Soğutmak nedir, Soğutmak ne demek

  • Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak.
  • Herhangi bir durum, kişi, olay; birine, bir yere veya bir şeye karşı duyulan sevgi ve ilginin yok olmasına yol açmak, dondurmak

"Soğutmak" ile ilgili cümle

  • "Suyu soğutmak."
  • "Bizden soğudular, bizi de kendilerinden soğuttular." - N. F. Kısakürek

Soğutmak tanımı, anlamı:

Soğutma : Soğutmak işi.

Arayı soğutmak : Eski yakınlık, dostluk kalmamak.

Terini soğutmak : Terinin kurumasını bekleyerek dinlenmek.

Yürek soğutmak : Sevmediği birinin bir felakete uğramasına sevinmek.

Soğuma : Soğumak işi.

Sağlamak : Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak. Elde etmek, sahip olmak. Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek. Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.

Sebep : Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Kişi : Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Erkek. Eş, koca. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer.

 

Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Sevgi : İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.

Olmak : Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Uymak, tam gelmek. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Bulunmak. Geçmek, tamamlanmak. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Gerçekleşmek veya yapılmak. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Sarhoş olmak. Sürdürmek, yürütmek. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Yetişmek, olgunlaşmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Yol açmak.

Soğutmak ile ilgili Cümleler

  • Ali soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
  • Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
  • Beni kendinizden soğutmaktan başka bir şey yapmadınız.
  • Ben şarabı daha çok soğutmak istiyorum.

Diğer dillerde Soğutmak anlamı nedir?

İngilizce'de Soğutmak ne demek? : v. cool, refrigerate, alienate, disincline, estrange, indispose, offput, wean, put off

 

Fransızca'da Soğutmak : rafraîchir, réfrigérer, frigorifier, geler, glacer, (bir

Almanca'da Soğutmak : v. kühlen

Rusça'da Soğutmak : v. остужать, студить, застуживать, вымораживать, расхолаживать, остудить, застудить, выморозить