Rime türkçesi Rime nedir

  • Kafiye.
  • Coğrafya alanında kullanılır.
  • Uyak.
  • Kırağı bağlamak.
  • Kırağı ile kaplamak.
  • Şiir.
  • Kırağı düşmek.
  • Kırağı.
  • Kırç.
  • Kırağının daha yeğin, daha kalın buz kırılcalarının olmasıyla kendini gösteren ve konduğu yerlerde çiçekli dallar biçimini alan türü.

Rime ile ilgili cümleler

English: "Appointment with Death" is a crime novel by Agatha Christie.
Turkish: "Ölümle Randevu", Agatha Christie'nin bir polisiye romanıdır.

English: 2539 is a prime number.
Turkish: 2539 bir asal sayıdır.

English: A detective arrived upon the scene of the crime.
Turkish: Dedektif suç mahalline geldi.

English: "This is the police. Would you mind coming down to the station?" "W-why?" "You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!"
Turkish: "Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz?" "N-neden?" "Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!"

English: A grand jury found him not guilty of any crime.
Turkish: Büyük jüri onu herhangi bir suçtan suçlu bulmadı.

Rime ingilizcede ne demek, Rime nerede nasıl kullanılır?

Rimer : Acemi şair.

Rimers : Acemi şair.

Rimes : Kırağı ile kaplamak. Kafiye. Uyak. Şiir. Kırağı. Kırağı bağlamak. Kırağı düşmek.

Adiabatic calorimeter : Adiyabatik ışınölçer. Adyabatik kalorimetre. Adiyabatik kalorimetre.

 

Advisor to the prime minister : Uman olduğu alanlarda başbakana tavsiye veren kişi. Başbakan danışmanı.

Be a detriment to : Zararlı olmak. Zararı dokunmak.

Asphalt prime coat : Asfaltlı astar tabakası.

Back prime : Ters üssü.

Animal experimentation : Hayvanlar üzerinde bilimsel denemeler gerçekleştirmek. Hayvanlar üzerinde deneme. Hayvanlar ile deney yapma.

Be of prime importance : Çok önemli olmak.

İngilizce Rime Türkçe anlamı, Rime eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rime ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Verse form : Bilgi formu.

Match : Kibrit. Uymak. Uydurmak. Alıştırmak. Denk. Boy ölçüşmek. Maç. Eş. Kaşılaşma (takım karşılaşması). Futbol, bilgisayar, eskrim alanlarında kullanılır.

Sonnet : Sone. On dört mısralı şiir.

Rhyme : Tekerleme. Kafiye yapmak. Şiir yazmak. İle uyak oluşturmak. Uyaklı şiir. Uyak düşürmek. Kafiyeli söylemek. Kafiyeli yazmak.

Age pyramid : Yaş piramidi. Belli bir zamanda, bir ülke, bir kent nüfusunun ya da aynı işle uğraşan bir topluluğun yaş bölünüşünü gösteren çizge.

Aluvial terrace : Gençleşmeyle güç kazanan akarsuların yataklarını yeniden derinleştirerek koyak tabanı içine gömülmeleri sonunda oluşan ve bu yeni yatağın iki yanında kalan az eğimli, asılı düzlük, bk. gençleşme. Akarsu sekisi.

Agricultural co operative : Tarım kooperatifi. Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık.

Assonance : Yarım kafiye. Ünlü yinelemesi. Asonans. Telaffuz benzerliği. Yarım uyak.

 

Agricultural production : Tarımsal üretim. Tahıl ve temel gıda ürünleri üretimi. Tarım üretimi. Taze meyve. Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi. Sebze. Zirai üretim.

Songs : Ötme. Güfte. Şarkı. Şarkı sözü. Şarkı söyleme. Şarkılar. Şakıma. Türkü. Ötüş.

Rime synonyms : double rhyme, eye rhyme, consonant rhyme, head rhyme, vowel rhyme, beginning rhyme, internal rhyme, initial rhyme, assonate, tally, hoarfrost, aluvial coast, poems, consonance, rhyming, white frost, rimes, alluvial deposit, frost, hoarfrosts, abandoned meander, alliteration, altimetric profile, sonneting, poetry, agree, ageing of the population, poem, hoar, abrasion platform, agrarian geography, versification, poetries.

Rime zıt anlamlı kelimeler, Rime kelime anlamı

Disagree : Karşıt görüşte olmak. Sürtüşmek. Çelişmek. Aynı düşüncede olmamak. Anlaşamamak. Uymamak. Dokunmak. Atışmak. Yaramamak. Aynı fikirde olmamak.

Rime ingilizce tanımı, definition of Rime

Rime kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A chink. Hoarfrost. A crack. A fissure. To freeze or congeal into hoarfrost. White frost. Congealed dew or vapor. A rent or long aperture. Rhyme. [Bakınız: Rhyme]. A rung. A step or round of a ladder. To rhyme. [Bakınız: Rhyme].