Scatterings türkçesi Scatterings nedir

Scatterings ingilizcede ne demek, Scatterings nerede nasıl kullanılır?

Scattering angle : Saçılma açısı. Bir demetin ana doğrultusu ile saçılımdan sonraki doğrultusu arasındaki açı. Saçılım açısı.

Scattering loss : Saçılma kaybı. İletim kaybı. Akımımıknatıssal dalgaların bir özdekten geçerken saçılım yüzünden yitirdiği erke. Saçılım yitiği. Saçılma yitiği. Saçılım kaybı.

Anomalous scattering : Anormal saçılma. Olağandışı saçılma.

Atomic scattering : Atomsal saçılım. Atom saçılımı. Atomik saçılma.

Back scattering : Gerisaçılım. Bir ışınımın ya da parçacıklar demetinin geliş doğrultularından 90° den büyük açılarda saçılmaları. Geri saçılım.

Coulomb scattering : Coulomb saçılımı. Kulomb saçılması.

Light scattering : Işık dağılması. Işık saçılımı. Bir ışık demetinin hava moleküllerine toz parçacıklarına çarparak rasgele dağılması. Işık saçımı. Işık saçınım.

Coherent scattering : Eşevreli saçılım. Gelen ve saçılan dalgalar arasında belli evre sürçmesi olan saçılma. Eş evreli saçılma. Eşevreli saçılma. Koherent saçılma. Bağdaşık saçılım.

Inelastic scattering : Esneksiz saçılma. Esnemez saçılım. Toplam kinetik enerjinin değiştiği saçılma. Esnek olmayan saçılma. Esnemez saçılma.

 

Incoherent scattering : Evreuyumsuz saçılım. Karmaşık saçılma. Saçılmış demetin parçaları arasında evre ilintisi bulunmaması. Bağdaşmaz saçılım. Uyumsuz dalga dağılımı. Eşevresiz saçılma. Evre'-dışı saçılma. Koherent olmayan saçılma. Evre-dışı saçılım.

İngilizce Scatterings Türkçe anlamı, Scatterings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Scatterings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dissipation : Yayılma. Dağılma.

Backwash : İkincil etki. Sonuç. Geriye gelen dalga. Dümen suyu. Geri yıkama. Dalganın geri çekilmesi. Sonraki etki. Olayın yankıları. Ters yıkama.

Dismantling : Parçalarına ayırma. Ayırma. Sökme. Dağılma. Parçalara ayırma.

Interspersions : Oraya buraya yerleştirme eylemi. Başka şeyler arasına dağıtılmış olma durumu. Birbirine karıştırma.

Cast net : Büzmeli serpme ağı. Çeşitli derinliklerde kullanılan atıldıktan sonra çökmesi beklenen ve büzme iplerinin hızla çekilmesiyle ağın ağzının kapanması sağlanarak çekilen el serpme ağı.

Spreading : Açma. Neşir. Tevsi. Yayılan. Dağıtan. Yaygınlaşan. Açılma. Yaylım.

Brandishes : Sallama. Sallamak. Tehdit edercesine sallamak (elini veya parmağını vb). Sağa sola sallamak. Savurmak.

Rain shower : Sağnak yağmur. Sağanak. Sağnak yağış.

Interleaving : Biniştirme. Boşluk verme. Boş sayfa eklemek. Araya ekleme. Veri ile denetim bilgisini karıştırmak.

Dispersals : Dispersal. Yayılma. Çözülüm. Dağıtılma. Dağıtım. Dağılma.

 

Scatterings synonyms : sprinkling, blethering, repercussion, drizzles, tossing, absurd, drizzle, dispersal, cover nets, divulging, throwing away, communication, brandishing, drizzled, asinine, administering, spatters, administerings, delivery, diffusions, balls, blethered, dissemination, dissipations, baloneys, bafflegab, circulation, bathetic, dispersion, disincorporation, baloney, allocations, fallouts.

Scatterings zıt anlamlı kelimeler, Scatterings kelime anlamı

Soft : Görüntünün karanlık bölümlerinden aydınlık bölümlerine geçişin keskin olmaması, sertlik ile yavanlık arası. Deli. Hafif. Nazik. Sevgi dolu. Pes. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Az zararlı. Cıvık. Yumuşak başlı.