Obloquy türkçesi Obloquy nedir
- İftira.
- Azarlama.
- Yüz karası.
- Rezalet.
- Yerme.
- Saygınlığını yitirme.
- Kötüleme.
- Gözden düşme.
- İtibarını kaybetme.
- Kınama.
- Hakaret.
- Zemmetme.
Obloquy ingilizcede ne demek, Obloquy nerede nasıl kullanılır?
Fall into obloquy : İftiraya uğramak. Dillere düşmek. Rezil olmak.
Obloquies : İftira. Yüz karası. Rezalet. Yerme. Hakaret. Kötüleme. Kınama. Zemmetme.
Oblong : Boyu eninden fazla. Uzunca. Dikdörtgen biçiminde olan. Dikdörtgen. Dikdörtgen şeklinde. Yumurta biçiminde (yaprak). Dikdörtgen şeklindeki.
Oblongata : Soğan. Oblongata.
Oblongish : Uzatılmış (genellikle dikdörtgen veya daire biçimi hakkında). Dikdörtgensi.
Medulla oblongata : Soğan ilik. Yürek atışı, solunum ve kan basıncını kontrol eden omuriliğin beyne doğru olan uzantısı. Soğancık. Soğanilik. Beynin en arka kısmı. Medulla oblongata. Bulbus. Beynin omuriliğe bitişik kısmı. Medülla oblongata. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır.
Cobloaf : Kalın undan yapılmış ekmek. İri taneli ekmek.
Loblollies : Savaşta cerrah yardımcısı erkek. Güney amerika birleşik devletleri'ne özgü çok uzun ve ince iğneleri olan hep yeşil kalan ağaç. Vahşi. Çamur deliği. Çamur birikintisi. Koyu yulaf lapası türü. Canavar ruhlu insan.
Monobloc : Monoblok. Tek gövdeli. Yekpare gövdeli.
Oblongly : Boyu eninden fazla olarak. Uzatılmış bir şekilde.
İngilizce Obloquy Türkçe anlamı, Obloquy eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Obloquy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Animadverted : Sitem. Eleştiri yapmak. Eleştiri. Tenkit etmek. Tenkit. Eleştirmek.
Disfavors : Gözden düşmek. Hoşnutsuzluk. Beğenilmeme. Hoşlanılmama. İtibarsızlık. Beğenmeme. Hoşlanmama. Gözden düşürmek. Hoşa gitmeme.
Animadverting : Sitem. Eleştirmek. Eleştiri. Tenkit. Tenkit etmek. Eleştiri yapmak.
Calumny : Kötü niyet. Suç atma. Düşman ağzı. Kemsöz. Gıybet. Kara çalma. Çamur atma. Uydurma. Karalama.
Black sheep : Ailenin yüz karası. Karakoyunlular. Kara koyun. Toplumun yüz karası. Yüzkarası. Utanç kaynağı kimse. İşlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi.
Comedowns : Düş kırıklığı. Düşüş. Hayal kırıklığı. Gerileme. Sukut. Düş kırıklılığı. Düşme.
Complaints : Suçlama. Şikayet. Ağlayıp sızlanma. Şikayet sebebi. Sitem. Yakınma. Şikayetler. Rahatsızlık. Dert.
Censorship : Denetleme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ön denetim. Sansür işleri. Sıkıdenetim. Sanat, yazın yapıtlarının yayımından önce denetlenmesi. Sansürcülük. Denetim. Sansür.
Detracted : Küçük düşürmek. Azaltmak. Alçaltmak. Eksiltmek. Değerini düşürmek. Kötülemek. Düşürmek.
Attainture : Karar. Manevi ölüm. Şerefsizlik. Ayıplama. İdam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaybetmesi. Hüküm.
Obloquy synonyms : blackwash, disfavored, awful, aspersions, accusals, comedown, malediction, odium, vilification, hotfoot, fucked up, contempts, discredit, detraction, deplorableness, decrial, epithet, disgrace, traducement, disgraces, derogatoriness, berating, censured, castigations, degradations, attainders, denigrations, derogation, stricture, degradation, backbiting, accusal, animadvert.
Obloquy ingilizce tanımı, definition of Obloquy
Obloquy kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Blame. Reprehension. Defamatory language. Censorious speech. Language that casts contempt on men or their actions.
Bu kısımda Obloquy kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Obloquy ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Obloquy anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Obloquy ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.