Pickup height nedir, Pickup height ne demek

Pickup height; Gitar alanında kullanılan bir kelimedir.

Gitar terimi olarak anlamı:

Manyetiğin tonu ve çıkış gücü için belirleyici olan, gövde üzerindeki yükseklik derecesi.

Pickup height anlamı, tanımı

Pick : Tellere vurarak titreştirmek yoluyla gitarı çalmaya yarayan; kemik, plastik ve boynuz benzeri malzemelerden yapılan küçük gereç

Pickup : Alniko, seramik gibi mıknatısların çevresine iletken bir telin sarılması yoluyla elde edilen ve gitar tellerinin titreşimini ses sinyaline dönüştüren aygıt.

Pickup height adjustment : Gitardan ideal ton alabilmek amacıyla manyetiklerin yukarısında ve aşağısında bulunan vidalar yardımıyla manyetiklerin tellere olan uzaklığının ayarlanması.

Çıkış gücü : Manyetiğin konumuna, mıknatısına ve sarımına göre değişebilen güç düzeyi.

Yükseklik : Yüksek olma durumu. Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık. Yükselti. Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Yüksekli : Nevşehir ili, Gümüşkent bucağına bağlı bir bölge.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

 

Derece : Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Başarı gösterme. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri. Denli, kadar. Sıcaklıkölçer.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Gövde : Bir şeyin asıl bölümü. Ad ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilmiş kelime. Ağaç ve bitkilerin dallarının dışında kalan ana bölümü. Kesilmiş hayvanın, sakatatı alındıktan sonraki durumu. Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan geri kalan bölüm. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm.

Çıkış : Çıkma işi. Bir yerden çıkmak için kullanılan nokta. Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması. Yokuş. Verilen bir işaretle yarışa başlama, depar. Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti. Çıktı. Mezuniyet, okul bitirme. Beklenilmeyen bir sırada yapılmış olan sert konuşma. Kuşatılmış bir bölgedeki birliklerin yaptığı saldırı. Çıkış belgesi.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

 

Çıkı : Çıkın.

Tonu : Aptal, sersem.

Dere : Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol. İki dağ arasındaki uzun çukur.

Gücü : Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Beli : Evet.

Diğer dillerde Pickup height anlamı nedir?

Osmanlıca Pickup height : manyetik yüksekliği