Sakız nedir, Sakız ne demek

  • Bazı ağaçların ve özellikle sakız ağacının kabuğundan sızan, çiğnendiğinde yumuşayan, hoş kokulu, beyaz renkli reçine.
  • Sakız ağacı.
  • Şekerli ve kokulu ağızda çiğnenen eğlence yiyeceği, ciklet.
  • Vücudu beyaz olup başta ve ayaklarda belirgin siyah işaretler bulunan, ince kemik yapılı ve yüksek ayaklı, ince yağsız uzun kuyruklu bir tür koyun

"Sakız" ile ilgili cümle

  • "Sizi İnce dağ yollarının sakız gölgeleri içinde yalnız bırakmak lazım geldiğini hissediyordu." - R. N. Güntekin

Yerel Türkçe anlamı:

Pekmezden yapılmış olan katı bulama tatlısı.

Çam ağacı.

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

İçel ilinde, Mut belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Adıyaman ilinde, Yarpuzlu bucağına bağlı bir yer.

Sakız hakkında bilgiler

Sakız, çiklet ya da ciklet, çiğnemek için tabletler veya kısa şeritler halinde hazırlanan şekerli veya şekersiz ürün. Çiklet sözcüğü Türkçe'ye Cadbury Adams firmasının ürettiği Chicklets marka sakızlardan dolayı yerleşmiştir.

Eski Yunanların ve Kızıldereliler'in ağaçlardan elde ettikleri sakızları baharatlayarak çiğnedikleri bilinir.

Manilkara zapota adlı ağaçtan elde edilen lateks, kimyasal yollarla temizlenir. Temizlenen lateks maddesine şeker, nişasta ve koku verici maddeler konularak modern usüllerle sakız yapılır. Fiyatının çok ucuz oluşu bilhassa çocukların fazla kullanmasına sebep olur.

 

Dişlerin sağlıklı kalması için şekersiz sakız çiğnenmesi önerilir. Günümüzde sakızların büyük çoğunluğu xylitol, sorbitol ve maltitol gibi maddeler ile tadlandırılır. Xylitol'un diş çürüklerini önlediği düşünülmektedir. Sigarayı bırakmak isteyen kişiler için özel nikotin içeren çikletler de piyasaya sunulmuştur.

Sakız ile ilgili Cümleler

  • Sakız tadını kaybetti.
  • Ali sakızını yuttu.
  • O, sakızını çiğnedi.
  • Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
  • Sakız çiğnerim.
  • Ali balonlu sakız çiğniyor.
  • Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.
  • Ayakkabımın arkasına yapışmış sakız var.
  • Sakız çiğniyorum.
  • Sakızı çiğnedim.
  • Sakızın tadı kaçtı.
  • Sakızı çiğniyorum.
  • Ali Mary'ye bir sakız önerdi.
  • Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.

Sakız kısaca anlamı, tanımı:

Ağaç : Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.

Şekerli : Lezzetli, tatlı. İçinde şeker bulunan.

Yapılı : Vücudu gelişmiş, iri. Yapısı herhangi bir nitelikte olan.

Sakız gibi : Ayrılmak bilmez, yapışkan. çok temiz, çok beyaz.

Sakız ağacı : Antep fıstığıgillerden, kışın yaprak dökmeyen, meyvesi üzümsü ve yağlı, bodur bir ağaç (Pistacia lentiscus).

Sakız bademi : Diş bademi.

Sakız baklası : Uzun ve ince, çok lezzetli turfanda bir tür bakla.

 

Sakız dikeni : Sakız çıkarılan bir tür diken.

Sakız enginarı : Yaprakları sivri, kenarları düzgün, lezzetli bir tür enginar.

Sakız kabağı : Sebze olarak kullanılan kabak (Cucurbita pepo).

Sakız leblebisi : Bir tür kabuklu beyaz leblebi.

Sakız rakısı : İçinde sakız bulunan rakı, mastika.

Sakız tatlısı : İçine sakız karıştırılarak hazırlanan bir tatlı türü.

Acı sakız : Çam sakızı.

Çürük sakız : Tadı bozulmuş, çiğnenmez duruma gelmiş sakız. Çok kullanılan söz veya düşünce.

Karasakız : Zift.

Afyon sakızı : Haşhaş kapsülü çizildiğinde sızan, süte benzeyen, havayla temas ettiğinde yavaş yavaş koyu kahverengi bir renk alan sıvı.

Ağaç sakızı : Reçine.

Çam sakızı : Çam ağacından çıkarılan reçine, acı sakız, bedük.

Çengel sakızı : Kenger sakızı.

Damla sakızı : İri taneli, parlak ve çok sevilen bir sakız türü.

Kengel sakızı : Kenger sakızı.

Kenger sakızı : Kenger sütünden yapılmış olan bir sakız türü, çengel sakızı, kengel sakızı.

Köknar sakızı : Köknar kozalaklarından elde edilen sakız, köknar reçinesi.

Yer sakızı : Bitüm.

Sakızlaşma : Sakızlaşmak işi.

Sakızlaşmak : Sakız durumuna gelmek.

Sakızlaştırma : Sakızlaştırmak işi.

Sakızlaştırmak : Sakız durumuna getirmek.

Sakızlı : Sakızı olan, içinde sakız bulunan.

Ağızda sakız gibi çiğnemek : Bir söz veya düşünceyi sık sık tekrarlayıp durmak.

Ağzına sakız olmak : Dedikodusuna konu olmak.

Çam sakızı çoban armağanı : Verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ve verenin gücünün ancak buna yettiğini özür yollu anlatmak için söylenen bir söz.

Çam sakızı gibi : Tedirgin edecek kadar bir insanın peşinden ayrılmayan.

Kokulu : Kokusu olan.

Beyaz : Beyaz ırktan olan kimse. Beyaz zehir. Baskıda normal karalıkta görünen harf türü. Bu renkte olan. Ak, kara, siyah karşıtı.

Renkli : Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan. Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film. Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse). Neşeli, canlı, ilgi çekici.

Reçine : Sonsuz polimerleşme ile elde edilen, büyük moleküllü yapay madde. Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan organik salgı maddesi, ağaç sakızı.

Eğlence : Eğlenme işi, sefahat. Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey veya kimse.

Ayak : Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Vücudun belden aşağı bölümü. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Halk edebiyatında uyak. Basamak. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Bacak. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri.

Belirgin : Açık bir biçimde. Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih.

Çiğnemek : Egemenliği altına almak, hükmetmek. Ayağı veya tekerleği altına alarak ezmek. Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak.

Sakız : Sakız ağacı. Vücudu beyaz olup başta ve ayaklarda belirgin siyah işaretler bulunan, ince kemik yapılı ve yüksek ayaklı, ince yağsız uzun kuyruklu bir tür koyun. Bazı ağaçların ve özellikle sakız ağacının kabuğundan sızan, çiğnendiğinde yumuşayan, hoş kokulu, beyaz renkli reçine. Şekerli ve kokulu ağızda çiğnenen eğlence yiyeceği, ciklet.

Sakız koyunu : Türkiye’de en çok İzmir bölgesinde, esas olarak Yunanistan’ın sakız adasında yetiştirilen, vücudu beyaz renkli, ağız ve göz etrafında kulaklar ve ayaklar üzerinde siyah lekeler veya küçük benekler bulunan, kuyruğu uzun ve dip kısmında üçgen şeklinde yağ birikimi olan, yarı yağlı kuyruklu ırk olarak sınıflandırılan, koçlarda spiral şeklinde boynuz bulunurken dişileri boynuzsuz olan sütçü koyun ırkı, Çeşme koyunu, Chios koyunu.

Sakız levreğigiller : [Bakınız: kedi balığıgiller] Kedi balığıgiller.

Sakız yahnisi : Soğanlı yahni.

Sakızcı : Sakız yapan veya satan kimse.

Sakızcılar : Denizli şehri, Çal ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Kastamonu ilinde, Bozkurt ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.

Sakızcılık : Sakızcının işi ve mesleği.

Sakızdırık : Çitlembik de denilen, mercimek büyüklüğünde meyveleri burukça, fıstık tadında bir çeşit sakız ağacı

Sakızköy : Balıkesir ili, Dursunbey belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Kırklareli ilinde, Lüleburgaz belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Sakızlak : Çitlenbik de denilen bir çeşit sakız ağacı.

Sakızlık : 1.Çitlembik de denilen, mercimek büyüklüğünde meyveleri burukça, fıstık tadında bir çeşit sakız ağacı. 2.Hindiba. Çitlenbik de denilen bir çeşit sakız ağacı. Kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz ve sarı renkli, yaprak ve dalları tedavide kullanılan, gövdesinin iç kısmında yapışkan bir sıvı bulunan bir ağaç ve bu ağacın hayvan yemi olarak kullanılan mercimek büyüklüğünde meyvesi [Bakınız: çengel sakızı] Çitlembik, menengiç, sakızağacı. Samsun şehrinde, Asarcık belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Yozgat ilinde, Aydıncık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Diğer dillerde Sakız anlamı nedir?

İngilizce'de Sakız ne demek? : [Ziwiye hoard] n. gum, gummastic, mastic, masticatory, resin, chewing gum, chicle

Fransızca'da Sakız : mastic [le], chewing-gum [le]

Almanca'da Sakız : n. Kaugummi, Mastix

Rusça'da Sakız : n. смола (F), жвачка (F)