Performance türkçesi Performance nedir

  • İcra.
  • İş.
  • İş yapabilme ya da bir edim sürecini başarıyla sonuçlandırma yeteneği olarak beliren, beceri ya da başarı ölçüsü olarak kullanılan edebilme gücü.
  • Başarı.
  • İcraat.
  • Bilgisayar, hukuk, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır.
  • Görünç.
  • Yerine getirme.
  • Gösterim.
  • Gösteri.
  • İfa.
  • Oynanma (oyun).
  • Güç.
  • Oyun.
  • Başarma gücü.
  • Görülmeğe değer herhangi bir şey. bir filmin, bir televizyon yayınının ortaya çıkardığı durum.
  • Verim.
  • Başarganlık.
  • Ödeme.
  • Yapma.
  • Performans.
  • Amel.
  • Başarım.
  • Temsil.
  • Bir tiyatro yapıtının bu yönetici önderliğinde, çok sayıda provadan sonra, seyirci önünde canlandırılışı. seyirci önünde oynanan oyun, gösteri.
  • Bir film üzerindeki resimlerin gösterici yardımıyla görüntülüğe yansıtılarak görüntülerin oluşturulması. bu yolla, filmin tümünün ya da bir bölümünün izlenmesinin sağlanması. bir sinemanın belli bir izlencesinin yer aldığı ve belirli bir saatten başlayıp yine belirli bir saatte sona eren çalışması.

Performance ile ilgili cümleler

English: His performance was amazing.
Turkish: Onun performansı inanılmazdı.

English: Has the performance started yet?
Turkish: Oyun henüz başladı mı?

English: His performance fell short of expectations.
Turkish: Onun performansı beklentilerine yetmedi.

 

English: Competence and performance are two different things.
Turkish: Yetenek ve performans iki farklı şeydir.

English: Even if the performance is good, I still say we drop the project.
Turkish: Performans çok iyi olsa bile, hâlâ projeyi bıraktığımızı söylerim.

Performance ingilizcede ne demek, Performance nerede nasıl kullanılır?

Performance based budget : Kuruluşların programları çerçevesinde belirlenen amaç ve hedeflerine göre ödenek tahsislerinin yapıldığı ve istenilen sonuçların elde edilip edilmediğinin ölçüldüğü bütçe türü. Performans bütçe.

Performance budget : Bütçe programı. Programlanan işe göre bütçeden para ayrılması. İş bütçesi. Bütçe taslağı. Performans bütçesi. Kuruluşların programları çerçevesinde belirlenen amaç ve hedeflerine göre ödenek tahsislerinin yapıldığı ve istenilen sonuçların elde edilip edilmediğinin ölçüldüğü bütçe türü. Performans bütçe. Program bütçesi. Uygulama bütçesi.

Performance director : Gösterilerin, sırasından ve bunların düzenli bir biçimde gerçekleştirilmesinden sorumlu kişi. Gösteri sorumlusu.

Performance index : Başarım ölçütü.

Performance item : Bir ölçerde parçalar, kesimler, görünüler gibi çeşitli gereçlerin bir araya getirilerek düzenlenmesini öngören başarganlık sınan. Edimli sınar.

Performance standards zoning : Yeterlik ölçün bölgelemesi. Kimi işleyim kuruluşlarının, toprak kullanımlarının ve yapıların, belirli ölçünlerin ve ayrıntılı koşulların dışına çıkılarak belli kent bölgeleri için onanıp onanamayacaklarını gösteren genel kurallar.

 

Performance measurement : Başarım ölçümü. Performans ölçümü. Bir dizgenin altdizgeleri arasındaki etkileşimi de göz önünde tutarak toplam işletim verimliliğinin ölçülmesi. bir bilgisayar dizgesi üzerinde bu ölçümü gerçekleştirebilmek üzere kullanılan yöntem ve tekniklerden oluşan araştırma alanı. İcraat ölçümü. Başarı ölçümü.

Cd rom performance data : Cd-rom başarım verisi.

Performance monitor : Başarım gözlemcisi. Başarım monitörü. Başarım gözcüsü.

Performance standards : Verim standartları. Yeterlik ölçünleri. Bir yerel topluluğu gürültü, duman, toz, koku, kir, gaz, alev, ısı ve sarsıntı gibi tedirgin edici etkilerden korumak amacıyla, işleyim kuruluşlarının açılmasına ve açıldıktan sonra etkinliklerini sürdürmelerine olur verilebilmesinin ön koşulu olarak, söz konusu kuruluşların uymaları gerekli ölçüleri gösteren kurallar. İş görme standartları. Performans standartları.

İngilizce Performance Türkçe anlamı, Performance eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Performance ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dance : Dans etmek. Müzik tartımına ve hızına uyularak yapılan, güzelduyusal değer taşıyan düzenli ve uyumlu gövde devinimleri. Eğlence. Dans müziği. Sıçramak. Dans. Danslı toplantı. Balo. Kökeninde ve gelişiminde, tarihsel, toplumsal, ekonomik vb. etkenlerden bazılarını taşıyan, kadın erkek bir arada ya da ayrı ayrı, tek tek ya da topluca, genellikle müzik eşliğinde yapılan uyumlu vücut devinimlerinden oluşan evrensel halk kültürü ürünü. bk. halk kültürü, evlenme oyunu, ölüm oyunu, erlik oyunu, erginlik oyunu.

Benefit : Yararı olmak. Bk. fayda bir iktisadi etkinliğin iktisadi karar birimlerinin lehine verdiği somut ya da soyut her türlü sonuç. Yarar. Yararlanmak. Menfaat. Faydası olmak. Fayda. Yaramak. Kazanç. Yararına olmak.

Runs : Tekrarlar. İshal.

Biz : Zaman kaybı. Saçmalık.

Diplomacies : İkna yeteneği. Diplomatik. Başkalarıyla ilişkide ustalık. İlişkilerde ustalık. Diplomasi. Siyaset. Ustalık. Diplomatlık.

Inpayment : Tediye.

Capacity : Bir veri saklama ortamının alabileceği sözcük ya da damga sayısı. genel olarak herhangi bir dizgenin işyükünün üst sınırı, bk. bellek sığası. Akarsuyun taşıma gücü. Herhangi bir tiyatro alanı ya da salonunun alabileceği seyirci sayısını gösteren kavram. kapasite. Birim gerilimde bir nesneye sığabilen kıvıl yük niceliği. Bir yoğunlacın elektrik yığma ya da bir aracın elektrik alabilme yeteneği. Sıfat. Mecazi anlamda kavrama yeteneği. Özgüç. Bir iletkenin yük sığdırım olanağı; iletkenler ve yalıtkanlar dizgesinin erkil birimi başına sığdırabildiği yük tutarı; birimi farad'dır. Herhangi bir tiyatro alanının ya da salonunun alabileceği seyirci sayısını gösteren kavram. birim gerilimde bir nesneye sığabilen elektrik yükü niteliği.

Feat : Beceri ya da cesaret isteyen hareket. İyi kotarılmış bir iş. Üstün başarı. Başarı (cesaret veya bedensel güç isteyen). Beceri. Marifet. Ustalık. Kahramanlık.

Accomplishment : Bir iş ya da uygulamayı başarıyla sonuçlandırma. Yetenek. Başarıyla tamamlama. Tamamlama. Başarma. Hüner. Başarılan iş. Başarıyla sonuçlandırma. Kotarma.

Shits : Saçmalık. İshal. Palavra.

Performance synonyms : theatrical performance, pianism, dramatic production, public presentation, dramatic performance, play reading, last hurrah, musical performance, artifices, artifice, bit, acquittals, feasance, ability, manifestation, achievement, makes, conciliations, assignment, chouse, artificials, film screening, devices, histrionics, assignments, interpretation, ascendancy, canards, swan song, entertainments, presentations, number, abilities.

Performance zıt anlamlı kelimeler, Performance kelime anlamı

Underachievement : Düşük başarı. Eksik başarı. Beklenenden daha başarısız olma. Yetersiz başarı.

Inferior : Ast rütbede. Ast olan kimse. İkinci derecede. Alt, alt taraf. Bayağı. Kalitesiz. Aşağı derecede olan kimse. Alt veya aşağı anlamında. Alt.

Performance antonyms : overachievement.

Performance ingilizce tanımı, definition of Performance

Performance kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Representation by action. The carrying into execution or action. Accomplishment. As, the performance of an undertaking of a duty. The act of performing. Achievement. Execution.