Bu sayfada Lend ne demek nedir lend hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi lend resimleri yazıları türkçesi ne demek lend ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller lend hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Lend nedir English: Ali asked Mary to lend him three hundred dollars. Turkish: Ali Mary'den ona üç yüz dolar ödünç vermesini istedi. English: "Hold on," Dima said, taking out his phone. "I know someone who could lend me some mon...
Lend a helping hand nedir : Eklemek. Katkıda bulunmak. [#Vermek. Faizle borç vermek. İğreti vermek. Borç vermek. Faizle borç para verme. Katmak. Ödünç vermek. A : İngiliz alfabesinin birinci harfi. Pek iyi. Atom ağırlığı. En yüksek not. Bir. Miktar...
Lend an ear to nedir : Faizle borç para verme. Faizle borç vermek. Katkıda bulunmak. Borç vermek. Katmak. Ödünç vermek. İğreti vermek. Vermek. Eklemek. An : Bir. Bir (ünlülerden önce). (herhangi) bir. Sesli harf ile başlayan kelimelerin başınd...
Lend at interest nedir : İğreti vermek. Borç vermek. Katkıda bulunmak. Faizle borç para verme. Faizle borç vermek. [#Katmak. [#Eklemek. Ödünç vermek. At : Yanında. De. Ye. E. Da. Üzerinde. Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır. Bir zaman...
Lend ear nedir : Katkıda bulunmak. Vermek. Ödünç vermek. Faizle borç vermek. Eklemek. Borç vermek. Katmak. Faizle borç para verme. İğreti vermek. Ear : Başaklanmak. İşitme duyusu. Kulp. Dikkat. Duyma yeteneği. Kulak. Çıkıntı. Kulak verme...
Lend help to nedir : Eklemek. Faizle borç vermek. Ödünç vermek. Katkıda bulunmak. Vermek. Katmak. Faizle borç para verme. İğreti vermek. Borç vermek. Help : Acıyı dindirmek. Yararı olmak. Fayda etmek. Elinde olmak. Yardım. Yardımcı olmak. [#...
Lend money to somebody nedir : Ödünç vermek. Borç vermek. Eklemek. Vermek. Katkıda bulunmak. Faizle borç para verme. Faizle borç vermek. İğreti vermek. Katmak. Money : Servet. Bedel. Durağan olan, olmayan eşya değerini ölçen değişim aracı. eskiden güm...
Lend somebody money nedir : Borç vermek. Faizle borç vermek. Faizle borç para verme. Eklemek. Katkıda bulunmak. Ödünç vermek. İğreti vermek. Katmak. Vermek. Somebody : Önemli kimse. Önemli birisi. Kimisi. Bir kimse. Birisi. Bazısı. Kimse. Şahsiyet....
Lender nedir English: He has a slender figure. Turkish: O zarif bir görünüme sahip. English: Instead of eating vegetables, he puts them in a blender and drinks them. Turkish: Sebzeleri yeme yerine, o, onları bir doğrayıcıya k...
Lend a hand nedir English: Ali's only too happy to lend a hand where necessary. Turkish: Ali sadece gerektiği yerde yardım etmekten çok mutlu. English: Will you lend a hand? Turkish: Yardım eder misin? English: Will you lend a han...
Lend a hand to nedir : Katkıda bulunmak. Borç vermek. Ödünç vermek. Eklemek. Faizle borç para verme. Faizle borç vermek. İğreti vermek. Katmak. Vermek. A : Bir. Amperin simgesi. Pek iyi. Argonun simgesi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. La (mü...
Lend an ear nedir : Vermek. Katmak. Katkıda bulunmak. Ödünç vermek. Faizle borç para verme. İğreti vermek. Borç vermek. Faizle borç vermek. Eklemek. An : Bir. (herhangi) bir. Anabatik rüzgar. Bir (ünlülerden önce). Sesli harf ile başlayan k...
Lend assistance nedir : Faizle borç vermek. Katmak. Faizle borç para verme. Katkıda bulunmak. Ödünç vermek. İğreti vermek. Borç vermek. Eklemek. Vermek. Assistance : [#İmdat. Muavenet. Müzaheret. Destek. Kurtarma. Yardım. a hand : Yardım eli uz...
Lend countenance to nedir : Ödünç vermek. Faizle borç para verme. Eklemek. Vermek. Katkıda bulunmak. Faizle borç vermek. Borç vermek. İğreti vermek. Katmak. Countenance : Yüz vermek. Onay. Teşvik etmek. Göz yummak. Tasvip etmek. Desteklemek. Uygun ...
Lend emphasis to nedir : Borç vermek. Faizle borç para verme. Eklemek. Katmak. İğreti vermek. Ödünç vermek. Katkıda bulunmak. Vermek. Faizle borç vermek. Emphasis : Kuvvet. Ehemmiyet. Üzerinde durma. Önem. Üzerinde durulan nokta. Vurgulama. Oyun...
Lend itself to nedir : Vermek. Katmak. Katkıda bulunmak. Faizle borç vermek. Ödünç vermek. Faizle borç para verme. Eklemek. Borç vermek. İğreti vermek. Itself : Kendi. Bizzat. Kendini. Kendinde. Sadece. Kendisi. [#To : E doğru. Göre. Kala. -e ...
Lend oneself to nedir : Faizle borç vermek. Eklemek. Faizle borç para verme. Vermek. Ödünç vermek. Katkıda bulunmak. Borç vermek. İğreti vermek. Katmak. Oneself : Bizzat. Kendi. Kendini. Kendi kendine. Kendi kendini. Kendine. Kendisi. [#To : -e...
Lend wings to nedir : Ödünç vermek. Borç vermek. Faizle borç vermek. İğreti vermek. Faizle borç para verme. Eklemek. Katmak. Katkıda bulunmak. Vermek. Wings : Bezemi, alıcıya göre, iki yandan çevreleyen kanatlar. bu kanatlar arasında oyuncula...
Lender of last resort nedir : Ödünççü. Ödünç para veren. Faizle borç para veren. Ödünç veren. İkraz eden. Borç veren. Banka. Kredi açan. Borç para veren kişi. Borç veren kimse. Of : -nın. -den. Li. -li. -in. In. Karşı. -nin. İle ilgili. -dan. [#Last ...