Out of balance türkçesi Out of balance nedir

Out of balance ingilizcede ne demek, Out of balance nerede nasıl kullanılır?

Out : Çıkış. Çıkarmak. Dışarı çıkarmak. Yanmak. Kendini belli etmek. Ortaya çıkmak. Dışarı. Bayılmak. Nakavt etmek. Meydana çıkmak.

Of : Hakkında. -li. Karşı. Li. -den övünerek bahsetmek. İle ilgili. In. Nin. -nin. -in.

Balance : Sayışımanlıklarca tüm sayışımların borçlu ve alacaklı tutarlarının toplamını ayrı ayrı olarak toplamyerinde ve bu toplamların borç ve alacak artıklarının toplamlarını da ayrı ayrı artıklar bölümünde gösteren ve çoğunlukla ayda bir düzenlenen çizelge. Sayışım kalıntısı. Kalıntı. Balans. Göz önünde bulundurmak. Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerde tutulması. stereo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması. icra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması. Bilgisayar, fizik, gitar, jimnastik, kimya, ekonomi alanlarında kullanılır. Denkleşme. Son kalıntı. Denk olmak.

Out of : -den yapılmış. -in dışında. -siz. Arasından. -dan. Dışına. -den dışarı. -da.....-ı -den....-ü -nin haricinde veya (oran olarak). -sız. Dışında.

 

Out of action : Kullanımdan çıkarılmış. Saf dışı (oyuncu veya asker). Kullanılmaz halde. Çalışmaz halde. İşlemeyecek hale gelmiş. Kullanım dışı. Sakatlanmış.

Out of control : Çığrından çıkmış. Kendini kaybetmiş (öfkeden). Denetim dışı. Kontrol edilemeyen. Ele avuca sığmaz. Kontrolden çıkmış olmak. Zaptedilemez. Kontrolden çıkmış. Kontrol edilemez.

Out of curiosity : Meraktan. Öğrenme merakından dolayı. Meraktan dolayı.

Out of buffers : Arabellek bitti. Arabellek yetersiz.

Out of breath : Nefesi kesilmiş. Nefes nefese. Soluksuz. Nefessiz. Soluğu kesilmiş. Soluğu kesilmiş bir halde. Soluk soluğa.

Out of band signaling : Bantdışı imleşim.

İngilizce Out of balance Türkçe anlamı, Out of balance eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Out of balance ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blowzed : Dağıtılmış. Ciltte kırmızılık. Darmadağınık.

Immoderate : İtidalsiz. Çok fazla. Ölçüsüz. Aşırı.

Astatic : Durgun olmayan. Sabit olmayan. Statik olmayan. Kararsız. Astatik.

Arrhythmical : Aritmik. Düzensiz (kalp atışı vb). (tıp veya medikal terimi) aritmi ile ilgili (düzensiz kalp atışı). Ritmik olmayan. Ritimden yoksun.

Crinkled : Eğri büğrü. İnişli çıkışlı. Kırıştırmak. Buruşmak. Hışırdatmak. Pürüzlü. Buruşturmak. Büzüşmüş. Dalgalı.

Blowsier : Darmadağınık. Ciltte kırmızılık. Kırmızı suratlı (blowzy olarak da yazılır). (britanya ingilizcesi) dağıtılmış.

By fits and starts : Kesilerek. Düzensiz surette. Nöbet nöbet. Düzensiz bir şekilde. Dura kalka. Gelişigüzel. Düzensiz bir tempo ile. Gayet düzensiz bir şekilde.

 

Cuffy : Hırpani. Paçoz. Dağınık.

Anarchial : Karışık. Anarşik. Kanunsuz.

Brainsick : Yarı akıl hastalığı. Dengesiz (kimse). Beyinsel özürlü. Kaçık. Çılgın. Aklen dengesiz. Deli. Akli dengesi yerinde olmayan.

Out of balance synonyms : desultory, instable, crinklier, inequable, crinkly, unbalanced, blowsed, arrhythmic, disbalance, blowsiest, chaotic, deranged, lop sided, desultorious, confused, aberrational, crinkliest, erratics, imbalanced, bumpy, erratic, blowsy, brain sick.