Sınırlama hali nedir, Sınırlama hali ne demek

Sınırlama hali; Dil Bilimi alanında kullanılan bir terimdir.

Teknik terim anlamı:

Bazı dillerde, fiille anlatılan eylemin yayılış sınırını göstermek üzere ismin girdiği çekim hali.

Sınırlama hali kısaca anlamı, tanımı

Hali : Boş, ıssız, tenha. Halı. Ahali

Sını : Ağaçtan yapılmış yayık. “Tuluhdan, sınısıdan yayduh.”. Sini, yemek sofrası.

Sınır : İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç. Uç, son. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit.

Sınırlama : Sınırlamak işi.

Göstermek : Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek. Bir şeyin etkisi altında tutulmak. Görünmek, benzemek. Belirtmek, anlatmak. Öğretmek, açıklamak. Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak. Kanıtla inandırmak. Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek. Yapmasını söylemek, görevlendirmek. Etmek. Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak. Sert bir biçimde karşılık vermek.

Gösterme : Göstermek işi. Teşhir, sergileme.

 

Yayılış : Yayılma işi.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Yayılı : Yayılmış, serilmiş.

Anlatı : Ayrıntılarıyla anlatma. Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, hikâye etme, tahkiye.

Üzere : Amacıyla. Neredeyse. Şartıyla. Gibi.

Anlat : Ekin demetlerini arabaya koymaya ve harmanı aktarmaya yarıyan, üç, dört, beş, yedi çatallı olabilen, uzun saplı aygıt, dirgen, yaba.

Girdi : Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı.

Çekim : Çekme işi. Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon.

Eylem : Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon. Fiil. Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

Çeki : Tartı. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı.

Diğer dillerde Sınırlama hali anlamı nedir?

Fransızca'da Sınırlama hali nedir ? : limitatif