Objectless türkçesi Objectless nedir

Objectless ingilizcede ne demek, Objectless nerede nasıl kullanılır?

Object action : Nesne eylemi.

Object action oriented : Nesne-işlem yönelimli.

Object anchors : Nesne tutturucular.

Object area for autolayouts : Otomatik düzen nesne alanı.

Object at issue : İddia olunan şey. Münazaa konusu. Anlaşmazlık konusu. Davalı konu. İhtilaf konusu. Tartışma konusu. İhtilaflı mesele.

Object code : Amaç program. Amaç kodu. Nesne kodu. Amaç kod. Hedef kod. Makine dili.

Object class : Nesne sınıfı.

Object browser : Nesneye gözat. Nesne gözatıcı. Nesne tarayıcı. Nesne tarayıcısı. Nesne gözatıcısı.

Object choice : Nesne seçimi.

Object content architecture : Nesne içerik mimarisi.

İngilizce Objectless Türkçe anlamı, Objectless eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Objectless ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Aimless : Başıboş.

Senseless : Saçma. Kendinden geçmiş. Mantıksız. Şuursuz. Duyumsuz. Akılsız. Abes. Duygusuz. Bilinçsiz. Budalaca.

Feckless : Düşüncesiz. Elinden iş gelmeyen. Hünersiz. Sorumsuz. Aciz. Kayıtsız. Zayıf. Cansız. Beceriksiz.

Desultorious : Düzensiz. Maymun iştahlı. Rasgele.

Objective lens : Mercek dizgesi. Görüntü merceği. Objektif mercek. En az iki mercekten oluşan dizge. fotoğraf makinelerinde, film gösteri makinelerinde ve benzeri aygıtlarda bulunur.

 

Lens : Gözlük camı. İrisin ardında bulunan saydam bölge olup imgenin ağ tabaka üzerine net düşebilmesi için ışığın odak noktasını ayarlayan saydam yapı. petek gözde her bir parçanın önünde bulunan ve saydam tabakanın değişmesi ile meydana gelmiş olan bölge. Biyoloji, fizik, uzay, nükleer enerji alanlarında kullanılır. İçinden geçen koşut ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran saydam nesne. tiyatroda daha çok yakınsak mercek kullanılır. bk. dışbükey mercek. Önışıtaç camı. Küresel yüzeyli, saydam cam parçası. koşut ışınları bir noktada toplayan türleri ırakgörürlerde nesne merceği olarak kullanılır. Önışıtacın ön yüzeyini örten, kabartma biçimli cam. Gözde ışığın retina üzerinde odaklanmasını sağlayan saydam yapı. lens. bazı balıklarda ışık organlarının farklılaşmış hücreleri. mikroskop ya da büyüteçlerde büyütmeyi sağlayan ya da görme kusurlarını gideren camdan yapılmış araç. Mercek. Objektif.

At a loose end : Avare. İşsiz güçsüz. Boşlukta. Başıboş.

Dreamless : Durgun. Barışçı. Hayalsiz. Rüyasız.

Purposeless : Niyetsiz. Boş. Anlamsız.

At an end : Sona ermiş. Tükenmiş. Şaşkın. Bitmiş. İşsiz güçsüz. Sonuçlanmış.

Objectless synonyms : lens system, optical telescope, meaningless, pointless, vacuous, shiftless, compound microscope, without purpose, lense, desultory, without direction, objective, goalless, object glass, intransitive, directionless, unaimed, intransitives.

Objectless ingilizce tanımı, definition of Objectless

Objectless kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Purposeless. Having no object.