Olgunluk nedir, Olgunluk ne demek

  • Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu
  • İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

"Olgunluk" ile ilgili cümle

  • "Yüzündeki incelik, olgunluk onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor." - H. E. Adıvar

Eğitim alanındaki sözlük anlamı:

Yetişkinlik.

Hücreler, örgenler, beden ve zihnin görevleri bakımından gelişmenin en üst sınıra ulaştığı ve büyümenin son bulduğu evre.

Bilimsel terim anlamı:

Canlının, tek ya da tüm özelliklerinde yapı ve görev açısından yetişkinliğe özgü olan düzeye ulaşması.

İngilizce'de Olgunluk ne demek? Olgunluk ingilizcesi nedir?:

maturity

Fransızca'da Olgunluk ne demek?:

maturité, pépasme

Olgunluk anlamı, kısaca tanımı:

Olgunluk çağı : İnsan hayatında beden ve ruhsal yeteneklerinin en yetkin olduğu dönem, olgunluk yaşı.

Olgunluk imtihanı : Lise son sınıf öğrencilerinin lise bitirme sınavlarından sonra üniversiteye girebilmeleri için bazı derslerden girdikleri yeterlik sınavı.

Olgunluk yaşı : Olgunluk çağı.

Olgun : Tamamlanmış, iyice işlenmiş (yazı, düşünce vb.). Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil. Yenecek duruma gelmiş (meyve).

Olgu : Varlığı deneyle kanıtlanmış şey. Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş. Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa.

 

Meyve : Ürün, sonuç, kâr. Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş.

Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

İnsan : Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).

Bilgi : İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf. Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam. Bilim.

Görgü : Görmüş olma durumu. Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim. Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye.

Hoşgörü : Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans.

Bakım : Bakma işi. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi.

 

Olma : Olmak işi.

Olgunluk değerlemesi : Kişinin etkinliklerinin, olgunluk açısından kendi yaşı için düzgülü olana girip girmediğini belirleme.

Olgunluk evresi : Yer biçimlerinin aşınmalar sırasındaki gelişme döneminde, gençlik evresinden sonra gelen evre.

Olgunluk sınavı : Liseyi bitirip de yüksek öğrenim yapmak isteyenlerin akademik olgunluğunu anlamak için düzenlenen ve uygulanan sınav.

Diğer dillerde Olgunluk anlamı nedir?

İngilizce'de Olgunluk ne demek? : n. maturity, matureness, ripeness, mellowness

Fransızca'da Olgunluk : maturité [la], perfection [la]

Almanca'da Olgunluk : n. Abgeklärtheit, Bakkalaureus

Rusça'da Olgunluk : n. спелость (F), зрелость (F), возмужалость (F)