Obliterations türkçesi Obliterations nedir

Obliterations ingilizcede ne demek, Obliterations nerede nasıl kullanılır?

Obliteration : İptal. Damar, bağırsak gibi boşluk gösteren bir organın herhangi bir nedenle tıkanması veya kapanması. Aşınma. Geçersiz kılma. Obliterasyon. Bozma. Silme. Tahrip etme. Aşındırma.

Obliterating : İptal etmek. Yok etmek. İmha etmek. Yoketmek. Silmek. Bozmak. Aşındırmak. Geçersiz kılmak. Tıkamak (damar).

Obliterative : Obliteratif. Yıkıcı. Yok edici. İmha edici.

Obliterative bronchiolitis : Obliteratif bronşçuk yangısı. Bronşiolitis obliterans. Bronşiolit fibroza obliterans.

Obliterative inflammation : Damarların veya kanal biçimindeki doku veya organların iç boşluklarının daralmasına veya tıkanmasına neden olan yangı. Obliteratif yangı.

Obliterate : Tıkamak (damar). İptal etmek. Silmek. Geçersiz kılmak. Yok etmek. İmha etmek. Bozmak. İzini bırakmamak. Aşındırmak. Yoketmek.

Obliterated : Tamamen silinmiş. Yok edilmiş. Yoketmek. Bozmak. Tıkamak (damar). Silmek.

Obliterate identity : Kimliğini ayırt edilemeyecek şekilde değiştirmek. Kimliğini iyice görülemeyecek şekle getirmek.

Obliterates : Tıkamak (damar). İptal etmek. Yoketmek. Yok etmek. Silmek. Bozmak. Aşındırmak. Geçersiz kılmak. İmha etmek.

 

Obliterator : Yok edici kimse. Silen kimse. Bozan kimse.

İngilizce Obliterations Türkçe anlamı, Obliterations eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Obliterations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Corruptions : Çürüme. Rüşvetçilik. Ahlaksızlık. Yozlaştırma. Ayartma. Fesat. Ahlaksız olma. Yolsuzluk. Doğru yoldan saptırma.

Levelling : Egalizasyon. Düzleştirme. Nivelman. Tesviye. Seviye dengeleyici kullanma. Eşitleme. Eşdüzeltim. Ayarlama. Düzgünleştirme. Düzeçleme.

Cancellation : Damga. Kaldırılma. Lağıv. İptal olunan şey. İptal damgası. Fesh etmek. Türeye aykırı,yerinde olmayan bir işlemin ya da bir kararın yargı ya da yetkili kurulca ortadan kaldırılması. bozma, uygulamayı kaldırma.

Ruining : Yıkma.

Abrogation : Lağıv. Fesih. Yürürlükten kaldırmak. Kaldırma. Yürürlükten kaldırma. Feshetme. İlga etme. İlga.

Invalidates : İptal etmek. Boşa çıkarmak. Geçerlik süresini uzatmak. Çürütmek. Geçersizleştirmek. Hükümsüz bırakmak. Hükümsüz kılmak. Geçersiz kılmak.

Avoidance : Birey ve toplulukların, dinsel, büyüsel ya da geleneksel nedenlerle, kimi nesne, olay ve besin ürünleriyle ilişkilerini, tümüyle ya da büyük bir ölçüde kısıtlamaları, bk. din, büyü, addan sakınma, dayısal sakınma, sililiksizlik. Uzak durma. Fesih. İmtina. Çekinme. Kurtulma. İlga. Kendisine soru yöneltilen kişinin kuşku, kaygı duyduğu ya da çekinip sakındığı için soruyu yanıtlamaktan kaçma durumu. Kaçınma.

Bungle : Karışıklık. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Berbat etmek. Bozmak. Acemice iş yapmak. Acemice iş. Beceriksizlik. Büyük hata. Aptalca hatalar yaparak bir şeyi becerememek. Berbat etme.

 

Cancelation : Damga. İptal olunan şey. Çizme. Feshetme. Fesh etmek. İptal damgası. Çıkarma. Lağıv.

Annul : İptal etmek. Çevirmek. Feshetmek. Herhangi bir nesneyi ya da değeri yazılımdan çıkarma, silme. Fesh etmek. Sözleşme vb'ni bozmak. Kaldırmak. Hükümsüz kılmak. Yürürlükten kaldırmak.

Obliterations synonyms : cancellations, avoidances, abatements, kill, eradicating, cancel, disposal, nullification, deletion, eliminations, delete, blanking, vaporisation, atomisation, abatement, bungles, nullifications, kills, elimination, devastation, annihilation, annulment, soapiness, exterminating, eradication, brimful, blotting, devastating, deleted, changing, destroying, abolishment, corruption.