Saptama nedir, Saptama ne demek

  • Saptamak işi, tespit.
  • Gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi

"Saptama" ile ilgili cümleler

  • "Bazı açıklamalar ve saptamaları şimdi yapmanın zorunlu olduğu anlaşılıyor." - A. Boysan

Hukuki terim anlamı:

tesbît (bk. belirtme). ~ arancı (dilemi):tesbît da’vâsı.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

[Bakınız: görüntü saptama]

Açındırma sonunda, ışıklanmamış gümüş bromürün ortadan kaldırılarak resmin ışıktan etkilenmemesini sağlama.

Bilimsel terim anlamı:

sinema: Yıkanmış bir duyarkatın gümüş bromür kalıntılarını eritmek amacıyla kimyasal bir eriyikten geçirilmesi.

fotoğrafçılık: Resmin ışıkta bozulmaz duruma getirilmesi.

Bir nesne ya da durumun ayırıcı özellikleriyle tanınması ya da bir konunun gözleme ya da ölçüye vurularak ayrıtlarıyla belirlenmesi.

İngilizce'de Saptama ne demek? Saptama ingilizcesi nedir?:

fixing, fixation, designation

Osmanlıca Saptama ne demek? Saptama Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

tespit

Saptama anlamı, kısaca tanımı:

Saptamak : Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek, tespit etmek. Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek.

Tespit : Belirleme. Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme, saptama. Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme. Sabitleme.

 

Gümüş : Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,88, yoğunluğu 10,5 olan, 960 °C'ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag). Bu elementten yapılmış.

Bromür : Bromhidrik asidin tuzu veya eteri.

Kalıntı : Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey. Artıp kalan şey, bakiye. İz, işaret.

Eritmek : Harcayıp tüketmek. Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak. Yok etmek. Zayıflatmak. Çok üzmek.

Film : Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit. Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü. Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak. Sinemalarda gösterilen eser.

Kimyasal : Kimyaya ait, kimya ile ilgili, kimyevi.

Saptama banyosu : Saptamayı sağlayan banyo çeşidi.

Saptama davası : Bir türe ilişkisinin, bir yetkinin var olup olmadığının, bir belgenin uydurma bulunup bulunmadığının saptanması için açılan dava.

Saptama kafası : Mıknatıslı görüntü aygıtında, görüntüleri mıknatıslı kuşak üzerine saptayan kafa.

Saptama kolu : Ön ucundan gövdeye, arka ucundan bir dingile bağlanarak, tekerleklerin ileri geri oynamasını sınırlayan çubuk.

Saptama sınırı : Bir kimyasal ya da fiziksel etkileşimle varlığı saptanan en küçük nicelik.

Saptama sorunu : Lnin altkümesiolan K nın L ye göre saptama sorunu, K nın L ye göre bir saptama yöntemini bulma ya da öyle bir yöntemin olmadığını kanıtlama sorunudur. || Krş.. saptama yöntemi.

 

Saptama yöntemi : Bir biçimsel dizgede, verilen bir önermenin kanıtsav olup olmadığını sonlu sayıda adımla belirlemeğe yarayan dizimsel yöntem. Saptanır herhangi bir kümenin ayırt edici izergesine ilişkin işlemleyici.

Diğer dillerde Saptama anlamı nedir?

İngilizce'de Saptama ne demek? : n. determination, assignation, establishing

Fransızca'da Saptama : fixage [le], fixation [la]

Almanca'da Saptama : n. Konstatierung, Beobachtung

Rusça'da Saptama : n. устанавливание (N), установка (F), прикрепление (N), фиксирование (N), констатирование (N)