Ride türkçesi Ride nedir

  • Sataşmak.
  • Bindirmek.
  • Üst üste binmek.
  • Arabaya binmek (sürmeden).
  • Gezinti.
  • Yüzmek.
  • Taşımak (omuzunda vb).
  • Süzülmek.
  • Kullanmak.
  • Binmek (at veya bisiklet).
  • Kayar gibi görünmek (ay, bulut vb).
  • Kafa bulmak.
  • Gırgıra almak.
  • Arabayla gezmek.
  • Binmek.
  • Sürüklenmek.
  • Sürmek.
  • Havada kalmak.
  • Karara bağlanmamış olmak.
  • Geçmek (yol).

Ride ile ilgili cümleler

English: Ali asked Mary if she needed a ride home.
Turkish: Ali Mary'ye eve gitmesinin gerekli olup olmadığını sordu.

English: Ali asked Mary if she wanted to ride his horse.
Turkish: Ali Mary'ye onun atına binmek isteyip istemediğini sordu.

English: Ali asked Mary to give him a ride to the amusement park.
Turkish: Ali Mary'nin onu eğlence parkına götürmesini rica ettim.

English: "That shan't happen again," Fortunatus said to himself, and they started to ride at each other again. This time, Fortunatus's spear met his foe so powerfully that he flew from his horse like a ball and lay dead on the earth.
Turkish: " O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.

English: Ali can ride a horse.
Turkish: Ali bir ata binebilir.

Ride ingilizcede ne demek, Ride nerede nasıl kullanılır?

 

Ride a bicycle : Bisiklet sürmek. Bisiklete binmek. Bisiklet kullanmak.

Ride a high horse : Büyüklük taslamak.

Ride a horse : At binmek. Ata binmek. At sürmek.

Ride a wave : Dalga üzerine binerek sürüklenmek.

Ride astride : Bacaklarını ayırarak ata binmek.

Ride for a fall : Belasını aramak. Aranmak. Çıldırmak. Saçmalamak. Felakete sürüklenmek. Bela aramak. Canına susamak. Kaşınmak. Deli gibi davranmak.

Ride control : Kimi sönümleçlerde sertlik ayarını yaparak devinim kararlılığını artırma işlemi. Sönümleç ayarı.

Ride at anchor : Demirli yatmak. Demirli durmak.

Ride bareback : Ata eyersiz binmek.

Ride atilt at somebody : Saldırmak.

İngilizce Ride Türkçe anlamı, Ride eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ride ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Canter : Eşkin. Eşkin gidiş. Isınma. Atın kısa dörtnal şeklinde koşmasına yarış dilinde verilen ad. Eşkin sürmek. Eşmek. Eşkin gitmek. Atların yarıştan önce galop koşuyla yarışa hazırlanması. Atın eşkin gidişi.

Board : Borda. Heyet. Sörf. Daire. Tahta döşemek. Sofra. Tahta. Kart. Mukavva. Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır.

Boat : Sandal. Bot. Sandalla gezmek. Tekne (gemi veya vapur veya sandal veya yat gibi). Taka. Kayıkla taşımak. Kayık. Küçük boyda tek ve yekpare direkli, üçgen biçiminde üç yelkeni bulunan ve 200 tona kadar kapasiteli yelkenli gemi. Çeşitli boy ve biçimlerde, kürek, yelken veya motorla hareket eden balık avlamak için veya belirli ağılıkta yük taşımak için kullanılan güvertesin küçük tekne. Boyu 8-10 m, yük taşıma kapasitesi 5-6 ton olan, arkası düz, ortasında küçük bir ambarı bulunan balıkçılıkta ve yük taşımada kullanılan karadeniz bölgesine özgü bir tür kıyı teknesi.

 

Get on : Binmek (otobüs veya tren veya uçağa). Kötü gitmemek. Otobüse binmek. Olmak (belirli bir şekilde). Otobüse trene veya uçağa binmek (örneğin, o trene 40 dakika önce bindi). İlerlemek. Yaşlanmak. Ayrılıp gitmek.

Excursions : Çelişki. Sapma. Farklılık. Gezi. Ayrılma.

Needle : Dikmek. Laboratuvarda mikrobiyolojik ekim, preparat hazırlama ve izolasyon işlemlerinde kullanılan, uç tarafı iğne biçiminde platin telden oluşan metal çubuk. Dalga geçmek. Alay etmek. Dikiş iğnesi. Sinirlendirmek. İğnelemek. Tığ. Mekik. İbre.

Outings : Tozma. Tur. Evden dışarı yapılan küçük gezi veya seyahat. Gezme. Gezi. Çıkma.

Japes : Alay etmek. Dalga geçme. Alay. Şaka. Aldatmak. Dalga geçmek. Oyun. Hile.

Cycle : Dolaşım. Bisikletle gitmek. Dönüş. Zaman. Bilgisayar, bilişim, uzay, iktisat, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Reel gayrisafi yurtiçi hasılanın reel büyüme eğilimi (uzun dönem büyüme hızı-ortalama büyüme hızı) etrafında birbirini izleyen daralma, dip, yükselme, patlama gibi aşamalardan geçtiği ve her aşamanın bir sonraki aşamayı oluşturacak dinamikleri içerdiği ve etkilediği süreç. Devir yaptırmak. Seri. Bir dizgede oluşan ya da bir dizgenin oluşturduğu bir dizi değişikliğin her biri. (her çevrim sonunda bu değişiklik başlangıç noktasına döner. örneğin bir dalgalı akımda, en büyük pozitif akımdan en büyük negatif akıma ya da bunun tersine gidiş bir çevrimdir. bir dalgalı akımın yinelenimi, saniyedeki çevrim sayısına eşittir). (özellikle) bir elektromıknatıs dalganın tam bir salınımı; bu durumda, çevrim, radyo yineleniminin temel birimidir (kilosikl =1.000 sikl, gigasikl =1.000 megasikl. yinelenimler genellikle saniyede çevrim (c/s) ya da hertz olarak belirtilir). Motosiklet.

Burgeon : Tomurcuk. Gelişmeye başlamak. Filizlenmek. Tomruk. Tomurcuklanmak. Filiz. Filiz vermek.

Ride synonyms : ride horseback, tool around, ride herd, locomote, drift, japed, disposing, joyride, tube, prance, drifts, swam, bullies, distill, drag on, train, drains, be led to, imbark, call forth, bicycle, floats, filter, piggyback, mount, go aboard, sit, drain, lugging, bump into, excursion, promenade, banish.

Ride zıt anlamlı kelimeler, Ride kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Walk : Yürüyüş yeri. Yürüyüş. Yürüme. Eşlik etmek. Dolaşmak. Üzerinde yürümek. Gezmek. Adımlamak. Yürüyerek gitmek. Gezdirmek.

Ride ingilizce tanımı, definition of Ride

Ride kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To ride a bicycle. To sit on, so as to be carried. To be carried on the back of an animal, as a horse. The act of riding. As, to ride a horse. An excursion on horseback or in a vehicle.