Bu sayfada More ne demek nedir more hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi more resimleri yazıları türkçesi ne demek more ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller more hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
More nedir More; Gösteri, Tiyatro alanlarında kullanılan bir sözcüktür. Yerel Türkçe'deki anlamı: Yabançileği. Tiyatro'daki anlamı: Arnavut'un söylediği her tümceye eklediği sözcük. Teknik terim anlamı: Gölge ve ortaoyunlarında Arna...
More dead than alive nedir English: I feel more dead than alive. Turkish: Ölü gibi hissediyorum. : Daha fazla. Çok. Ayrıntılar. Daha (çok). Daha. Fazla şey. Fazlalık. Takriben. Ziyade. -den daha. Dead : Ölü (renk). Ölü. Gerilimsiz. Uyuşuk. Işığ...
More expensive nedir English: Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former. Turkish: Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı. English: Generally, mineral water is more expe...
More files nedir : Takriben. Fazla şey. Daha. Daha fazla. Ziyade. -den daha çok. Daha (çok). Ayrıntılar. -den daha. Daha çok. Files : Dosya. Eğe. Sıra. Dosya sayısı. İle ilgili dosyalar. Klasör. Törpü. Dosyalar. [#More and more : Gitgide. ...
More info nedir English: Ali wanted more information. Turkish: Ali daha fazla bilgi istedi. English: Contact Moustapha Jackson for more information. Turkish: Daha fazla bilgi için Mustafa Jackson'la irtibat kur. English: Call 1-...
More information nedir English: If you want to find out more information about this, please call us. Turkish: Bu konuda daha fazla bilgi bulmak istiyorsan lütfen bizi ara. English: Let's get some more information first. Turkish: Önce b...
More of a nedir English: I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing. Turkish: Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha em...
More often nedir English: I speak French more often than I speak English. Turkish: Fransızcayı İngilizceyi konuştuğumdan daha sık konuşurum. English: I think if I talked more often with a native speaker, my English skills would improv...
More options nedir : Daha çok. Daha fazla. Fazlalık. Çok. Daha (çok). Fazla şey. Takriben. Daha. -den daha çok. Ayrıntılar. Options : Alıcıya tanınan süre. Sıralama seçenekleri. Seçme hakkı. Opsiyonlar. Opsiyon. Tercih. Seçenek. Satın alma v...
More and more nedir English: Bank services are getting more and more expensive. Turkish: Banka hizmetleri gittikçe daha pahalı oluyor. English: As time went on, people grew more and more concerned about the matter. Turkish: Zaman ge...
More by token nedir : Çok. -den daha çok. Daha çok. Takriben. Ayrıntılar. Ziyade. Fazla şey. Daha. Daha (çok). Fazlalık. By : Tali. Geçip. Takma. Yakın. İkinci derecede. Geçecek biçimde. -e bakarak. Kadar. Nezdinde. Aşkına. [#Token : İz. İşar...
More difficult nedir English: A writer is somebody for whom writing is more difficult than it is for other people. Turkish: Bir yazar, yazmanın, kendisi için, başkaları için olduğundan daha zor olan birisidir. English: Is English more dif...
More feasible nedir : Ayrıntılar. Fazla şey. -den daha. Ziyade. Fazlalık. Daha fazla. -den daha çok. Çok. Daha. Daha (çok). Feasible : Fizibıl. Fizibil. Makul. Olanaklı. Uygulanabilir. Olurlu. Yapılabilir. Mümkün. Olası. Muhtemel. [#More and ...
More haste less speed nedir : Ayrıntılar. Fazla şey. Daha. -den daha çok. Fazlalık. Daha çok. -den daha. Çok. Ziyade. Daha fazla. Haste : Çabukluk. İvme. Hız. Acele. İvedi. İvedilik. Telaş. [#Less : Eksik. Eksi. Az. Çıkarılmak üzere. Daha az. Daha kü...
More infomation nedir : Daha. Takriben. Daha çok. Fazlalık. Daha (çok). -den daha. Daha fazla. Fazla şey. -den daha çok. Ayrıntılar. More and more : Arttıkça. Gitgide. Gittikçe. [#More by token : Munzam delil olarak. More dead than alive : Çok ...
More likely nedir English: Boys are more likely than girls to drop out of school. Turkish: Erkeklerin okuldan ayrılması kızlardan daha muhtemel. English: Due to injury to the cervix during dilation used in some abortions, your next bab...
More of an nedir : Fazla şey. Fazlalık. Daha fazla. -den daha. Ziyade. Daha çok. Daha (çok). Çok. Ayrıntılar. -den daha çok. Of : Li. Nin. -den övünerek bahsetmek. -den. Yüzünden. İle ilgili. In. -li. -nın. Karşı. [#An : Sesli harf ile baş...
More often than not nedir : Fazla şey. -den daha. Daha fazla. -den daha çok. Ayrıntılar. Takriben. Daha (çok). Çok. Daha çok. Ziyade. Often : Sık sık. Sıklıkla. Sık. Sıkça. Çok kez. Çok kere. Çok defa. Çoğu kez. Genellikle. [#Not : Değil. Asla. Eme...
More or less nedir English: Ali was able to live a more or less normal life after the operation. Turkish: Ali operasyondan sonra az çok normal bir hayat yaşayabildi. English: Ali and Mary are more or less the same weight. Turkish: ...