Porter türkçesi Porter nedir
- Ücretle yük taşıyan kimse.
- Başkalarına ilişkin yük ve nesneleri beden gücüyle taşıyan kişi.
- Koyu veya siyah bira.
- Kapıcı.
- Para karşılığında yük taşıyan kişi.
- Hademe.
- Yükçü.
- Portör.
- Hastalık etkenini vücudunda taşıyan canlı, portör.
- Küfeci.
- Hamal.
- İktisat, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır.
- Siyah bira.
- Kapı görevlisi.
- Hastalık etkenlerini vücutlarında barındıran ve çeşitli yollarla etrafa saçan hayvanlara verilen ad.
- Taşıyıcı.
Porter ile ilgili cümleler
English: I had the porter take my suitcases to my room.
Turkish: Hamala valizlerimi odama taşıttım.
English: Don't forget to tip the porter for carrying your luggage.
Turkish: Bagajını taşıdığı için oda görevlisine bahşiş vermeyi unutma.
English: If a porter carries your luggage, don't forget to tip him.
Turkish: Bir oda görevlisi bagajını taşıyorsa, ona bahşiş vermeyi unutma.
English: I had the porter carry my suitcase.
Turkish: Hamala valizimi taşıttım.
English: Don't forget to tell the porter to carry our luggage.
Turkish: Oda görevlisine bagajımızı taşımasını söylemeyi unutma.
Porter ingilizcede ne demek, Porter nerede nasıl kullanılır?
Geweke and porter hudak procedure : Geweke ve porter-hudak yordamı.
Geweke and porter hudak test : Geweke ve porter-hudak sınaması.
Night porter : Gece çalışan kapı görevlisi. Otel gece kapı görevlisi. Otelde gece çalışan kapı görevlisi. Gece bekçisi.
Where can i find a porter : Nerede bir hamal bulabilirim.
Porterage : Hamallık. Nakliye ücreti. Hamallık ücreti. Hamal ücreti. Hamaliye. Taşıma ücreti.
Exporter : Dışsatımcı kişi ya da ülke. İhracatcı. Bir ülkeden dış ülkelere mal çıkaran kişi. uluslararası ticarette mal satan ülke. Dışsatıma. Dış satımcı kişi. Dış satımcı ülke. Mal çıkaran. Dışsatımcı. İhracatçı.
Porters : Hamal. Kapıcı. Taşıyıcılar. Siyah bira.
Porterhouse steak : Dananın sırt bölgesinden çıkartılan bonfile ve ve kontrfileden oluşan bir biftek.
Colporter : Gezici kitapçı. Colporteur. Dini kitaplar satan kimse.
Cub reporter : Deneyimi olmayan muhabir. Gençlik dergisi muhabiri. (resmi olmayan) deneyimsiz muhabir. Acemi gazeteci.
İngilizce Porter Türkçe anlamı, Porter eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Porter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Conveyers : Nakliyeci. Nakledici. Konveyör.
Doorman : Müstahdem.
Germ carrier : Mikrop taşıyıcısı.
Diener : Bende. Köle. Morg görevlisi. Hizmetçi.
Guard : Beklemek. Kontrol etmek. Savunma pozisyonu. Koruma. Önlem almak. Emniyet (silah). Bir lamba ya da ışıklığı vurmalara karşı koruyan ya da kırılma sonucu cam kırıklarının düşmesini engelleyen ızgara. Dışsatım veya transit işlemlerinde eşyanın araca yüklenmesi ve araçtan boşaltılmasında gözetimci olarak görev yapan kişi. eski dil hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse. Karakol. Koruma memuru.
Forwarder : Gönderen. Taşıma aracısı. İleri hareket ettirici. Nakliyeci. Sevkıyatçı. Sevkiyatçı. Sevkeden firma. Taşıyıcı firma.
Bock beer : Alman birası.
Redcap : Bagaj hamalı. Bagaj hamalı (amerikan ingilizcesi). Askeri polis (ingiliz ingilizcesi). Askeri polis.
Custodians : Veli. Müdür. Bekçi. Yönetici kimse. Emanetçi. Muhafız. Sorumlu kimse. Müze sorumlusu. Koruyucu.
Bearer : Tabut taşıyan kişi. Mesnet. Götüren. Kolon ya da piramitte üstündekileri taşıyan güçlü kişi. trapez gösterisinde uçan trapezciyi tutup taşıyan cambaz. Bitki. Meyve veren ağaç. Taşıyan. Tabut taşıyan. Tabut taşıyan kimse.
Porter synonyms : hall porter, door guard, carrier, veal, caretakers, bocks, caretaker, concierges, haulier, commissionaire, ticket taker, skycap, labourer, gate keeper, haulers, custodian, porters, janitors, ostiary, deferent, manual laborer, servant, conveyer, catcher, doorkeeper, laborer, dark beer, stouts, conveyors, janitor, night porter, gateman, skip.
Porter zıt anlamlı kelimeler, Porter kelime anlamı
Employer : İşçi çalıştıran. İşçileri düşünü ya da beden gücüyle çalıştıran gerçek ya da tüzel kişi. İş sahibi. İşletme sahibi. İstihdam eden. İşveren. Bir iş sözleşmesine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı işçi çalıştıran tüzel ya da gerçek kişi. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Patron. Çalıştıran.
Porter ingilizce tanımı, definition of Porter
Porter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who carries or conveys burdens, luggage, etc. A carrier. One who waits at the door to receive messages. For hire. A man who has charge of a door or gate. A doorkeeper.
Bu kısımda Porter kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Porter ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Porter anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Porter ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.