Good

Good nedir English: "Celestial Wives of the Meadow Mari" is a very good movie. Turkish: "Celestial Wives of the Meadow Mari" çok iyi bir film. English: "Any good news in today's paper?" "No, nothing in particular." Turkish:...

Good and nedir English: Accept both good and bad. Turkish: Hem iyiyi hem de kötüyü kabul et. English: Ali believes that there are good and evil demons. Turkish: Ali iyi ve kötü cinler olduğuna inanır. English: Ali is good and d...

Good at nedir English: According to what they say, that boy is very good at singing. Turkish: Onların dediğine göre, o çocuk şarkı söylemede çok iyi. English: Akira is good at playing tennis. Turkish: Akira tenis oynamada iyid...

Good buy nedir English: It was a good buy. Turkish: Bu iyi bir alıştı. English: That's a good buy. Turkish: Bu iyi bir satın alma. English: This was a really good buy. Turkish: Bu gerçekten iyi bir alıştı. : Çıkar. Sağlam....

Good bye nedir English: Good bye, and thanks. Turkish: Hoşça kal ve teşekkürler. English: How do you say "good bye" in German? Turkish: Almanca "güle güle" nasıl denir? English: Good bye! Turkish: Hoşça kalın. English: I w...

Good day nedir English: Ali was having a good day in his new home. Turkish: Ali yeni evinde iyi bir gün geçiriyordu. English: It certainly is a good day for a picnic. Turkish: Piknik için kesinlikle güzel bir gün. English: To t...

Good evening nedir English: Good evening, everyone. Turkish: Herkese iyi akşamlar. English: Yesterday we had a good evening with my brothers and friends, and a very nice barbecue. Turkish: Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güze...

Good fellow nedir English: He is a good fellow. Turkish: O, iyi bir adamdır. English: For all his faults, he is a good fellow. Turkish: Tüm hatalarına rağmen, o iyi bir adam. English: He was a good fellow at heart. Turkish: K...

Good film nedir English: Do you know a good film? Turkish: İyi bir film biliyor musun? English: Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them. Turkish: Dün televizyonda aynı saatte üç ...

Good afternoon nedir English: Good afternoon. Turkish: Tünaydın. English: Good afternoon. Excuse me, I'm looking for Loretta. Turkish: Tünaydın. Affedersiniz, Loretta'yı arıyorum. English: Good afternoon, Professor Pérez. Turkis...

Good agriculture practices nedir : İyi. Emin. Hayırlı. İyilik. Sağlamlaştırmak. Yarar. Güzel. Çok. Sağlığa yararlı. Yararlı. Agriculture : Topraktan çeşitli ürünler elde etmeye ve geniş anlamıyla hayvancılığa da dayanan yaşamsal etkinlik. Çiftçi. Çiftçili...

Good appetite nedir English: He has a good appetite. Turkish: Onun iyi bir iştahı var. English: A good appetite is a good sauce. Turkish: İyi bir iştah iyi bir sostur. English: I have a good appetite this morning. Turkish: Bu s...

Good breeding nedir : Emin. Dolu dolu. Çok. Yarar. Hayırlı. Güzel. Sağlam. Uslu. İyilik. Menfaat. Breeding : Görgü kuralları. Kuluçka. Özellikle tırıs ve dörtnal koşma sırasında ve konkur atlarında daha çok görülen, atın yürürken arka ayak na...

Good by nedir English: She walked away without saying good bye. Turkish: Hoşça kal demeden yürüdü gitti. English: I waved good bye and then walked away. Turkish: [#Veda]laştım sonra uzaklaştım. English: Good bye, and thanks. ...

Good copy nedir English: This painting is a good copy of the original. Turkish: Bu tablo orijinalin iyi bir kopyası. : Emin. Uslu. Menfaat. Güzel. Doğruluk. Sağlamlaştırmak. Sağlığa yararlı. Çok. Hayırlı. Yararlı. Copy : Kaynak veril...

Good delivery nedir : Menfaat. Güzel. Hayırlı. İyilik. Yararlı. Yarar. Doğruluk. Uslu. Hayır. Çok. Delivery : Sevkiyat. Servis. Konuşma. Dağıtım. Teslimat. Bilgisayar, hukuk, iktisat, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir şeyi, ve...

Good faith nedir : Hayırlı. Hayır. Sağlam. Dolu dolu. Yarar. Yararlı. Sağlamlaştırmak. Çıkar. Uslu. İyilik. Faith : Vaat. Hıyanet. Güçlü inanç. [#İnanç. Söz. Emniyet. İtikat. İman. İtimat. good faith : İyi niyetle. Samimiyetle. Dürüst. İyi...

Good fellowship nedir : Yararlı. Çıkar. Sağlamlaştırmak. Yarar. Güzel. Sağlam. Dolu dolu. Hayır. Çok. İyilik. Fellowship : Türküm. Dostluk. Kurum. Duygularını paylaşma. Başkasının halinden anlama. [#Birlik. Paydaşlık. Dernek. Burs. Birdem vakfı...

Good for nedir English: Ali is too good for you. Turkish: Ali seni için çok iyi. English: Ali is no good for you. Turkish: Ali sizin için iyi değil. English: A day on the road is good for you. Turkish: Yol üzerinde bir gün...