Bu sayfada Heyke ne demek nedir heyke hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi heyke resimleri yazıları türkçesi ne demek heyke ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller heyke hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Heyke nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Derince kap, kâse. heykel gibi : hareketsiz, duygusuz çok güzel (vücut). heykelini dikmek : türlü alanlarda üstün başarı gösteren kimselere değerbilirlik göstermek. Balmumu heykelciliği : (Heykel)...
Heykelci nedir "Heykelci" ile ilgili cümleler Güzel Sanatlar alanındaki anlamı: (Heykel) Heykel yapan sanatçı. İngilizce'de Heykelci ne demek? Heykelci ingilizcesi nedir?: sculptor Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yon...
Heykelcilik nedir Heykelci : Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş, yontucu. Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü. Heykeltıraşlık : Heykel...
Heykelleştirmek nedir Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü. Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, k...
Heykelsütun nedir Heykelsütun; Güzel Sanatlar alanında kullanılan bir sözcüktür. Güzel Sanatlar'daki anlamı: (Mimarlık) Yunan tapınaklarında ve Uyanış Çağı mimarlık yapıtlarında, sütun üstü kirişlerini taşıyan kadın ya da erkek betili sütu...
Heykeltıraşlık nedir "Heykeltıraşlık" ile ilgili cümle Heykeltıraş : Heykelci. Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü. Heykelcilik : Heykel...
Heyket nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Masal. Eğlenceli konuşma. Yergi, kovuculuk. Heyke : Derince kap, kâse Heyket etmek : Konuşmak. Heyket vermek : Haber vermek. Eğlenceli : Eğlendiren, hoşa giden. Eğlence : Eğlenme işi, sefahat. Neş...
Heyket vermek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Haber vermek. Heyke : Derince kap, kâse Heyket : Masal. Eğlenceli konuşma. Yergi, kovuculuk. Verme : Vermek işi. Vermek : Üzerinde, elinde ya da yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletme...
Heykel nedir Heykel; kökeni arapça dilinden gelmektedir. "Heykel" ile ilgili cümle örnekleri Güzel Sanatlar alanındaki anlamı: (Heykel) Taş, tunç, ağaç, kil, alçı ve benzeri gereçlerden, yoğrumsal değerler düşünülerek biçimlendirilmiş ...
Heykel altlığı nedir Heykel altlığı; Güzel Sanatlar alanında kullanılan bir terimdir. Güzel Sanatlar'daki anlamı: (Heykel) Heykelin üzerine yerleştirildiği altlık. Heyke : Derince kap, kâse Altlı : Altı olan. Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, a...
Heykelci kalemi nedir Güzel Sanatlar alanındaki anlamı: (Heykel) Heykelcilerin taş, kil, alçı gibi gereçleri biçimlendirmek için kullandıkları kesici, düzeltici ve yontucu araçlara verilen genel ad. Heykelci : Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş,...
Heykelleştirme nedir Heykelleştirme; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır. Heyke : Derince kap, kâse Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen e...
Heykelli nedir Heykelli; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. "Heykelli" ile ilgili cümle Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser...
Heykeltıraş nedir Heykeltıraş; kökeni arapça, farsça dillerine dayanır. "Heykeltıraş" ile ilgili cümle örnekleri Heykel : Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen ese...
Heykeri nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çevresine altın paralar dizilmiş olan üçgen biçiminde gümüş nazarlık. Heyke : Derince kap, kâse Altın para : Altından dökme para. Nazarlık : Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parças...
Heyket etmek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Konuşmak. Etme : Etmek işi Heyke : Derince kap, kâse. Heyket : Masal. Eğlenceli konuşma. Yergi, kovuculuk. Etmek : Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Demek, söylemek. Eşit...