Prompter türkçesi Prompter nedir

  • Fısıldayıcı.
  • Teşvikçi.
  • Oyun çalışmaları ve gösteri sırasında sahnenin seyirciye görünmeyen uygun bir yerinden, betiği izleyerek unutulan tümce başlanın fısıldayarak oyuncuya anımsatan görevli.
  • Suflör.
  • Önayak olan kimse.
  • Tahrikçi.

Prompter ingilizcede ne demek, Prompter nerede nasıl kullanılır?

Theater prompter : Süflör.

Prompters : Önayak olan kimse. Suflör. Teşvikçi. Tahrikçi. Fısıldayıcı.

Teleprompter : Otokö. Telepromptır. Akıl defteri. Akıl defteri (spiker vb). Akıl defteri (spiker). Telesuflör. Telepromptir.

Prompted : Yönlendirmek. Harekete geçirmek. Teşvik etmek. Sufle etmek. Suflörlük yapmak.

Prompted stop code : Bilgi istemli dur kodu.

Prompt for file properties : Özet bilgi sor. Dosya özelliği bilgisi iste.

Prompt for summary info : Özet bilgi iste.

Promptest : Hemen teslim edilen. Tık para. Dakik. Hazır. Çabuk. Tez. Hemen. Nakit.

Be prompted to : -maya yol açılmak. -maya yönlendirilmek. -meye sevk edilmek. -meye motive edilmek.

Prompt book : Fıslayıcının elinde bulunan, betikle birlikte oyuncuların sahnedeki durumlarını kapsayan defter. Fısıldayıcı defteri.

İngilizce Prompter Türkçe anlamı, Prompter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prompter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Promoter : Girişimci. Destekçi. Düzenleyici. Mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse. Teşebbüs sahibi. Tanıtımcı. Rna polimeraz tarafından tanınan ve transkripsiyonun başlama sinyalini kapsayan dna bölgesi. Destekleyici.

Agitator : Kışkırtan kimse. Tahrikçi kişi. Çalkalayıcı makine. Parmakçı. Çalkama işini sağlayan araç. Malaksör. Ajitatör. Fesat. Provokatör. Kışkırtan.

Assistant : Yardımcı. Asistan. Yardımcı eleman. Tezgahtar. Yaver. Muavin. Yamak. Çantacı.

Fomenters : Hizipçi. Tahrik edici. Kışkırtıcı.

Theater prompter : Süflör.

Hellraiser : Olay çıkaran. Fesat. Arabozan. Sorun yaratan. Müfsit.

Protagonist : Baş oyuncu. Kahraman. Başkahraman. Başkişi. Bir oyunun gelişmesinde, seyirciyi kendiyle özdeşleştiren, en önemli oyun kişisi. Kahraman (hikaye). Destekçi. (roman veya oyun vb 'de) kahraman. Hikayedeki kahraman.

Abettor : Yardakçı. Cinayet yoldaşı. Kışkırtıcı. Yardımda bulunan biri. Suçortağı. Teşvik eden. Fitneci. Azmettiren. Müşevvik.

Device : Alet. Aparat. Alıcıyı satış konusuna yaklaştıracak, onda ilgi uyandıracak nitelikteki sözler. İşaret. Oyun. İstek. Nişan. İstence. Makine. Resim.

Help : Yardım. Yardim etmek. Muavenet etmek. Yararı olmak. Başa çıkmak. Fayda etmek. Acıyı dindirmek. Kurtarmak. İmdadına yetişmek.

Prompter synonyms : pioneers, pioneered, pioneer, promter, instigators, autocue, provocateur, encourager, agitators, initiators, initiator, supporter, abetter, instigator, helper, setter on, urgers, fomenter, prompters, protagonists, abetters, urger, promoters, seditious, teleprompter, provocateurs, encouragers.

Prompter ingilizce tanımı, definition of Prompter

Prompter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who, or that which, prompts. One who admonishes or incites to action.