Sinkhole türkçesi Sinkhole nedir

Sinkhole ile ilgili cümleler

English: A sinkhole formed under the National Corvette Museum and swallowed eight cars.
Turkish: Ulusal Corvette Müzesi altında bir subatan oluştu ve sekiz arabayı yuttu.

Sinkhole ingilizcede ne demek, Sinkhole nerede nasıl kullanılır?

Sinkholes : Su toplanan alçak yer. Obruk. Ponor. Depresyon. Çöküntü. Subatan.

Sink a ship : Gemi batırmak.

Sink a well : Kuyu kazmak.

Sink and float separation : Yüzdürme çökeltme ayırması. Yüzdür-çökelt ayırması.

Sink down : Batmak.

Sink low : Çok alçalmak (güneş veya ay). Çok düşmek (fiyat).

Sink into a depression : Bunalıma girmek. Depresyona girmek.

Sink into a deep sleep : Derin bir uykuya dalmak.

Sink in : Batmak. Akıllarda yeretmek. İçine işlemek. İyice anlaşılmak. Anlaşılmak. Kafasına girmek. Nüfuz etmek.

Sink into oblivion : Maziye gömülmek. Anılara gömülmemek. Tamamen unutulmak. Unutulmaya yüz tutmak. Unutulmak.

İngilizce Sinkhole Türkçe anlamı, Sinkhole eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sinkhole ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

The depression : 1930'larda abd'de yaşanan büyük ekonomik kriz (29 ekim 1929'da büyük borsa çöküşünün yol açtığı). Kasavet. Ilıman enlemlerde görülen alçak basınçlı hava döngüsü. Bunalım. Dermansızlık. Durgunluk. Bastırma. Alçak basınç alanı. Büyük buhran.

 

Swallowhole : Düden.

Karst pit : Kireçtaşları içinde, bacaya benzeyen, 30 m. ya da daha çok derinlikte, genel olarak altında bir yeraltı ini bulunan kuyu.

Deposits : Erat mevduat hesabı. Depozitolar. Tortu. Tevdiat. Mevduat. Banka mevduatı. Sedan ve retrosedan nezdinde depolar. Motoryağının ayrışmasından ve paslanmadan ve de dışsal faktörlerden kaynaklanan ve yağda çözünmeyen maddeler (makine veya motor parçaları üzerinde ortaya çıkabilir).

Sink : Düşürmek. Mahvetmek. Durumu bozulmak. Yatırmak (sermaye). Örtbas etmek. Lavabo. Gömmek. İşlemek. Alçalmak. Dolin.

Subsidence : Çökme. Batma. Göçme. Yatışma. Batma alanı. Oturma. Çöküş. Hafifleme. Alçalma.

Potholes : Kaya çukuru. Çukur (yol yüzeyinde arabaların yol açtığı). Su veya çakılların açtığı derin çukur. Yol çukuru. Devkazanı. Burgaç deliği. Derin çukur. Çukur. (yolda) çukur.

Broken spirit : İstek veya ümit kaybı.

Breakdowns : Tahlil. Sinir bozukluğu. Çökme. Sağlığın bozulması. Tutukluk. Analiz. Çalışma arızası. Bozulma. Arıza.

Swallow hole : Kireçtaşlarının içinde, yeryüzü sularının battığı silindir biçiminde kuyu. Düden.

Sinkhole synonyms : natural depression, collapses, dismalness, swallet, swallow, pothole, downer, despondence, depressions, dumps, depression, katavothre, debris, collapse, sediment, dejectedness, sinkholes, broken spirits, doline, breakdown, the blahs, concave, precipitation, precipitations, ponor, concaves, deposition, glumness, lacune, desolateness.

Sinkhole zıt anlamlı kelimeler, Sinkhole kelime anlamı

Natural elevation : Doğal yükseklik.