Quiet

Quiet nedir English: Ali has always been a quiet person. Turkish: Ali her zaman sakin bir insan olmuştur. English: Ali asked Mary to quiet down. Turkish: Ali Mary'nin sakinleşmesini istedi. English: Ali bought a small house ...

Quiet enjoyment nedir : Uslu. Sakinleştirmek. Durgun. Susunuz. Gizli. Sessizlik. Sakin. Yatışmak. Kuytu. Dindirmek. Enjoyment : Bir haktan yararlanma. Beğenme. Hoşlanma. Tasarruf hakkı. Lezzet. Haz. Ağız tadı. Yararlanma. Sefa. Zevk. [#Quiet co...

Quieten nedir : Dindirmek. Yatıştırmak. Dinmek. Susmak. Sakinleşmek. Susturmak. Quietening : Susmak. Susturmak. Susturma. Sakinleşmek. Dinmek. Dindirmek. Yatıştırmak. [#Quietens : Susturmak. Yatıştırmak. Susmak. Sakinleşmek. Dindirmek. ...

Quietening nedir : Yatıştırmak. Susturmak. Susmak. Dinmek. Sakinleşmek. Dindirmek. Quietened : Dinmek. Dindirmek. Sakinleşmek. Yatıştırmak. Susmak. Susturmak. [#Quietens : Susmak. Yatıştırmak. Dindirmek. Dinmek. Susturmak. Sakinleşmek. Dis...

Quieter nedir English: Hey, can you please be a bit quieter? Turkish: Hey, biraz daha sessiz olur musun? English: I prefer a quieter, even boring, location for our next meeting. Turkish: Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz...

Quietest nedir : Sessiz. Sakinleştirmek. Susmak. Yatışmak. Sessizlik. Yatıştırmak. Kandırmak. Sakinleşmek. Dindirmek. Susturmak. Quieten : Sakinleşmek. Susmak. Susturmak. Dinmek. Dindirmek. Yatıştırmak. [#Quietened : Susmak. Susturmak. S...

Quietism nedir : Dingincilik. Quieting : Susturmak. Dindirmek. Yatışmak. Sakinleşmek. Yatıştırmak. Sakinleştirmek. Susmak. [#Disquieting : Merak verici. Endişe verici. Rahatsız eden. Rahatsız etme. Huzur kaçırıcı. Rahatsız edici. Disquie...

Quietly nedir English: Ali closed the door quietly and tiptoed into the room. Turkish: Ali sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi. English: Ali chuckled quietly to himself. Turkish: Ali kendine sessizce...

Quiets nedir : Rahatsız etmek. Endişe vermek. Huzurunu kaçırmak. Huzurunu bozmak. Kaygılandırmak. Endişe uyandırmak. Telaşlandırmak. Üzmek. Tedirgin etmek. Endişelendirmek. Unquiets : Rahatsız. Huzursuz. [#Quiet conscience : Vicdan rah...

Quiet conscience nedir : Dingin. Yatışmak. Durgun. Dinlendirici. Kuytu. Susunuz. Huzur veren. Yatıştırmak. Sakinleştirmek. Susmak. Conscience : İnsaf. Duyunç. İnanç. Vicdanlılık. Vicdan. Ahlaki duygu. Bilinç. Bulunç. Adalet hissi. [#Quiet down :...

Quiet down nedir English: Quiet down, please. Turkish: Susun lütfen. English: The neighbors told us to quiet down last night or they would call the police. Turkish: Dün gece komşular bize sessiz olmamızı yoksa polisleri arayacakl...

Quieted nedir English: Everyone quieted down. Turkish: Herkes sakinleşti. : Kaygılandırmak. Endişelendirmek. Tedirgin etmek. Endişe uyandırmak. Rahatsız etmek. Telaşlandırmak. Tedirginlik yaratmak. Huzurunu kaçırmak. Üzmek. Huzurun...

Quietened nedir : Susmak. Susturmak. Dinmek. Yatıştırmak. Sakinleşmek. Dindirmek. Quietening : Sakinleşmek. Yatıştırmak. Susturmak. Dinmek. Susmak. Susturma. Dindirmek. [#Quietens : Yatıştırmak. Susmak. Sakinleşmek. Dinmek. Dindirmek. Sus...

Quietens nedir : Susturmak. Yatıştırmak. Dindirmek. Sakinleşmek. Dinmek. Susmak. Quietened : Dinmek. Yatıştırmak. Susmak. Susturmak. Sakinleşmek. Dindirmek. [#Quietening : Susturma. Sakinleşmek. Yatıştırmak. Dindirmek. Susmak. Susturmak....

Quieters nedir : [#Sessiz. Uslu. [#Durgun. Gürültüsüz. Gizli. Dingin. Huzur veren. Daha sessiz. Quieted : Sessiz. Sessizlik. Sakinleştirmek. Sakinleşmek. Susmak. Yatışmak. Kandırmak. Dindirmek. Susturmak. Yatıştırmak. [#Quieten : Dindirm...

Quieting nedir English: The mother was quieting her crying baby. Turkish: Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu. : Rahatsız etme. Endişe verici. Rahatsız edici. Huzur kaçırıcı. Merak verici. Rahatsız eden. Disquietingly : Rahatsız...

Quietisms nedir : Sakincilik. Dingincilik. Quieting : Dindirmek. Susturmak. Sakinleştirmek. Sakinleşmek. Yatışmak. Susmak. Yatıştırmak. [#Disquieting : Rahatsız etme. Merak verici. Rahatsız edici. Huzur kaçırıcı. Endişe verici. Rahatsız e...

Quietness nedir : Huzursuzluk. Kargaşalılık. Gürültülülük. Rahatsızlık. Kargaşalı olma durumu. Seslilik. Çalkantılı olma durumu. Çalkantılılık. Sessiz olmama. Quiet conscience : Vicdan rahatlığı. Vicdan huzuru. [#Quiet down : Yatışmak. Di...

Quietude nedir : Huzur. Hareketsizlik. Sessizlik. İç huzuru. Gönül rahatlığı. Sükunet. Disquietude : Merak. Rahatsızlık. Huzursuzluk. Kaygı. Endişe. [#Disquietudes : Huzursuzluk. Endişe. Kaygı. Rahatsızlık. Merak. Inquietude : Rahatsızlı...