Ortak yaşayan nedir, Ortak yaşayan ne demek

Ortak yaşayan; Biyoloji alanında kullanılan bir terimdir.

Biyoloji'deki anlamı:

Farklı türlere ait bireylerin bir arada yaşaması. Simbiyont.

Teknik terim anlamı:

Beraber yaşayan organizmalardan her biri, simbiyont.

Ortak yaşayan tanımı, anlamı

Yaşa : Hoşnutluk, sevinç ve benzerleri duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole. Ak koyunların üstüne süs ya da im olarak sürülen kırmızı boya. Kırmızı toprak. “Sağlıklı ol, varlığını sürdür, rahat bir yaşamın olsun” anlamında kullanılan bir isim”

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

 

Ortak : Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek. Kuma.

Organizma : Canlı bir varlığı oluşturan organların bütünü, uzviyet. Herhangi bir canlı varlık.

Bir arada : Toplu bir durumda, birlikte, toplu olarak.

Simbiyont : [Bakınız: ortak yaşayan]. Ortak yaşayan. Konak adı verilen organizmayla simbiyotik ilişkide bulunan herhangi bir organizma, simbiyot, simbiyon. [Bakınız: ortakyaşar].

Simbiyon : Simbiyont.

Her biri : Ayrı ayrı hepsi.

Bir ara : Kısa bir süre. Geçmiş bir zamanda.

Beraber : Birlikte, bir arada. -e rağmen, -e karşın. Aynı düzeyde.

Her bir : Sayılabilen şeylerin ayrı ayrı hepsi, beher (I).

Farklı : Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı.

Yaşama : Yaşamak işi.

Yaşam : Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat.

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

Birey : Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert. Bir türün kapsamı içine giren somut varlık. Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri. Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert.

 

Bire : Epeyce, iyice, usule uygun şekilde. Birer. Oğlan. Nisan. Bira. Pire. Bire!, Bireh!. Takke. (Cihangazi Bozüyük Bilecik). Hey! ey! be! aman!.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Fark : Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans. Çıkarma işleminin sonucu. Ayrım.

Diğer dillerde Ortak yaşayan anlamı nedir?

İngilizce'de Ortak yaşayan ne demek ? : symbiont