Powers türkçesi Powers nedir
Powers ile ilgili cümleler
English: Japan is today considered to be one of the greatest economic powers of the world.
Turkish: Bugün Japonya dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olarak kabul edilir.
English: In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Turkish: Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
English: During an experiment on powers of observation, Moustapha was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.
Turkish: Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Mustafa evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi.
English: The theory of the separation of powers is attributed to Montesquieu in his book "The Spirit of the Laws."
Turkish: Kuvvetlerin ayrılığı teorisi onun "Kanunların Ruhu" adlı kitabında Montesquieu'ya atfedilmiştir.
English: The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third.
Turkish: Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.
Powers ingilizcede ne demek, Powers nerede nasıl kullanılır?
Supreme headquarters allied powers europe : Avrupa müttefik kuvvetleri yüksek karargahı. Avrupa müttefik komutanlığı karargahı.
The powers of evil : Karanlık güçler.
The powers that be : Yönetenler. Baştakiler. Başta olanlar. Büyükler. Kodamanlar.
The powers vested in him : Ona verilen güçler. Ona verilen yetkiler.
Abc powers : Abc devletleri. Arjantin brezilya şili.
Confer powers : Yetkiler vermek.
Discretionary powers : Takdir hakkı. Takdir yetkisi.
Balance of powers : Kuvvetler dengesi.
Concentration of powers : Güçlerin birleşmesi. İktidarın toplanması. Yetkinin toplanması. Kuvvetlerin birleşmesi. Kuvvetler temerküzü.
Emergency powers : Acil durum yetkileri. Olağanüstü hal yetkileri. Tehlike hali yetkileri.
İngilizce Powers Türkçe anlamı, Powers eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Powers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Clouted : Darbe. Etki. Nüfuz. Prestij. Torpil. İndirmek (argo terim). Paçavra. İndirmek. Vurmak.
Authorisation : Salahiyet. Görev verme. Müsaade. Rıza. Onay (authorization olarak da yazılır). Cevaz. Güçlendirme. Ruhsatname. İzin.
Powerless : Zayıf. Beceriksiz. Kuvvetsiz. Aciz. Zebun. Çaresiz. Yetersiz. Kudretsiz. Nüfuzsuz.
Acumen : Keskin zeka. Yerinde ve doğru karar alma. Basiret. Çabuk kavrayış. Feraset. Çabuk kavrama yeteneği. Yerinde ve doğru karar alma yetisi. Çabuk kavrama. Zeka.
Jurisdiction : Yetkili yargılık. Davayı gören yargılık. Kaza. Yargı. Hükümetin nüfuz dairesi. Yetki alanı. Yargılama yetkisi. Yargılıkların yetkileri.
Wattage : Wat miktarı. Vat gücü. Vat miktarı. Wattlık. Watt olarak ölçülen elektriksel güç tutarı. Elektrik gücü. Elektrik gücü miktarı.
Powerful : Nüfuzlu. Etkili. Keskin. Muhteşem. Ensesi kalın. Güçlü. Erkli. Yetkili. Kuvvetli.
Sway : Hükmetmek. Eğilimi olmak. Meyilli olmak. Sallanmak. Etki etmek. Üzerinde etkisi olmak. Sallanmak (bir yandan öbür yana). Sallamak. Eğmek. Saptırmak.
Electric power : Elektrik erkesi ile birim zamanında görülen iş. watt (w) ya da kilowatt (kw) birimleri ile ölçülür. Çıngı gücü. Fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Elektrik enerjisi. Elektrik gücü. Elektriksel güç. Birim zamana düşen iş birimleriyle ölçülen iş yapma oranı. vatla ölçülen iş yapma oranı; elektrik gücü (1 vatlık bir güç, saniyede 1 jul iş yapar). Elektrik kuvveti.
Powers synonyms : throttlehold, legal power, chokehold, physical phenomenon, highup, potentates, waterpower, effectiveness, guts, effectivity, potentials, repellant, domination, dint, aptness, superiors, cognizance, ascendancy, accomplishments, energies, superior, dints, action, dinting, go, puissance, artistries, ardous, irresistibleness, potential, authorization, super, influence.
Powers zıt anlamlı kelimeler, Powers kelime anlamı
Powerlessness : Kuvvetsizlik. Güçsüzlük.
Powerful : Güçlü. Yetkili. Erkli. Çok miktarda. Ensesi kalın. Nüfuzlu. Etkili. Kuvvetli. Kudretli. Muhteşem.
Powerless : Yetersiz. Beceriksiz. Güçsüz. Zayıf. Aciz. Elinden bir şey gelmez. Nüfuzsuz. Kudretsiz. Çaresiz.
Powers antonyms : uninterestingness, unpersuasiveness, uncreativeness, ineffectiveness, unable, inaptitude, stupidity, incapacity, inability.
Bu kısımda Powers kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Powers ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Powers anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Powers ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.