Pongee türkçesi Pongee nedir

  • İpek kumaş.
  • Ham ipekten dokunmuş kumaş.
  • Ponje.
  • İpek taklidi kumaş.
  • Çin ipeği.

Pongee ingilizcede ne demek, Pongee nerede nasıl kullanılır?

Pongees : Ham ipekten dokunmuş kumaş. İpek kumaş. Çin ipeği. İpek taklidi kumaş. Ponje.

Bath sponge : Keratinli süngerler (comacuspongida) takımından, sıcak denizlerde yaşayan, akdeniz'de özellikle iyi gelişen, iskelet telleri olarak yalnız spongin telleri bulunan bir tür. Banyo süngeri.

Calcareous sponges : Çok hücrelilerden (metazoa), parazoa bölümünün, süngerler (porifera) filumunun, iskeletleri caco3'dan yapılmış olan türleri içine alan, sikon (sycon) cinsi iyi bilinen bir takımı. Kalkerli süngerler.

Gelatin sponge : Jelatinden yapılan, sünger görünümünde, steril olarak hazırlanmış, 3, 7 ve 10 mm kalınlığında düz veya pileli yaprak veya toz biçiminde bulunan emilebilir bir yerel hemostatik ilaç. Jelatin sünger. Jelatin süngeri.

Glass sponges : Camlı süngerler. Çok hücreli hayvanlardan, parazoa bölümünün, süngerler (porifera) filumundan, iskeletleri üç eksenli silis iğnelerinden yapılmış olan türleri içine alan bir takım. Silisli cam süngeri. Cam süngeri.

Sponge cake : Kek. Pandispanya. Paskalya.

Sponge bag : Sugeçirmez tuvalet çantası. Makyaj çantası. Su geçirmez çanta.

 

Horny sponges : Keratinli süngerler. Çok hücrelilerden (metazoa), parazoa bölümünün, süngerler (porifera) filumundan, iskeletleri ya silis iğneleri ve spongin tellerinden ya da sadece spongin tellerinden yapılmış olan türleri içine alan bir takım. banyo süngeri (euspongia officinalis) en iyi bilinen türüdür.

Sponge cloth : Gevşek dokunmuş yumuşak kumaş.

Platinum sponge : Platin sünger. Platin süngeri.

İngilizce Pongee Türkçe anlamı, Pongee eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pongee ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Spun silk : İpek döküntüsünden yapılan iplik veya kumaş. Döküntüden dokunmuş (kumaş). Pamuklu ipek ipliği. Kaba ipekli dokuma.

Silk fabrics : İpekli dokuma. İpekli kumaş.

Fabric : Nesiç. İnşa. Bünye. Yapı. Doku. Çatı. Kumaş. Bez. Bir kayacın iç yapısı. (iç yapı, kayacın oluşum koşullarına bağlı olduğundan belli başlı doku örneklerinde, kayaç cinslerine göre şöyledir: a) kor kayaçlar. 1. kristal: kayaç yapıcı minerallerin hepsi kristal biçimi göstermektedir, aralarında bağlayıcı madde yoktur. kristal dokunun şu cinsleri vardır: a) tüm kristal: kayacı yapan bütün mineraller kristallenmişlerdir. b) yarı kristal: kristallenmiş yapıcılar arasında camsı madde de vardır. c) iri kristalli: kristallenmiş yapıcılar çıplak gözle görülebilmektedirler. ç) ince kristalli: kristal yapıcılar ancak mikroskopla seçilebilmektedir. d) taneli: kristallenmiş yapıcıların büyüklük ve biçimleri ortalama özdeştir. iri, ufak ve sık taneli dokular vardır. 2. camsı: kayaç tüm ya da büyük çoğunlukla, camsı bir madde ile yapılıdır. 3. porfirsi: sık taneli ya da camsı bir kayaç hamuru içinde kendine özgü kristal biçimi gösteren kristaller vardır. 4. camsı porfirsi: kayaç hamuru büsbütün camsı maddedir ve bu hamur içinde iri kristaller bulunmaktadır. 5. akış izli doku: kayacın geldiği magmanın akış yönü, kayaç hamurundaki kristalciklerin sıralanışından ve camsı maddenin biçiminden bellidir. 6. yuvarsı doku: camsı madde ile yapılı kayaç hamurunda, özekten ışınsal ve küresel biçimler vardır. a) tortul kayaçlar. doku genellikle birikme koşullarına uygun olarak katlıdır. c) başkalaşım kayaçları. mineralleri az çok özdeş zamanda kristallendiklerinden, bu kayaçlarda, genellikle kristal başkalaşım dokusu bulunur: a) mozaiksi doku: kayacın mineralleri taneli biçim gösterir. b) eşit doku: kayacın minerallerinin taneleri ortalama birbirine eşit büyüklüktedir. c) değişik doku: minerallerin tane büyüklükleri çeşitlidir. ç) porfirsi başkalaşım dokusu: taneli kayaçta, ötekilerinden sonra ve çok daha büyük tane büyüklüğünde gelişmiş kristaller vardır. d) porfir kırıklı doku: başkalaşımdan önce oluşmuş kristaller, kayaçta kalıntı durumunda bulunur.

 

Silk fabric : İpekli dokuma. İpekli kumaş.

Textile : Dokuma işleri. Mensucat. Dokumacılık. Tekstil ürünü. Dokuma kumaş. Tekstil. Dokunmuş kumaş. Dokuma.

Cloth : Bez örtü. Bez. Din adamlığı. Kumaş. Yelken. Sofra örtüsü. Rahiplik. Örtü. Dokuma. Cilt bezi.

Material : Zaruri. Maddeci. Bir iş yapmak için kullanılması gereken aygıt ya da özdek. Gereç. Bez. Bedensel. Özdek. Maddi. Kumaş. Malzeme.

Pongee synonyms : pongees.

Pongee ingilizce tanımı, definition of Pongee

Pongee kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A fabric of undyed silk from India and China.