Out of turn türkçesi Out of turn nedir

Out of turn ile ilgili cümleler

English: I'm sorry if I spoke out of turn.
Turkish: Sıra dışı konuşursam üzgünüm.

Out of turn ingilizcede ne demek, Out of turn nerede nasıl kullanılır?

Out : Bayılmak. Dışarı çıkarmak. Kovmak. Kendini belli etmek. Ortaya çıkmak. Yanmak. Dışarı. Nakavt etmek. Dışarı atmak. Çıkış.

Of : Karşı. Li. Den. -nin. In. -den. Hakkında. -li. -in. -nın.

Turn : Dönmek. Etkilemek. Perende atmak. Dönme. Devirmek. Burkmak. Döndürmek. Kıvırmak. Şok. Bir şeyi yapma sırası.

Speak out of turn : Yersiz konuşmak. Sırası gelmeden konuşmak. Pot kırmak. Yerli yersiz konuşmak. Üstüne vazife olmayan bir yerde konuşmak.

Out of : Dışına. -dan. -da.....-ı -den....-ü -nin haricinde veya (oran olarak). Dışında. -den yapılmış. -den dışarı. Arasından. -den uzak. -in dışında. -sız.

Out of control : Kontrolden çıkmış. Zaptedilemez. Denetim dışı. Kontrol edilemeyen. Ele avuca sığmaz. Kontrolden çıkmış olmak. Kontrol edilemez. Kendini kaybetmiş (öfkeden). Çığrından çıkmış.

Out of band radiation : Bant dışı ışınım.

Out of breath : Soluğu kesilmiş bir halde. Nefesi kesilmiş. Nefessiz. Nefes nefese. Soluksuz. Soluk soluğa. Soluğu kesilmiş.

 

Out of band signaling : Bantdışı imleşim.

Out of buffers : Arabellek yetersiz. Arabellek bitti.

İngilizce Out of turn Türkçe anlamı, Out of turn eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Out of turn ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Idlest : Oyalanmak. Aylak. Verimsiz. Boşa harcamak. Tembel. Avarelik etmek. Rölantide çalışmak. Boşta çalışmak. Haylaz. Avare.

Blindfold : Gözlerini bağlamak. Körü körüne. Gözünü kör etmek. Bir şeyle bağlamak. Gözleri bağlı. Gözbağı. Düşüncesizce. Körü körüne olan. Göz bağı.

Inconsequential : Tutarsız. Alakasız. İncir çekirdeğini doldurmaz. Önemsiz. Konu dışı. Mantıksız. Sonuçsuz. Mantıklı bir sonuca varmayan.

Heavy handed : Beceriksiz. Eli ağır. Sakar. Sert. Can sıkıcı. Zalim. Kaba.

Disrespectful : Riayetsiz. Kaba. Nezaketsiz. Hürmetsiz. Saygısız.

Facetious : Uygunsuz şakalar yapan. Sulu. Esprili. Uygunsuz espriler yapan. Yerli yersiz espri yapan. Şakacı. Alaycı. Yersiz espri yapan.

Blunter : Kör. Açık sözlü. Lafını esirgemeyen. Küt. Azaltmak. Körletmek. Anlayışsız. Körleştirmek. Kör (bıçak).

Cavalier : Saygısız. Atlı şövalye. Şovalye. Atlı. Süvari. Kavalye. Şarl yanlısı kimse. Laubali. Kendini beğenmiş.

Off beat : Geleneklere uymayan. Alışılmadık.

Discursive : Gidimli. Hercai. Yeltek. İnsicamsız. Söylemsel. Konudan konuya geçen. Dolambaçlı. Daldan dala atlayan. Düzensiz.

Out of turn synonyms : in bad taste, marginals, illegitimate, plainspoken, blindest, damnedest, impolitic, buckish, derogatory, improper, plump, harum scarum, freakier, untypical, discommodious, has a big mouth, impertinent, marginal, flightiest, impolitical, incongruous, baseless, anomalous, unaligned, harumscarum, damndest, out of order, inappropriate, homeless, brutes, indiscreet, idle, bizar.