Sitayukszoonozis nedir, Sitayukszoonozis ne demek

Sitayukszoonozis; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Cytauxzoon cinsi protozoonların neden olduğu Afrika tırnaklıları ve evcil kedilerde oluşturduğu ateş, anemi ve sarılıkla belirgin kenelerle taşınan ölümcül enfeksiyon.

Sitayukszoonozis tanımı, anlamı

Tırnaklılar : Tek ve çift tırnaklılar alt takımlarını kapsayan takım

Enfeksiyon : Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması.

Cytauxzoon : Piroplasmia alt sınıfında, Piroplasmida takımında bulunan Afrika’da tırnaklılarda, Kuzey Amerika’da evcil kedilerde parazitlenen ve C. felis adlı türü kediler için ölümcül olabilen parazitik protozoa cinsi.

Evcil kedi : Etçiller (Carnivora) takımının, kedigiller (Felidae) familyasından, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiş ve Akdeniz memleketlerinden dünyaya yayılmış bir tür. Kedi. (Felis ocreata domestica) : Etçiller (Carnivora) takımının kedigiller (Felidae) familyasından bir memeli türü. Kuyrukları hariç 50 cm kadar olurlar. Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiş ve Akdeniz memleketlerinden dünyaya yayılmıştır. Pekçok çeşit renkleri vardır.

Protozoon : Bir hücreli. Protozoonlara ait.

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

 

Tırnaklı : Tırnağı olan.

Sarılık : Sarı olma durumu. Derinin sarı renk aldığı bir hastalık belirtisi. Sarı renk. Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık, karaciğer yangısı, hepatit.

Ölümcül : Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren. Can çekişen.

Sarılı : Üstünde sarı renk bulunan. Sarılmış olan.

Afrika : Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri.

Tırnak : İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. Tırnak işareti. Kanca gibi araçların kıvrık yeri. Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılmış olan dişlerin her biri. Kanun çalmakta kullanılan mızrap. Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski. Gemi demirinin ucundaki yassı parça.

Evcil : Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanılabilen (hayvan), ehlî, yabani karşıtı. Yerli.

Anemi : Kansızlık.

Cinsi : Cinsel.

Neden : Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet. Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep.

Proto : Yunanca ilk anlamına gelen ön ek.

Cins : Tür, çeşit. Soy, kök, asıl. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan. Garip, tuhaf.

Ateş : Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç. Tutuşmuş olan cisim. Genellikle hastalık etkisiyle artan vücut sıcaklığı, kızdırma. Öfke, hırs, hınç. Tehlike, felaket. Coşkunluk. Büyük üzüntü, acı. Patlayıcı silahların atılması.

 

Beli : Evet.

Diğer dillerde Sitayukszoonozis anlamı nedir?

İngilizce'de Sitayukszoonozis ne demek ? : cytauxzoonosis