Paralaks nedir, Paralaks ne demek

Paralaks; bir gök bilimi terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
  • Dünya'nın yarıçapını bir gezegenden veya Dünya Güneş uzaklığını bir yıldızdan gören açı.

Kimya'daki anlamı:

Gözlemleyicinin duruş şekline bağlı olarak bir nesnenin yerinde meydana gelen bağıl değişiklik, örneğin, büret okumadaki hatalar.

İngilizce'de Paralaks ne demek? Paralaks ingilizcesi nedir?:

parallax

Osmanlıca Paralaks ne demek? Paralaks Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

ihtilâf-ı manzar

Paralaks hakkında bilgiler

Iraklık açısı ya da kaçkınlık; bir kimsenin gözünden çıkan, biri yer kürenin merkezinde öbürü yeryüzünde bulunan iki doğrunun bir gökcisminin merkezinde birleşerek oluşturdukları açı.

Yıldızların, yerküreye olan uzaklıklarını hesaplamada kullanılan bir yöntemdir. Dünyadan güneşe, güneşten yıldıza, yıldızdan da tekrar dünyaya birer çizgi çekildiğinde oluşan üçgenin açıları yardımıyla yıldızların uzaklıkları hesaplanabilmektedir. Bu yöntem ancak 3000 ışık yılı uzaklığa kadar olan hesaplamalar için sağlıklı sonuçlar vermektedir.

Paralaks kısaca anlamı, tanımı:

Uzak : Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan. İhtimali az olan. Yakın olmayan yer. Arada çok zaman bulunan. Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı. Eli, gücü veya hükmü yetişmez.

 

Dünya : Meslek veya iş birliği içinde bulunan kimseler, camia. Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü. Herkes. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu. Dış, çevre, ortam. Duygu, düşünce ve hayal âlemi. Güneş'e yakınlık bakımından üçüncü gezegen, acun.

Güneş : Güneş ışınlarının ve ısısının etkilediği ortam. Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.

Yıldız : Bu biçimde olan. Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse. Baht, şans, talih. Çekirdeğinde oluşan füzyon sonucunda açığa çıkan enerjiyi uzaya ışınım biçiminde yayan, ışıklı gök cisimlerinden her biri. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil. Kuzey 360°'lik yön, kuzey. Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, star.

Para : Kuruşun kırkta biri. Kazanç. Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit.

Farklı : Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı.

Nokta : Orta nokta. Yer. Hiçbir boyutu olmayan işaret. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm. Nöbetçi, gözcü, bekçi. Nöbetçi bulunan yer. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. Sınır, derece, radde.

Yarıçap : Çemberin herhangi bir noktasıyla merkezini birleştiren doğru parçası, çapın yarısı, nısıf kutur.

 

Gezegen : Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Merkez : Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer. Biçim, tarz. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir işin öğretildiği yer. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Polis karakolu.

Öbürü : Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü.

Diğer dillerde Paralaks anlamı nedir?

İngilizce'de Paralaks ne demek? : n. parallax

Rusça'da Paralaks : n. параллакс (M)