Salicylate poisoning türkçesi Salicylate poisoning nedir

  • Salisilat zehirlenmesi.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Salisilatların fazla miktarda alınmasına bağlı olarak oluşan yüksek ateş, asidoz, dehidratasyon gibi belirtilerle ayırt edilen klinik tablo.

Salicylate poisoning ingilizcede ne demek, Salicylate poisoning nerede nasıl kullanılır?

Salicylate : Salisilat.

Poisoning : Madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Zehirleme. Ağulu. Zehirli. Ağılanma. İhmal veya dikkatsizlik sonucu, zehirli bitkiler, endüstriyel atık su, baca dumanı, uçucu toz, zirai mücadele ilaçlan vb. maddeleri ağızla almak veya temas etmek suretiyle, sentetik ilaçlarla ve dokusal kimyasal maddelerle zehirlenme olayı, hlk. ağulanma. Zehirlenme.

Salicylates : Salisilat. Aspirin ve sodyum salisilattan oluşan steroit yapısında olmayan ve yalnızca ağız yoluyla kullanılan ağrı kesici, yangı giderici ateş düşürücü ve kan pulcuklarının kümeleşmesini engelleyerek pıhtılaşmayı azaltıcı etkiye sahip ilaçlar. Salisilatlar.

Acid poisoning : Asit zehirlenmesi.

Acorn poisoning : Meşe zehirlenmesi. Meşe palamudu zehirlenmesi.

Algae poisoning : Alg zehirlenmesi. Göl ve göletlerde yetişen bazı alglerin salgıladığı toksinlerin balıklarda meydana getirdiği zehirlenme.

İngilizce Salicylate poisoning Türkçe anlamı, Salicylate poisoning eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Salicylate poisoning ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abdominal ovariectomy : Abdominal ovaryektomi. Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma.

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

A c deformity : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c kusuru.

Abdominal pain : Abdominal ağrı. Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı. Karın ağrısı.

Abdominal distention : Abdominal gerginlik. Karın gerginliği. Karın duvarının gergin olması, abdominal gerginlik.

Abdomen : Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Batın. Abdomen. Karın. Böcek gövdesinin alt kısım. Karın (böcek gövdesinde). Karnın altı.

 

Abaxial : Eksenden uzak, eksen dışı. Abaksiyal. Eksendışı. Eksenden uzak. Eksen dışı. Aks kemiği dışında. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi).

Salicylism : Salisilizm. Salisilik asitin aşırı dozunun sebep olduğu durum (tıp veya medikal terimi).

Salicylate poisoning synonyms : a band, a dna, abdominal fat necrosis, abattoir, a clay, a c syndrom, abdominal palpation.