Prognosis türkçesi Prognosis nedir

  • Prognoz.
  • Kıyas.
  • Öngörücü sınama.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Teşhis.
  • Önbili.
  • Hastalık tablosunun hali hazır durumu, hastalığın olası gidişi ve sonuçlarını, organizmanın direnme gücünü ve hastaya yardım olanaklarını dikkate alarak hastanın geleceğinin nasıl olacağını tahmin etme.
  • Hastalığın seyrini ve ne kadar süre devam edeceğini tahmin etme.
  • Öngörü.
  • Tahmin.
  • Hastalığın sonucunu tahmin.

Prognosis ile ilgili cümleler

English: The prognosis was dire.
Turkish: Prognoz çok kötüydü.

English: So what's the prognosis?
Turkish: Peki prognoz nedir?

English: What's the prognosis?
Turkish: Prognoz nedir?

English: We will have a discussion concerning the prognosis.
Turkish: Teşhis hakkında bir tartışma yapacağız.

Prognosis ingilizcede ne demek, Prognosis nerede nasıl kullanılır?

Medical prognosis : Prognoz. Tıbbi tahmin.

Seroprognosis : Hastalığın prognozu hakkında serum reaksiyonlarından elde edilen fikir. Seroprognozis.

Prognoses : Önbili. Teşhis. Kıyas. Öngörü. Tahmin. Hastalığın sonucunu tahmin. Prognoz. Öngörücü sınama.

Prognostic : İşaret. Prognoz ile ilgili. Sonucu önceden haber veren. Kehanet. Alamet. Belirti. Sonucu önceden bildiren. Prognostik. Hastalığın seyri.

Prognostic study : Bireylerin belli koşullarda gösterecekleri yetenek, beceri ya da başarıyı önceden kestirmeyi amaçlayan inceleme. Kestirimci inceleme.

 

Prognostication : Tahmin. İşaret (gelecek hakkında). Önceden haber verme. Kehanet. İşaret. Belirti. Tahmininde bulunma (gelecekte bir şey olacağı). Alamet.

Prognosticate : Kehanette bulunmak. İşaret etmek (gelecek hakkında bir şeye). Tahminde bulunmak. Belirtisi olmak. Prognostikat. Önceden haber vermek. Tahmininde bulunmak (gelecekte bir şey olacağı).

Prognosticating : İşaret etmek (gelecek hakkında bir şeye). Tahminde bulunmak. Prognostikat. Önceden haber vermek. Tahmininde bulunmak (gelecekte bir şey olacağı). Belirtisi olmak. Kehanette bulunmak.

Prognosticated : Önceden haber vermek. Tahmininde bulunmak (gelecekte bir şey olacağı). Prognostikat. Tahminde bulunmak. İşaret etmek (gelecek hakkında bir şeye). Kehanette bulunmak. Belirtisi olmak.

Prognosticators : Kehanet eden kimse.

İngilizce Prognosis Türkçe anlamı, Prognosis eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prognosis ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prospect : Maden aramak. İncelemek. (maden vb) aramak. Araştırmak. Beklenti. Muhtemel müşteri. Görünüm. Maden damarı belirtisi. Görünüş. Manzara.

Prediction : Kehanet. Önceden haber verme. Kestirim. Kestiri. Öndeyi. Bir olay, bir deney ya da hesaplama sonucunu önceden kabaca bilme. Genellik ve yasalara dayanılarak yapılan geleceğe yönelik çıkarım ya da öngörülen nedensel ilişkinin gerçekleşeceğine ilişkin beklenti, kestirim. Geleceğe yönelik tahmin. Beklenti.

Divinations : Kehanet. Keşif. Geleceği görme veya tahmin etme. Sezme.

 

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

Prognostication : Belirti. Tahmininde bulunma (gelecekte bir şey olacağı). Önceden haber verme. İşaret. İşaret (gelecek hakkında). Alamet. Kehanet.

Comparing : Karşılaştırıyor. Karşılaştıran. Kıyaslama. Karşılaştırma. Uygulama.

Conjectures : Varsayı. Tahmin etmek. Zannetmek. Kestirmek. Sanmak. Varsaymak. Hipotez. Varsayım. Kestirim.

Foresightedness : İhtiyat. Geleceği önceden haber verebilirlik. Gelecek için dikkatli planlama. Önceden görmüşlük. Önceden görebilme.

Abaxial : Eksenden uzak, eksen dışı. Aks kemiği dışında. Eksenden uzak. Eksen dışı. Eksendışı. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Abaksiyal.

Comparisons : Üstünlük derecesini gösterme. Kıyaslama. Benzetme. Karşılaştırmalar. Mukayese. Karşılaştırma. Benzerlik.

Prognosis synonyms : financial forecast, personifications, foresight, appraisement, calculation, budgeting, bodement, estimation, forecast, weather forecast, identifications, abdominal distention, analogy, abdominal fat necrosis, recognitions, syllogism, divination, prophecy, calculations, conjecture, a crochordon, analogies, a band, circumspection, opinion, a c syndrom, diagnostic, appraisal, identification, abdominal pain, suppositions, a dna, abdomen.

Prognosis ingilizce tanımı, definition of Prognosis

Prognosis kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the prognosis of hydrophobia is bad. The act or art of foretelling the course and termination of a disease. Also, the outlook afforded by this act of judgment.