Laugh

Laugh nedir English: A teacher should never laugh at a student who makes a mistake. Turkish: Öğretmen hata yapan bir öğrenciye asla gülmemeli. English: "Oh my God! What kind of laugh was that?" — "Oh, nothing serious! Mary is pra...

Laugh at danger nedir : Gülme. Sevinmek. Kahkahayla gülmek. Hande. Gülüş. Gülüşme. Gülerek neden olmak. Kahkaha atmak. Eğlenmek. Gülmek. At : De. Bir hareketin hedefini gösterir. Ye. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. Üzerinde. Bir miktarı g...

Laugh away nedir : Hande. Gülüşme. Gülmek. Kahkaha atmak. Gülerek neden olmak. Gülüş. Sevinmek. Gülme. Eğlenmek. Kahkahayla gülmek. Away : Deplasmanda oynanan. Durmadan. Uzakta. Yola çıkmış. Deplasmanda. Uzak. Deplasman maçı. Yok. Devamlı....

Laugh heartily nedir : Kahkaha atmak. Gülüşme. Hande. Gülme. Kahkahayla gülmek. Sevinmek. Gülüş. Gülerek neden olmak. Gülmek. Eğlenmek. Heartily : Candan. Çok. Fazla. İyi niyetle. İçtenlikle. Gayretle. İstekle. Fazlasıyla. Cesaretle. Aşırı der...

Laugh line nedir : Gülmek. Eğlenmek. Gülme. Kahkahayla gülmek. Hande. Gülüşme. Kahkaha atmak. Gülerek neden olmak. Sevinmek. Gülüş. Line : Sıralamak. Sahne yukarısındaki palangalar yoluyla sarkıtılıp çekilebilen, genellikle çelikten yapılm...

Laugh oneself silly nedir : Gülmek. Kahkahayla gülmek. Kahkaha atmak. Gülme. Gülüşme. Sevinmek. Gülerek neden olmak. Eğlenmek. Hande. Gülüş. Oneself : Kendi kendini. Kendi kendine. Kendini. Kendisi. Kendi. Bizzat. Kendine. [#Silly : Bön. Saçmalayan...

Laugh over nedir : Kahkaha atmak. Sevinmek. Gülüşme. Eğlenmek. Gülmek. Gülüş. Kahkahayla gülmek. Hande. Gülerek neden olmak. Gülme. Over : Yukarıya. Yukarıda. Üzerine. Üstüne. Devirmek. Sona ermiş. Aşkın. Üzerinden. Fazladan. Fazla. [#Laug...

Laugh to scorn nedir : Gülüş. Eğlenmek. Hande. Kahkaha atmak. Gülüşme. Kahkahayla gülmek. Gülmek. Sevinmek. Gülerek neden olmak. Gülme. To : Arasında. Göre. Kala. Karşı. İla. -mek -mak (mastar). E doğru. Oranla. Ye. İle. [#Scorn : Küçük görmek...

Laughably nedir : Acayip. Gülünecek. Gülünür. Gülünç. Tuhaf. Komik. Gülünesi. Laugh at : Alaya almak. Alay etmek. Gülüp geçmek. Birisine gülmek. Gülmek. [#Laugh at a joke : Komik hikaye anlatıldığı için kıkır kıkır gülmek. Muzipliğe veya ...

Laugh at nedir English: Ali didn't laugh at my joke. Turkish: Ali şakama gülmedi. English: A teacher should never laugh at a student who makes a mistake. Turkish: Öğretmen hata yapan bir öğrenciye asla gülmemeli. English: A Fre...

Laugh at a joke nedir : Kahkaha atmak. Hande. Eğlenmek. Gülüşme. Gülerek neden olmak. Gülme. Sevinmek. Kahkahayla gülmek. Gülmek. Gülüş. At : Hatta. Ya. E. Da. Üzere. Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır. Bir hareketin hedefini gösteri...

Laugh at my expense nedir : Gülüş. Eğlenmek. Hande. Gülerek neden olmak. Gülme. Gülmek. Kahkahayla gülmek. Sevinmek. Kahkaha atmak. Gülüşme. At : Ye. Üzerinde. De. A. Bir miktarı göstermek için kullanılır. Hatta. Bir iş veya hareketten bahsederken ...

Laugh down nedir : Kahkaha atmak. Gülmek. Sevinmek. Hande. Gülme. Gülüş. Kahkahayla gülmek. Gülerek neden olmak. Gülüşme. Eğlenmek. Down : Yıkmak. Yere sermek. Aşağı. Yere yıkmak. Düşürmek. Aşağıya doğru. Alaşağı etmek. Çökmek. Boyunca. [#...

Laugh like a drain nedir : Gülmek. Hande. Kahkaha atmak. Gülme. Gülüş. Gülüşme. Sevinmek. Kahkahayla gülmek. Eğlenmek. Gülerek neden olmak. Like : Bağ.gibi. İstemek. Hazzetmek. Sempati duymak. -in özelliği. Gibi. Aynı. -miş gibi. Benzeri. Hoşuna g...

Laugh off nedir : Gülmek. Hande. Gülüşme. Sevinmek. Kahkaha atmak. Kahkahayla gülmek. Gülerek neden olmak. Eğlenmek. Gülüş. Gülme. Off : Dışında. Kapalı. İndirmek. Öldürmek. Baş. Soğutmak. Başlangıç. Kalkmak. Yanılmak. [#Laugh at : Alaya ...

Laugh out of court nedir : Kahkahayla gülmek. Gülmek. Sevinmek. Kahkaha atmak. [#Eğlenmek. Gülüşme. Hande. Gülüş. Gülerek neden olmak. Gülme. Out : Dışarı. Bayılmak. Meydana çıkmak. Dışarı atmak. Çıkış. Çıkarmak. Dışarıda. Yanmak. Nakavt etmek. Dı...

Laugh softly nedir : Gülerek neden olmak. Kahkahayla gülmek. Hande. Gülüş. Sevinmek. Gülüşme. Eğlenmek. Gülme. Gülmek. Kahkaha atmak. Softly : Yavaş yavaş. Yumuşakça. Zeka olarak. İncelikle. Hafifçe. Yumuşak bir şekilde. Alçak sesle. Tatlılı...

Laughable nedir English: Laughter is the only cure against vanity, and vanity is the only laughable fault. Turkish: Kahkaha kibire karşı tek tedavidir ve kibir gülünebilir tek hatadır. : Güldürücü bir şekilde. Anlamsız bir şekilde. G...

Laughed nedir English: Ali laughed again. Turkish: Ali tekrar güldü. English: Ali couldn't understand why Mary laughed at him. Turkish: Ali Mary'nin ona niçin güldüğünü anlayamadı. English: Ali and Mary laughed at me. Tur...