Ongoing türkçesi Ongoing nedir

  • Sürmekte olan.
  • Süren.
  • Süregelmekte olan.
  • Devamlı.
  • Sürekli.
  • Süregitmekte olan.
  • Devam eden.
  • Var olan.
  • Süregiden.
  • Devam etmekte.
  • Süregelen.

Ongoing ile ilgili cümleler

English: Ali said that he was aware of the ongoing conspiracy.
Turkish: Ali devam eden komplonun farkında olduğunu söyledi.

English: The discussions are ongoing.
Turkish: Tartışmalar devam ediyor.

English: History is an ever-ongoing process.
Turkish: Tarih, her daim devam eden bir süreçtir.

Ongoing ingilizcede ne demek, Ongoing nerede nasıl kullanılır?

Ongoing fight : Devam eden dövüş. Güncel tartışma. Devam eden mücadele.

Ongoings : Devam eden süreç. Süren. Süregelmekte olan. Süregitmekte olan. Devam etme. Sürmekte olan. Devam eden. Süregelen. İlerleme. Süregiden.

Bongo : Afrika antilobu. Bongo. Caz müziğinde kullanılan iki küçük uzun trampet.

Bongo drum : Tamtam.

Bongo drums : Tamtam.

Congo river : Zaire nehri. Orta afrika'da zaire'den atlantik'e akan bir nehir. Kongo nehri. Kongo nehri.

Congo red : Kongo kırmızısı. Kongo kırmızısı.

Congo snakes : İki soluklugiller. İki yaşamlılar (amphibia) sınıfının, kuyruklu iki yaşamlılar (urodela) takımından, suda yaşayan ve yılan balığına benzeyen türleri olan bir familya.

Bongos : Caz müziğinde kullanılan iki küçük uzun trampet. Afrika antilobu. Bongo.

 

Congo dog : Kongo köpeği. Kökeni mısırdan gelen en eski ırklardan olan, atletik, küçük ve zarif olan rengi kızıl siyah ve baş, boyun göğüs, bacaklar ve ayak beyaz olan ve havlamayan köpek ırkı, basenji köpeği.

İngilizce Ongoing Türkçe anlamı, Ongoing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ongoing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Undergoing : Uğramak. Başına gelmek. Çekmek. Geçirmek. Katlanmak.

Consistently : Devamlı olarak. Kalıcı biçimde. Tutarlı bir şekilde. İstikrarlı bir şekilde. Uyumla. Tutarlı olarak. Sürekli olarak. Durmadan. Mütemadiyen.

In existence : Yaşayan. Varlık. Varlığını sürdüren. Yok veya kayıp edilmiş olmayan. Mevcut.

Continuing : Devam ediyor. Müdevver. Devam ediliyor. İçeren. Devam ettiren.

Progressing : Kalkınmak. Yürüyen. Gelişen. Devam etmek. Gelişmek. İlerlemek. İleri gitmek.

Everlasting : Hiç bitmeyen. Sonsuz. Uzun süren. Ebediyen. Ardı arkası kesilmeyen. Kör olası. Sonu gelmeyen. Daima. Baki.

Expellers : Ekspeller. Kovan. Kovan veya defeden kimse veya şey. Azleden. Tardeden. Defeden. Defeden ilaç. Kovan veya sürgün eden kimse. Sürekli cendere.

Current : Yaygın. Şu anki. Bugünkü. Cari. Elektrik yükünün aktarım hızı. Akarsu debisi. Suyun akışı. Güncel. Akıntı. Bir iletken özdek içinde özgür eksiciklerin, eksi ve artı üşerlerin elektriksel alan etkisi ile akışları.

Runner : Ayak işlerini yapan kimse. Kaçakçı. Koşu dalındaki yarışlara katılan atlet. Uzun ve ensiz masa örtüsü. Yol halısı. Ulak. Palanga ipi. Dağıtıcı. Çalıfasulyesi. Sürüngen sap.

 

Enduring : Cefakar. Ebedi. Dayanıklı. Payidar. Baki. Uzun süren. Sabırlı. Çileli.

Ongoing synonyms : on going, located, ongoings, all the time, driving, continued, assiduous, day after day, existential, expeller, substantial, attendee, ceaselessly, banishers, ceaseless, confirmed, in course of, banisher, constant, attendees, continuous, in progress, durable, substantials, continuant, continually, engraved in stone, away, constantly, continual, chronics, consistent, abiding.

Ongoing zıt anlamlı kelimeler, Ongoing kelime anlamı

Ongoing antonyms : noncurrent.

Ongoing ingilizce tanımı, definition of Ongoing

Ongoing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Current events. Business. Progress. (pl.) affairs. The act of going forward.