Peanuts türkçesi Peanuts nedir

Peanuts ile ilgili cümleler

English: Ali couldn't eat peanuts when he was a child.
Turkish: Ali bir çocukken, yer fıstığı yiyemezdi.

English: Ali can eat just about anything but peanuts.
Turkish: Ali fıstığın haricinde neredeyse her şeyi yiyebiliyor.

English: You never told me whether you're allergic to peanuts or not.
Turkish: Yer fıstığına alerjin olup olmadığını bana asla söylemedin.

English: We planted peanuts instead of cotton.
Turkish: Pamuk yerine fıstık ektik.

English: I can't remember if you are allergic to peanuts or pistachios.
Turkish: Fıstıklara veya yer fıstıklarına alerjiksen hatırlayamıyorum.

Peanuts ingilizcede ne demek, Peanuts nerede nasıl kullanılır?

Work for peanuts : Karın tokluğuna çalışmak.

Peanut bar : Fıstıklı gofret.

Peanut brittle : Yerfıstığıyla yapılan bir şekerleme.

Peanut butter : Krem fıstık. Fıstık ezmesi. Yerfıstığı ezmesi.

Peanut gallery : Sinemada en arka sıra. Tiyatro salonunun en ucuz bölümü. Fikirleri önemsenmeyen kişiler (grubu). Tiyatrodaki en üst balkon. Tiyatroda en üst sıra.

Ground peanut hay : Öğütülmüş yer fıstığı kuru otu. Fıstıkları ayrılmış olan yer fıstığı yaprak ve dallarının güneşte kurutulup öğütülmesiyle elde edilen bir ürün.

 

Pean forceps : Pean pensi. Ağzı uzun, yassı veya oval, karşılaşan kısımları çizgi biçiminde dişli olan krameyerli bir pens.

Peanut husk : Yer fıstığı kabuğu. Öğütülerek geviş getirenlere yedirilen, kaba yem özelliğinde olan yem maddesi.

Peanut meal : Yer fıstığı küspesi. Yer fıstığı içinden yağın mekanik veya solvent özütlemeyle alınmasıyla elde edilen az miktarda kabuk, lif ve yağ içeren, en çok % 7 ham selüloz içermesi gereken öğütülmüş yer fıstığı yan ürünü.

Peanut worm : Yerfıstığı kurdu.

İngilizce Peanuts Türkçe anlamı, Peanuts eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Peanuts ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Featherweights : Tüy gibi hafif kimse. Tüy gibi. Tüyağırlık. Tüy siklet. Tüysıklet. Tüy gibi hafif. Çok hafif. Sinek siklet. Önemsiz.

Peach : Gammazlamak. Çok güzel kız. Gülgiller (rosaceae) familyasından, çanak ve taç yaprakları beşer tane olan, ana vatanı çin olup, ülkemizde de kültürü yapılan, ağaç formundaki, yapraklarını döken bir tür. Fıstık gibi şey. Şeftali kompostosu. Şeftali. Çok tatlı veya hoş biri.

Hognut : Ceviz.

Nonstarter : Daha başlamadan yarıştan çekilen. Yarışta koşamayan at. Umutsuz kimse. Yarışma başlamadan yarışmadan yarılan kimse. Beceriksiz. Umutsuz girişim. Ezik kimse. Başlangıç yapamayan. Başarılı olması olası olmayan kimse veya şey.

Chick : Güzel kız. Kümes hayvanlarının yumurtadan yeni çıkmış yavrusu. Kız. Parça. Cüce. Cücük. Yavru. Piliç.

Groundnuts : Yerfıstığı.

 

Pipsqueaks : Zayıf ve güçsüz tip. Kendini bir şey sanan önemsiz tip.

Goober : Yerfıstığı. Fıstık (argo terim). Amerikan fıstığı.

Pignut : Amerikaya özgü küçük ceviz.

Nothing : Hiç. Yokluk. Hiçbir şey. Sıfır. Önemsiz şey. Önemsiz (şey). Boş söz. Hiçlik. Yok.

Peanuts synonyms : peaching, lightweights, earthnut, sum, groundnut, cipher, babe, fluff, goobers, pistachio, peanut, lightweight, crumpet, small beer, hognuts, featherweight, amount of money, sum of money, pipsqueak, manling, nonentities, bit of fluff, bimbo, negligible quantity, nonentity, lay figure, minikins, pistachios, makeweight, nutshells, amount, non starter, nutshell.