Negatif nedir, Negatif ne demek

Negatif; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Olumsuz
  • Eksi, pozitif karşıtı.
  • Gerçekteki aydınlık ve karanlık bölümleri tersine gösteren fotoğraf camı veya filmi.

"Negatif" ile ilgili cümle

  • "Onun bu kadar yardımcı yaklaşımına negatif bir cevap vermek istemiyordu." - N. Bezmen
  • "Bütün mahzuru, otuz altı film bitmeden negatifi çıkaramıyorsunuz." - H. Taner

Kimya'daki anlamı:

[Bakınız: eksi]

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

(Genellikle) Doğadakinin ters renk tonunda görüntü veren duyarkatları ve bu görüntüleri anlatır.

Negatif görüntü.

Uç değiştirme yoluyla almaçta oluşturulan ve doğadakinin ters renk tonunda olan görüntü.

İşlemelikte işlenerek üzerinde negatif görüntü belirmiş olan film.

Bu yolda kullanılmış fakat henüz işlemelikte işlenmemiş dolu film.

Negatif görüntü elde etmek için alıcıda kullanılan boş film.

İngilizce'de Negatif ne demek? Negatif ingilizcesi nedir?:

negative

Negatif tanımı, anlamı:

Negatif büyüklük : Aynı türden pozitif bir büyüklükle ters yönde olan büyüklük.

Negatif sayı : Eksi sayı.

Olumsuz : Olumsuzluk anlatan (kelime, cümle), menfi. Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan. Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan. Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif. Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi.

 

Pozitif : Artı. Olumlu, negatif karşıtı.

Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.

Gerçek : Doğruluk. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Temel, başlıca, asıl. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Gerçeklik. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Yalan olmayan. Yapay olmayan. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici.

Aydınlık : Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. Işık alan. Kötülükten uzak, temiz, saf. Bir yeri aydınlatan güç, ışık.

Karanlık : Yasalara, töreye uygun olmayan. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum). Işıksız. Karışık. Üzüntü, sıkıntı, perişanlık. Işık olmama durumu.

Bölüm : Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Çağ, devir. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik.

Eksi : Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), negatif, nakıs, artı karşıtı. Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs. Eksiklik.

 

Negatif açındırması : Negatif filme uygulanan açındırma.

Negatif aerotaksis : Mikroorganizmaların oksijenden uzağa hareket etmeleri.

Negatif anlamlı rna : Ribozomlara bağlanamadıkları için, doğrudan mRNA olarak kullanılamayan RNA yapıları.

Negatif aykırılık : (eksi) (coğrafya)

Negatif azot dengesi : Birçok hastalık ve beslenmeye bağlı olarak gelişen, vücuttan atılan azotun alınan azottan daha fazla olduğu, özellikle laktasyon başlangıcında protein gereksinimini artması ancak rasyonla yeterli protein alınamadığı durumlarda hayvanların vücut depolarını kullanmak zorunda kaldığı ve verim düşüklüklerine neden olduğu beslenme problemi.

Negatif başa tepki : Olumsuz başa tepki.

Negatif batmotrop etki : N. vagusun uyarılmasıyla kalp kasının uyarılabilme yeteneğinin azalması.

Negatif bombaj : Konserve kutu içinde fazla vakumdan dolayı kutunun içe çökmesi, ürünün ambalajının içe çökmesi.

Negatif boş film : Henüz alıcıda kullanılmamış negatif film.

Negatif boyama : Mikroplar boyanmadan veya bazen farklı bir renkle boyanırken zemin de çini mürekkep veya nigrosinle boyanarak bakterilere ait bazı yapıların gösterilmesi amacıyla gerçekleştirilen boyama yöntemi. Elektron mikroskopta örneklerin hazırlanmasında kullanılan bir teknik.

Negatif ile ilgili Cümleler

  • Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
  • Negatif sayının negatif sayıya bölümü pozitiftir.
  • Neden bu kadar negatif oluyorsun?
  • Bence küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkileri de var.
  • Neden Tom'un tutumları bu kadar negatif?
  • Ben bir hamilelik testi aldım ama o negatifti.
  • Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.
  • Manyetik rezonans görüntülemesi negatifti.
  • Neden herhangi bir şeye ilk tepkin hep negatif?
  • Negatif düşündüğümü fark ettiğim zamanlarda, o düşünceyi daha pozitif bir biçimde tekrar kafamdan geçirirdim.

Diğer dillerde Negatif anlamı nedir?

İngilizce'de Negatif ne demek? : [négatif] adj. adverse, negative

n. negative, image from which a picture is obtained in which black and white colors appear reversed (Photography)

adj. negative, minus, negatory

Fransızca'da Negatif : négatif/ive, négatif [le]

Almanca'da Negatif : n. Negativ

adj. negativ

Rusça'da Negatif : n. негатив (M)

adj. отрицательный