Sklerotin nedir, Sklerotin ne demek

Sklerotin; Biyoloji, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Biyoloji'deki anlamı:

Böcek kutikulasında bulunan dayanıklı esmer bir protein.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Eklem bacaklıların kütikülasında, trematod yumurtalarının kabuklarında bulunan amino asitler arasında orto-quinone çapraz bağlarıyla stabilize edilen, çok dayanıklı çözünmeyen protein.

Sklerotin anlamı, tanımı

Sklero : Sertliği belirten Latince bir ön ek

Eklem bacaklılar : Birbirine eklenmiş halkalardan oluşan, böcekler, örümcekler, kabuklular, çok ayaklılar vb. bölümlere ayrılan hayvan sınıfı, eklemliler.

Amino asitler : (NH2-R -COOH) genel formülü ile gösterilen, baz ve asit özellikleri olan, peptit ve proteinlerin yapı taşları niteliğindeki organik özdekler sınıfı.

Amino asit : Bir amino grubu ile bir karboksil grubu taşıyan, proteinlerin temel taşı olan organik bileşik.

Stabilize : Silindirle sıkıştırılarak düz duruma getirilmiş (yol). İstikrarlı.

Dayanıklı : Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. Metanetli, metin, mütehammil.

Kutikula : Kütikula. Omurgasız hayvanlarda bir sıra gözeden yapılmış olan üst-derinin dış yöne salmış olduğu gözesiz koruyucu kat.

Kütiküla : Dericik, ince deri. Nematodlarda, pentastomidlerde, eklem bacaklılarda (kene, akarlar, böcekler ve kabuklular) hipodermisin altında organize olmuş hücreler tarafından salgılanan, hücresiz filamentöz kitinle birlikte veya kitinsiz olarak bulunan bir çeşit vücut örtüsü. Kıl ucuna kadar uzanan ve uzunlamasına kesitinde testere ağzı gibi dişli, ince tek katlı keratinleşen tabaka.

 

Trematod : 1. Trematoda sınıfının herhangi bir üyesi, kelebek. Yassı solucanlar şubesinde Monogenea, Aspidogastrea ve Digenea olmak üzere üç alt sınıfı içeren paraziter kelebeklerin bir sınıfı. İnsanlarda ve hayvanlardaki türler Digenea alt sınıfında bulunurlar. Bu canlılar iç parazittir ve yaşam sikluslarını tamamlamak için en az iki konağa gereksinim duyarlar. Yaprak biçimi gösteren yassı solucanların bir sınıfı.

Dayanık : Kuvvetini kaybetmiş, yürümeye gücü kalmamış olan (hayvan).

Kütikül : Yaprakların her iki yüzünde bulunan ve suyu sızdırmadığı için bitkinin kurumasına engel olan ince zar. Kabukluların ve böceklerin örteneğinin koruyucu, kitinli katmanı.

Yumurta : Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre. Er bezi. Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp. Tavuk yumurtası. Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi.

Protein : Canlı hücrelerin ana maddesini oluşturan, genel olarak sülfür, oksijen ve karbon ögeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan, karmaşık yapılı doğal madde.

Bacaklı : Bacağı olan. Felemenk altını. Bacakları uzun olan, uzun boylu.

 

Çözünme : Çözünmek işi. Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir bütün oluşturacak biçimde karışması.

Bağlar : Yapısındaki eksiciklerle öğeciklerarası kimyasal bağı güçlendirme niteliğinde olan. Diyarbakır kenti, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Erzincan ilinde, Tanyeri bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Hakkâri şehri, Şemdinli belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Muş ili, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.

Çapraz : Eğik olarak birbiriyle kesişen. Eğik bir biçimde. Karşı tarafın yanı. İki taraflı, karşılıklı. Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu. Kopça, düğme. Bir tür olta iğnesi.

Stabil : Dayanıklı, sağlam. Kararlı, değişmez. Düz. Oturmuş. Dengeli.

Yumur : Verimsiz toprağı kiraya verenin, karşılığında aldığı tohum kadar ürün. Hayvanlarda, midenin bir parçası.

Kutik : Köpek yavrusu. Köpek.

Diğer dillerde Sklerotin anlamı nedir?

İngilizce'de Sklerotin ne demek ? : sclerotin