir biçimde. Distressfulness : Sıkıntılılık. Problemlerle boğuşma durumu. Zorluk içinde olma. Üzücülük. Izdıraplı olma. [#Distress call : S.o.s. İmdat çağrısı. Distress freight : Gemi tam yüklü ...

Distressfulness nedir : Sıkıntılı. Izdıraplı. Acıklı. Tedirgin edici. Üzücü. Distressfully : Acıklı bir biçimde. Üzücü bir şekilde. Sözcükler, direkt olarak Distressfulness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan ...

Distressingly nedir : Üzüntü verici. Izdıraplı. Acıklı. Acı veren. Tedirgin edici. Üzücü. Üzüntülü. Istırap verici. Sözcükler, direkt olarak Distressingly ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabil...