Sınırlayıcı tabaka nedir, Sınırlayıcı tabaka ne demek

Sınırlayıcı tabaka; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Metabolik veya yapısal değişimin görülmediği kemiklerde, kemik yüzeyini örten mineral içermeyen, temel madde, lamina limitans.

Sınırlayıcı tabaka anlamı, kısaca tanımı

Sını : Ağaçtan yapılmış yayık. “Tuluhdan, sınısıdan yayduh.”. Sini, yemek sofrası

Sınırlayıcı : Tahdidi (bk. tüketici).

Sınır : İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç. Uç, son. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit.

Taba : Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi. Bu renkte olan.

Tabak : Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap. Sepici. Bu kabın alacağı miktarda olan.

Tabaka : Katman. Baskı ve yazıda kullanılan, değişik boyutlarda kesilmiş kâğıt. Derece. Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu.

Lamina limitans : Sınırlayıcı tabaka.

Temel madde : Hücreler arası maddesi hücrelere oranla çok fazla olan bağ dokularının ara bağlayıcı maddesi.

 

Metabolik : Metabolizmaya ait olan.

Limitans : Sınırlayan, sınırlayıcı.

Kemikler : Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan, kemik dokusundan meydana gelmiş, çeşitli büyüklüklerde, sert, dayanıklı parçalar. Omurgalı hayvanlarda iskeleti yapan ve kemik dokusundan meydana gelmiş oları sert, dayanıklı parçalar. Muğla kenti, Güllük nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Mineral : Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım maddelerle karışık veya birleşik olarak bulunan veya kimyasal yollarla elde edilen inorganik madde. İçinde inorganik maddeler bulunan.

Yapısal : Yapı ile, yapılış ile, kuruluş ile ilgili, strüktürel, konstrüktif.

Görülme : Görülmek işi.

Değişim : Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme. Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım. Rüzgârın yön değiştirmesi. Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele, trampa, trok. Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon.

İçerme : İçermek işi, tazammun, ihtiva.

Lamina : Zar biçiminde ince düz tabaka, ince levha. Yaprak, levha, tabaka.

Değişi : Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin hiçbir dış etken olmadan özbiçimleriyle olgularının büyük ölçüde değişmesi, bk. değişi kuramı.

Kemik : İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı. Bu sert organdan yapılmış.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).

Diğer dillerde Sınırlayıcı faktörler anlamı nedir?

İngilizce'de Sınırlayıcı faktörler ne demek ? : limiting factor