Sorumlu nedir, Sorumlu ne demek

Sorumlu; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul

"Sorumlu" ile ilgili cümleler

  • "Hekim hastasına ve çevresine karşı sorumludur, mesleğe ancak and içerek girebilir." - A. Erhat

Hukuki terim anlamı:

mes'ûl. ~' olmak: mes'ûl olmak.

Sorumlu anlamı, kısaca tanımı:

Sorumlu tutmak : Sorumlu saymak, mesul olarak görmek.

Sorum : Sorumluluk.

Soru : Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual. Bir öğrenciye sınavda yöneltilen söz veya yazı, sual.

Sorumluluk : Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet.

Sorumluluk almak : Sorumluluk yüklenmek.

Sorumluluk düşmek : Sorumlu sayılmak, sorumlu olarak görülmek.

Sınırlı sorumluluk : Borçlunun borcunu ödememesi durumunda, bütün mal varlığıyla değil de mal varlığının bir bölümüyle sorumlu olması durumu.

Sınırsız sorumluluk : Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklıya karşı bütün mal varlığıyla sorumlu olması durumu.

Üstün : Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha.

 

Dolay : Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, civar.

Hesap : Oranlama, tahmin. Bankadaki işlemlerin yapılabilmesi için kişi, kurum ve kuruluşlar adına düzenlenen çizelge. Bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü. Aritmetik. Alacaklı veya borçlu olma durumu. Tutum, durum, anlayış. Matematiksel işlem. Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon.

Vermek : Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Ondan bilmek, atfetmek. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Herhangi bir duruma yol açmak. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Satmak. Sahip olmasını sağlamak. Ödemek. Tespit etmek. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Dayamak. Kazandırmak, katmak. Ayırmak, harcamak. Yaymak. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Doğurmak. Bırakmak veya bağışlamak. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak.

Mesul : Sorumlu.

Sorumlu kişi : Sayışımla yükümlü olan kişi.

Sorumlu sınırlı ortaklık : Sorumluluğu sınırlı olan ortaklıklar. Bu adla kurulmuş anamalı borç belgitlerine bölünmemiş her ortağın sorumluluğu koyduğu anamal ile sınırlanmış ortaklıklar.

 

Sorumluk : Armağan.

Sorumluluk güvencesi : İşçilere ilişkin sorumluluk getirici olaylara karşı yapılan güvence.

Sorumlu ile ilgili Cümleler

  • Sorumlu hissediyor musun?
  • Ali her zaman sorumluydu.
  • Ben kibar ve çok sorumlu bir insanım.
  • Sorumlu hissediyorum.
  • Ben sorumlu tutulamam.
  • Sorumlu değilsiniz.
  • Sorumlu hissettiğini biliyorum.
  • Ben onun için sorumluluk üstlendim.
  • Burada hala sorumlu muyum?
  • Eğer bu doğruysa o, kazadan sorumlu değil.
  • Sorumlu değilsin.
  • Sorumlu kim?
  • Ben işte güvenilir ve sorumluluk sahibi bir insanım.
  • Sorumlu insanlar kimler?

Diğer dillerde Sorumlu anlamı nedir?

İngilizce'de Sorumlu ne demek? : adj. responsible, accountable, answerable, liable, amenable, blameworthy, in charge of, ex cathedra, managing

n. curator, keeper

suff. keeper

Fransızca'da Sorumlu : responsable, coupable de

Almanca'da Sorumlu : adj. federführend, haftbar, verantwortlich, verantwortungsvoll

Rusça'da Sorumlu : adj. ответственный