Single broad light türkçesi Single broad light nedir

  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Dağıtıcı.
  • Dağınık ışık kaynağı olarak kullanılan 750 w gücünde, dördül biçimde, içi beyaza boyanmış maden bir kutudan oluşan ışıtaç.

Single broad light ingilizcede ne demek, Single broad light nerede nasıl kullanılır?

Single : Evlenmemiş kimse. Yalınkat (çiçek). Tek kişilik oda. Tek gidiş bileti. Bekar. Dönüş bileti. Tek. Bir. Münferiden.

Broad : Genişliğinde. Kaba. Serbest. Hoşgörülü. Karı. Sınırsız. Enli. Genel. Geniş. Engin.

Light : Soba yakmak. Gerçekleşmek. Bilgisayar, fizik, uzay, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Işık saçmak. Neşelendirmek. Konmak. Bir salonun ya da sahnenin aydınlatılması için yöneticinin ya da sorumlunun verdiği buyruk. Aydınlatmak. Işımak. Aydınlık.

Broad light : Bir görünçlüğün aydınlatılmasında, görünçlüğe eşit ölçüde dağılan, görünçlüğün genel aydınlanmasını sağlayan, ışık-gölge ayırımları keskin olmayan, yumuşak ışık. Dağınık ışık. Sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Bir sahnenin aydınlatılmasında genel aydınlatmayı sağlayan ya da sahnenin genel aydınlatılmasını arttırmakta kullanılan ışık.

İngilizce Single broad light Türkçe anlamı, Single broad light eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Single broad light ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Distributer : Distribütör. Dağıtımcı.

Disperser : Dağıtan. Dağıtan kimse veya şey.

Dispersant : Yayıcı. Serpindirici. Seyreltici. Saçıcı. Eritici. Farklı yönlere dağıtan şey (kimya). Dağıtıcı (madde). Dağıtan. Dağıtıcı madde.

Distributors : Distribütör. Dağıtımcı.

Diffuser : Yayıcı. Ters nozul. Difüzör. Bir gaz ya da sıvıyı herhangi bir ortama tekdüze olarak dağıtan aygıt. Yayındırıcı. Işık yumuşatma ekranı. Bir hava akımının geniş bir alana dağıtılması için kullanılan cihaz. Glop. Işık saçıcı. Diffüzör.

Dispersive : Dağıtmaya eğilimli. Geçirdiği ışınları birbirinden ayıran dalga taşıyıcı (ortam). Ayırgan. Dispersiv. Ayırıcı. Ayıran. Serpingen.

Fill in light : Destek ışığı. Dolgu ışığı.

Deliveryman : Dağıtımcı. Kurye. Kargo görevlisi. Kargocu.

Distributive : Üleştiren. Taksim eden. Tevzii. Üleştirme zamiri. Dağıtan. Bölüştüren. Dağıtımla ilgili. Dağıtım. Dağılımsal. Yayan.

Dealer : İskambil kağıtlarını dağıtan kimse. Bazı malları satma izni olan kişi ya da kuruluş. Kağıt dağıtan kimse. Satıcı. Borsada kendi hesabına işlem yapan kimse. (iskambilde) kağıtları dağıtan kimse. Tüccar. Kağıtları dağıtan kimse. Tacir.

Single broad light synonyms : dispenser, dispensator, dissipative, dispersers, distributor, deliverer.