Reclining türkçesi Reclining nedir

Reclining ingilizcede ne demek, Reclining nerede nasıl kullanılır?

Reclining chair : Televizyon koltuğu. Yatar koltuk.

Preclinical : Kliniköncesi. Veteriner hekimlik eğitiminde klinik öncesi, hastalık görünüş ve gelişiminden önce. Bir hastalığın klinik belirtilerinin ortaya çıkmasından önceki döneme ait. Preklinikal. Preklinik.

Recline : Boylu boyunca uzanmak. Yaslanmak. Yatmak. Yaslamak. Dayanmak. Birbirine dayamak. Arkaya dayanmak. Uzanmak. Dayamak. Arkaya yatmak.

Recline on : Dayamak.

Recline upon : Güvenmek. Sırtını dayamak. Dayamak.

May i recline my seat : Koltuğumu yatırabilir miyim.

Recliners : Televizyon koltuğu. Yaslanan. Yatar koltuk.

Reclines : Arkaya dayanmak. Birbirine dayamak. Dayanmak. Yaslanmak. Uzanmak. Dayamak. Yatmak. Boylu boyunca uzanmak. Yaslamak. Arkaya yatmak.

Reclined : Yaslanmak. Birbirine dayamak. Arkaya yatmak. Dayamak. Yatmak. Uzanmak.

Recliner : Yaslanan. Yatar koltuk. Televizyon koltuğu.

İngilizce Reclining Türkçe anlamı, Reclining eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Reclining ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Leaned : Meyilli olmak. Yaslamak. Eğilim göstermek. Eğilmek. Eğik. Meyletmek. Eğilmiş. Dayanmak.

 

Osculations : Dayanma. Öpme.

Reclines : Arkaya dayanmak. Dayanmak. Yaslamak. Boylu boyunca uzanmak.

Get between the sheet : Yatağa girmek.

Lengthen : Daha uzun yapmak. Uzamak. Sulandırmak. Uzatmak.

Dossing : Şekerleme. Teksas eyaletinde şehir. Pansiyon yatağı. Uyumak. Kısa uyku. Dışarıda yatmak. Pansiyonda kalmak. Yatak.

Base on : Baz almak. Esas kabul etmek. Üzerine kurmak. Dayandırmak. Temele dayandırmak. Esas almak. Dayanmak.

Movement : Hareket. Çalışma. İşleme. Eylem. Aklı. Bağırsakların çalışması. S dış dünyanın görüntülerini düzenli aralıklı resimler dizisi biçiminde film üzerine saptarken filmin alıcıda; böyle bir filmdeki resimler dizisini devinimli görüntülere çevirirken filmin göstericide aralı devinimi. dış dünyanın seslerini sürekli biçimde saptamak üzere filmin alıcıda; aynı seslerin okunması için filmin göstericide sürekli devinimi. Oyun düzeninde yoruma uygun olarak hareketlerin ortaya çıkarılması. hareketin uygulayımsal ölçülerinin, duygusal değerlerinin ve niteliklerinin saptanması. Tempo. Cereyan.

Recliner : Televizyon koltuğu. Yatar koltuk.

Bed down : Uyumak. Uyumaya gitmek. Yatıp uyumak. Yatacak yer bulmak. Yatacak yer sağlamak. Yatacak bir yer bulmak. Yatak yapmak.

Reclining synonyms : couching, be laid, lean toward, lain, jut, leans, motility, grasp at, recline upon, osculation, kips, bang, propped, accumbent, recline, accumbency, kip down, banged, be buried, leant, recliners, kip, doss down, move, lean, lengthens, abuts, prop up, couched, dispread, bunk down, be ranging to the, motion.

Reclining ingilizce tanımı, definition of Reclining

Reclining kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Bending or curving gradually back from the perpendicular.