Obliger türkçesi Obliger nedir

Obliger ingilizcede ne demek, Obliger nerede nasıl kullanılır?

Obligers : Taahhüt altına girmiş borçlu. İyilik eden kimse. Zorlayıcı. Borçlu.

Oblige with : Razı olmak. Kabul etmek.

Noblesse oblige : Asalet bunu gerektirir. Asillerin soylu davranması gereği. İmtiyazlar sorumlulukları getirir. Egemen olan mesuldür.

Oblige : Minnetar bırakmak. Mecbur etmek. Bağlamak (anlaşma). Lütufta bulunmak. (anlaşma vb) bağlamak. İyilik etmek. Minnettar kılmak. Bağlamak (anlaşma vb.). Zorlamak. İyilikte bulunmak.

Obliged : Minnettar. Zorlanmış. Yükümlü. Borçlu. Mecbur. Mükellef. Zorunlu. Zorlanan.

Be obliged : Mecbur olmak. Zorunda olmak. Minnettar olmak. Minnet duymak. Mükellef olmak. Müteşekkir olmak. Mahkum olmak.

Be obliged to do something : Bir şeyi yapmaya mecbur olmak. Mahkum olmak.

Disobliged : Yardımı reddetmek. Gücendirmek. Ricasını yerine getirmemek. Hatırını kırmak.

Obligee : Borçtan yararlanan. Başkasına borç para ya da başka bir şey veren kişi. herhangi bir veriyi ve özellikle ödeneği istemeğe hakkı olan kişi. Alacaklı. Lehdar.

Obligement : Borç. Yükümlülük.

İngilizce Obliger Türkçe anlamı, Obliger eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Obliger ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Obligator : Zorunda bırakan kimse. Zorlayan kimse. Yükümlü. Mecbur eden kimse.

Benefactor : İyilikçi. Muhsin. İyiliksever. İyilik eden. Yardımsever. Bağışçı. Hayır sahibi. Hayırsever. Velinimet.

In debt : Borcu olan. Para borcu olan.

Inflictive : Zorlama eğiliminde olan. Dayatma eğiliminde olan. Zarara neden olan. Neden olma veya üretme meyilinde olan (acı sorun kayıp vs).

Debtors : Kredi alanlar. Borç hanesi. Borçlular.

Debited : Borç olarak kaydedilmiş. Borçlu duruma getirilmiş.

Exerting pressure : Acil bir istek veya talepte bulunma. Güce başvurma. Baskı uygulama. Zorlama. Güce başvuran.

Favorers : Yardımda bulunan kimse. Başkasının iyiliğini isteyen (ayrıca favourer). Zenginlik ve başarıyı geliştirmeye yardımcı olan veya destekleyip yardım eden kimse. İyiliksever. İyikalplilikle veya arkadaşlıkla saygı duyan ve takdir eden kimse.

Drawees : Üzerine poliçe çekilen kişi veya banka. Üzerine poliçe keşide edilen kişi. Poliçe muhatabı. Havale alan. Muhatap. Keşide edilen. Poliçeyi ödeyecek olan. Çekin adına kesildiği kişi. Senet alan kimse.

Compulsive : Zorunlu. Dürtüyle yapılan. Kompülsif. Dürtü etkisiyle yapılan. Mecburi. Zorlantılı. Kompulsif. Cebri.

Obliger synonyms : exerted pressure, favorer, compelling, indebted, obligers, debtor, in the red, debitor, compellers, compulsives, exigent, compulsory, accommodator, insistent, in hock, borrower, favourers, drawee, coercive, favourer, drastic, helper, extorsive, high pressure, beholden, compeller, obliged, forcible.

Obliger ingilizce tanımı, definition of Obliger

Obliger kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who, or that which, obliges.