Bu sayfada Pound ne demek nedir pound hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi pound resimleri yazıları türkçesi ne demek pound ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller pound hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Pound nedir Pound; İktisat alanında kullanılan bir terimdir. İktisat terim anlamı: İngilterede kullanılan ağırlık birimi. [bkz: İngiliz Sterlini]. İngiliz sterlini : Büyük Britanya ulusal para birimi Sterlin : Yüz peniden oluşan İng...
Pound sterling nedir : Havanda dövmek. Çakmak. Ezmek. Küt küt atmak (kalp). Yumruklamak. İngilterede kullanılan ağırlık birimi. bk. ingiliz sterlini. Dövmek. Ağıla kapamak. Topa tutmak. Sterling : Pound. Gerçek. İngiliz lirası. [#Som gümüş. S...
Pound the pavement nedir English: Jeff had to pound the pavement for three months before he found a job. Turkish: Jeff bir iş bulmadan önce üç ay boyunca kaldırımları arşınlamak zorunda kalmıştı. : Dövmek. Dalgaya çarpmak (gemi). Çakmak. Tokm...
Poundages nedir : Libre başına ücret. Posta havalesi ücreti. Sahipsiz diye kapatılan hayvanları çıkarma ücreti. Haczi kaldırma masrafı. Libre başına alman ücret. Sterlin başına komisyon. Pound başına komisyon. Sterlin başına alınan vergi....
Poundals nedir : Pavndal. Paundal. Poundage : Sterlin başına komisyon. Pound başına komisyon. Posta havalesi ücreti. Haczi kaldırma masrafı. Libre başına alman ücret. Sterlin başına alınan vergi. Sahipsiz diye kapatılan hayvanları çıkarm...
Pounded nedir English: Hasan's car was impounded. Turkish: Hasan'ın arabası haczedildi. English: Tom's car was impounded. Turkish: Tom'un arabası haczedildi. English: Ali pounded his fists on the desk. Turkish: Ali masası...
Pounders nedir : Borç tasfiyesi için anlaşma yapan borçlu. Uzlaşan kimse. İlaçlar veya tedavi amaçlı maddeler karıştıran kimse. Birleştiren kimse. Expounders : Tefsir eden. Açıklayan kimse. Yorumlayıcı. İzah eden. Açıklayıcı. Yorumlayan ...
Pounds nedir English: Ali wanted to lose five pounds before summer vacation. Turkish: Ali yaz tatilinden önce beş kilo vermek istedi. English: Ali lost four pounds in body fat. Turkish: Ali vücut yağlarından dört paunt verdi....
Pound a beat nedir : Ezmek. Pound. Çarpmak. Havanda dövmek. Vurmak. Küt küt atmak. Çakmak. Yumruklamak. Dalgaya çarpmak (gemi). A : Pek iyi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Atom ağırlığı. Miktar belirtir. (herhangi) bir. İngiliz alfabesinin...
Pound into a jelly nedir : Pound. Yumruklamak. Ağıla kapamak. Dövmek. Havanda dövmek. Topa tutmak. Vurmak. İngilterede kullanılan ağırlık birimi. bk. ingiliz sterlini. Tokmaklamak. Dalgaya çarpmak (gemi). Into : -e. İçine. -a. E. Ye. Şekline. İçe...
Pound sterling area nedir : Küt küt atmak. Vurmak. Tokmaklamak. Havanda dövmek. Çakmak. Ezmek. Dalgaya çarpmak (gemi). Çarpmak. Topa tutmak. Sterling : İngiliz gümüşü. Saf. Pound. Değerli. İngiliz lirası. Sterlin. Sterling gümüş. Som gümüş. Som. Ge...
Poundage nedir : Libre başına ücret. Haczi kaldırma masrafı. Pound başına komisyon. Libre başına alman ücret. Posta havalesi ücreti. Sterlin başına alınan vergi. Sterlin başına komisyon. Impoundage : Tutukluluk. Hapis. Tutma. El koyma. H...
Poundal nedir : Pavndal. Paundal. Poundal. Poundage : Sterlin başına komisyon. Pound başına komisyon. Haczi kaldırma masrafı. Posta havalesi ücreti. Libre başına alman ücret. Sahipsiz diye kapatılan hayvanları çıkarma ücreti. Libre başı...
Poundcake nedir English: I'd like some poundcake. Turkish: Biraz kek istiyorum. a beat : Volta atmak. Taban tepmek. Pound into a jelly : Tozunu silkelemek. sterling : İngiliz para birimi. İngiliz lirası. Sterlin. Pound. Pound sterlin...
Pounder nedir English: Do you know what they call a quarter pounder with cheese in Paris? Turkish: Paris'te çeyrek librelik bir peynirliye ne dediklerini biliyor musun? : Ufalayıcı. Librelik şey. [#Tokmakçı. Librelik. Tokmak. Ezici...
Pounding nedir English: With her heart pounding, she opened the door. Turkish: Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı English: My heart is pounding. Turkish: Kalbim çarpıyor. English: Ali has a pounding headache. Turkish: Ali b...