Pillar türkçesi Pillar nedir

  • En önemli kişi.
  • Direk.
  • Destek.
  • Önemli yandaş.
  • Topuk.
  • Yapısal blok.
  • Madencilik alanında kullanılır.
  • Önemli üye.
  • Ayak.
  • Önemli destekçi.
  • Sütun.
  • Payanda.
  • Kagir ayak.
  • Sütunlarla desteklemek.
  • Dikme.

Pillar ile ilgili cümleler

English: The caterpillar transformed into a beautiful butterfly.
Turkish: Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

English: Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon.
Turkish: Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.

Pillar ingilizcede ne demek, Pillar nerede nasıl kullanılır?

Pillar box : Ayaklı posta kutusu. Posta kutusu.

Pillar extraction : Topuk alma.

A pillar of society : Topluma dayanak olan kimse. Bir yerin eşrafından olan biri. Nüfuzlu kimse.

Be driven from pillar to post : Art arda şanssızlıklarla cebelleşmek. Ardı ardına bahtsızlıklar yaşamak. Oradan oraya sürünmek. Sürüm sürüm sürünmek.

From pillar to post : Bir güçlükten diğer bir güçlüğe. Oradan buraya. Oradan oraya. Bir yerden bir yere. Kapı kapı (dolaşma). Birbiri arkasından bir yerden veya bir şeyden başka bir yere veya bir şeye. Bir yerden başka bir yere.

Go from pillar to post : Mekik dokumak.

Shaft pillar : Kuyu topuğu.

Side pillar : Yan direk. Sınır topuğu.

Earth pillar : Peribacası. Nişan tümseği. Yanardağ tüfleri, kumtaşları gibi yumuşak ve geçirimli tortularla örtülü yamaçlarda, selinti sularının derinliğine oyması sonucunda oluşan ve tepesinde çok kez aşınmadan korunmuş düz, ağır bir yüksekliğin yer aldığı piramit ya da direk biçimindeki yığınlardan her biri.

 

Room and pillar system : Oda-topuk dizgesi.

İngilizce Pillar Türkçe anlamı, Pillar eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pillar ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abandoned mine : Bırakılmış ocak.

Perpendicular : Düşey. Doğru. Şakuli. Dikey çizgi. Dik. Amudi. Dikey. Bir noktadan bir çizgiye ya da bir yüzeye dik açı altında inen doğru.

Mast : Seren. Bom direği. Gemi direği. Kayın palamudu. Palamut. Meşe palamudu. Gönder. Bayrak direği.

Acid proof : Ekşite dirençli. Asit geçirmez. Aside dayanıklı. Asite dirençli.

Stanchion : Tutmak. Gemi inşaatında kolon. Taşımak. Puntal. Desteklemek. Destek direği.

Bulwarks : Bariyer. Siper. Küpeşte. Korkuluk. Koruyucu duvar.

Atlantes : Dünyanın veya belirli bir coğrafyanın bir araya getirilmiş haritalar derlemesi. İnsan şeklinde sütun. Birinci omur. Harita kitabı. Atlas. Başlıca dayanak. Büyük boy resim kağıdı. Heykel direk. Mimarlıkta yapıları desteklemek için kullanılan heykel niteliği taşıyan erkek figürleri şeklindeki sütunlar.

Plantings : Ekim. Ağaçlandırma. Bitki kümesi. Dikim. Fidan dikme. Ekme. Ekme (ağaç vb).

Accident frequency : Kaza sıklığı.

Pillar synonyms : pillar of islam, the most important person, hoodoo, histrionics, actinolite, feet, gusseting, backups, erecting, auxiliary, pillars, pylons, bearing, columna, masting, shape, shafts, stilt, additional support, acidization, pile, anchorage, stanchions, aid, advocation, tower, backing, planting, columella, piers, kingpin, form, flying buttress.

 

Pillar zıt anlamlı kelimeler, Pillar kelime anlamı

Angular : Bir deri bir kemik. Zarafetten yoksun. Açısal. Soğuk. Kemikli. Sivri. Çöp gibi (argo terim). Kemikleri sayılan. Açılı. Köşeli.

Pillar ingilizce tanımı, definition of Pillar

Pillar kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a pillar drill. A pier, column, or post. Having a support in the form of a pillar, instead of legs. The general and popular term for a firm, upright, insulated support for a superstructure. Also, a column or shaft not supporting a superstructure, as one erected for a monument or an ornament.