Savunma düzenleşimi nedir, Savunma düzenleşimi ne demek

Savunma düzenleşimi; Eğitim alanında kullanılan bir terimdir.

Eğitim alanındaki anlamı:

Organizmanın, yeni bir durum karşısında bedensel güvenliğini, ruh ve zihin erincini korumak için seçtiği davranış biçimi.

Savunma düzenleşimi tanımı, anlamı

Düzenleşim : Aynı sıradaki nesne veya kavramların birbirinin yanında oluşu. Bir sınıflamada aynı sırada bulunan iki veya daha çok kavramın bağıntısı

Savu : Yas, sağu. def’, defi (bk. kaçını).

Savun : “. “Karşı koy, kendini koru, müdafaa et” anlamında kullanılan bir isim. Şölen, ziyafet.”.

Düze : Doz.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

Savunma : Saldırıya karşı koyma, müdafaa. Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname. Bir takımın, kalesini korumak için gösterdiği çaba, defans.

 

Organizma : Canlı bir varlığı oluşturan organların bütünü, uzviyet. Herhangi bir canlı varlık.

Davranış : Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.

Bedensel : Bedenle ilgili, bedenî.

Güvenli : Güven verici, emniyetli, emin.

Korumak : Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek. Karşılamak, denk gelmek. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. Tehlikeli, zararlı durumları önlemek. Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek.

Davranı : Bir oyuncunun sahnede yüz ya da gövde hareketleriyle bir anlatıma yönelmesi. Aristoteles'e göre, tragedyanın altı özelliğinden biri olan davranı'da yazarın tragedya kahramanında dört şey araması gerekir: a. Kahramanın davranışı iyi olmalı . b. Kahramanın davranışı doğru olmalı c. Kahramanın davranışı gerektiği gibi olmalı. d. Kahramanın davranışında bir bütünlük (birlik) olmalı. Sahnede bir oyuncunun yüz ya da gövde hareketleriyle bir anlatıma gitmesi. Bir görüşmede, görüşülenlerin araştırma konusundaki ilk yargılarında payı bulunan, görüşmecinin dış görünüşü ve yaklaşımından kaynaklanan kişisel durum.

 

Koruma : Korumak işi. Can güvenliğinin tehlikede olduğu düşünülen bir kimseyi saldırılardan korumak üzere görevlendirilmiş kişi, koruma görevlisi. Bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması.

Davran : “. “Hazır ol, hazırlan” anlamında kullanılan bir isim. “İşe giriş, el at, başla” anlamında kullanılan bir isim. Hazırlık.”.

Zihin : Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü. Anlayış, kavrayış. Bellek, an. Bilinç, dimağ.

Beden : Canlı varlıkların maddi bölümü, vücut. Giysilerde ölçü. Vücudun, baş, kol ve bacak dışında kalan bölümü, gövde. Kale duvarı.

Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

Güven : Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat. Yüreklilik, cesaret.

Korum : Dağların sarp yamaçlarındaki düzlükler. Uçurumlarda ancak keçilerin geçebileceği basamak gibi setler. Tepe üstlerinde yaylamağa ve tarıma elverişli düzlükler.

Diğer dillerde Savunma düzenleşimi anlamı nedir?

İngilizce'de Savunma düzenleşimi ne demek ? : defense mechanism