Patent nedir, Patent ne demek

Patent; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

"Patent" ile ilgili cümle

  • "Çünkü Türkiye'de patenti yabancı şöhretlerin elinde bulunan heykeltıraşlık Türk sanatkârına para getirmez." - P. Safa

İktisat alanındaki kelime anlamı:

[Bakınız: buluş belgesi]

Kimya'daki anlamı:

Her hangi bir proses, yöntem veya aletin patent ofisi tarafından yeni icat edilmiş olduğu kabul edilip yasalar ile korunması.

İngilizce'de Patent ne demek? Patent ingilizcesi nedir?:

patent

Patent hakkında bilgiler

Patent, buluş sahibinin buluş konusu ürünü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkı olan belgedir. Buluşu yapılmış olan neredeyse her şey patent koruması kapsamına dahildir. Buluşu yapılmış olan bir ürün ya da sistemin bütün hakları patent sahibine ait olur ve ondan izinsiz kullanılamaz.

Patent, ürün veya buluş sahibine, icat ettiği ürünün satışı, pazarlanması, çoğaltılması, bir benzerinin üretilmesi gibi alanlarda ayrıcalıklar getiren resmi bir belge ve unvandır.

Makineler, araçlar, aygıtlar, kimyasal bileşikler ve işlemleri ile her türlü üretim yöntemleri, patent korumasının kapsamındadır.

 

Patent Yasalarının amacı; buluş yapmayı, yenilikleri ve yaratıcı fikri faaliyetleri teşvik etmek için gerekli olan korumayı ve buluşlarla elde edilen teknik çözümlerin sanayide uygulanmasını sağlamaktır. Verilen patentler ve bunların sanayide uygulanması ile teknik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleşmesi sağlanır. Sanayi alanında gelişmiş ülkelerde verilen patent sayılarının yüksekliği bu düşüncenin doğruluğunu kanıtlamaktadır.

Patent ile ilgili Cümleler

  • Türkiye’nin ülke olarak 2011 yılındaki toplam patent sayısı sadece 865 iken, aynı yıl Japonya’nın 197.594 patenti var.
  • Neden bunu patentli almıyorsun?
  • Bir yılda alınan yerli patent sayısı Türkiye'de 44, ABD'de ise 122 bin.
  • Türkiye'de 11 yılda yapılan patent başvurusu, Japonya'da 15, ABD'de 20 günde yapılıyor.

Patent tanımı, anlamı:

Buluş : İlk defa yeni bir şey yaratma, icat. Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat. Bulma işi. Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma.

Belge : Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., vesika, doküman.

Patentinin altına almak : Egemenliği altına almak.

Patent damgası : Altın, gümüş vb. maddelerin altına vurulan ve oranını belirten damga.

Patent hakkı : İsim hakkı.

Paten : Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü. Halk oyunlarında yan yana, art arda, sırt sırta duruşlardan oluşan çizgi ve daire biçimleri ile oyuncuların sahne üzerinde dağılarak oluşturdukları şekil veya düzen. Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla tabanına, dar uzun bir çelik takılı ayakkabı.

 

Belirten : Tamlayan.

Gemi : Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.

Liman : Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak.

Sağlık : Bireyin fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden tam bir iyilik durumunda olması, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet. Sağ, canlı, diri olma durumu.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır.

Yetki : Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet.

Altın : Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au). Üstün nitelikli, değerli. Bu elementten yapılmış. Altından yapılmış sikke.

Ürün : Eser. Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey. Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey.

Buluş belgesi : Bir buluşun veya o buluşun kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge, patent.

Patent duktus arteryozus : Duktus arteryozusun kapanmaması.

Patent mavisi : Bir indirgeme yükseltgeme belirteci olarak kullanılan fenillenmiş rozanilin disülfonik asit,.

Patent sarısı : PbO.PbCl2 formülünde sarı renkte bir pigment.

Patentalı : Yabancı bir devletin uyruğu ve korunumu altında bulunduğunu belirten tezkereye sahip kimse.

Patentleme : % 0.4 ve daha yüksek karbonlu tellerin ostenitleme işleminden sonra, çabukça soğutulup yüksek dayanç ve süneklik kazandıracak ikinci bir sıcaklıkta ısıtılması işlemi.

Patentli ticari ad : İlaç şirketleri veya fabrikalarının yeni bulup patentini aldıkları ilkel maddelere verdikleri ad.

Diğer dillerde Patent anlamı nedir?

İngilizce'de Patent ne demek? : n. exclusive right to an invention or design; invention or design that is protected by a patent

v. receive a patent, receive exclusive rights to an invention or design

adj. protected by a patent; clear; obvious, evident; ingenious, innovative

Fransızca'da Patent : belli, besbelli, apaçık

Almanca'da Patent : n. Brevet, Patent

Rusça'da Patent : n. патент (M)