Olağan nedir, Olağan ne demek

Olağan; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

"Olağan" ile ilgili cümle

  • "Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil ulusal bir görevdir." - T. Buğra
  • "Mutluluğa, bolluğa alışmayacak, bunları olağan görmeyecek insan yoktur." - H. E. Adıvar

Bir fizik terimi olarak tanımı:

Beklenilen durumda bulunan, olağandışılığı bulunmayan.

Hukuki terim anlamı:

ale'l-âde (bk. bayağı). ~yıllanma (zamanaşımı) : âdî mürûr-ı zaman.

İngilizce'de Olağan ne demek? Olağan ingilizcesi nedir?:

normal

Olağan anlamı, kısaca tanımı:

Olağan dışı : Sıra dışı.

Olağanüstü : Harikulade. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade. Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade.

Olağanlaşma : Olağanlaşmak durumu.

Olağanlaşmak : Olağan duruma gelmek.

Olağanlaştırma : Olağanlaştırmak işi.

Olağanlaştırmak : Olağan duruma getirmek.

Olağanlık : Olağan olma durumu.

Olağanüstü hal : Sıkıyönetimden önce, sonra veya bundan tamamen bağımsız olarak kanunla belirtilen olağanüstü yetkilerin sivil yönetime verilmesi ve kullanılması durumu.

Olağanüstülük : Olağanüstü olma durumu, fevkaladelik, harikuladelik.

 

Doğal : Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı. Doğada olan, doğada bulunan. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi. Katıksız, saf. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel. Yapmacık olmayan.

Olmadık : Daha önce olmamış, alışılmamış, beklenmeyen, olağan karşıtı.

Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.

Alışılmış : Her zamanki, mutat.

Normal : Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun. Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum. Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.

Olağan açılı mercek : Odak uzunluğu ne kısa ne uzun olan mercek.

Olağan ağırlık : Her çeşit mal ya da özdekin belirli olan ağırlıkları.

Olağan arıtma : Tecimsel bir kuruluşun gücünü yitirmesi, kapanması gibi nedenlerle sayışımların kesilmesi, elde bulunan para ve mallarla alacaklıların payları arasında bir oranlama yapılmak yoluyla tecimsel ortaklıkta yapılan sıralı arıtma.

Olağan aşınma payı : Durağan bir ya da kuruluşun olağan aşınma sonu değerinin azalma payı.

Olağan borç : Tecim işletmesiyle ilişkisi olmayan, gerekçesi ya da dayanağı yönünden tecimsel sayılması olanaksız bulunan borç. Tecimle uğraşan kişilerin işletmeleriyle bir ilişkisi olmaksızın yapmış oldukları özel nitelikteki borç.

Olağan borçlancı : Borçlu için yapılan kovuşturma bir sonuç vermediği ve alacaklı parasını ya da alacağını elde edemediği zaman, kendisine bu borcun ya da alacağın ödenmesi için baş vurulan ve önceden bu borcu ödemeği kabul eden kişi.

 

Olağan çek : Çizgili olmayan, sıradan çek.

Olağan dağılım : (Kuramsal istatistik) (…) anlamdaş çan dağılımı, Gauss dağılımı.

Olağan değer : Satak ederlerini kendine çeken değer. Ekonomik kuvvetlerce kurulan değer.

Olağan denetini : örnekleme denetiminin ilk uygulanmasında denetlenmesi istenen birim sayısı.

Olağan ile ilgili Cümleler

  • Bu bütünüyle olağan dışı.
  • Dün gece olağan dışı bir şey oldu.
  • Ali olağanüstü yakışıklı.
  • Olağan dışı bir şey fark ettin mi?
  • Olağandışı bir şey görürsen polisi ara.
  • O, senin hayatında olağanüstü önemliydi.
  • Olağan dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?
  • Olağan dışı bir şey yok.
  • O olağanüstüydü.
  • O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.
  • Olağan dışı bir şey fark etmedim.
  • Olağandışı bir şey yapmadım.
  • Bu olağanüstü olurdu.
  • Olağan dışı bir şey hissediyor musun?

Diğer dillerde Olağan anlamı nedir?

İngilizce'de Olağan ne demek? : adj. usual, regular, ordinary, normal, common, everyday, commonplace, mediocre, mundane, run of the mill

Fransızca'da Olağan : courant, ordinaire, contingent/e, conventionnel/le, normal/e

Almanca'da Olağan : adj. alltäglich, üblich

Rusça'da Olağan : adj. обыкновенный, заурядный, привычный