Su terazisi nedir, Su terazisi ne demek

  • Basıncı çok olan suyun, basıncını azaltarak künklerin patlamasını önleyen, belli aralıklarla yapılmış, depo görevindeki kule.
  • İçinde hava kabarcığı bırakılmış su dolu bir cam silindir ve bir tahta yataktan oluşan, düzlem veya doğruların yataylığını belirleyen alet, kabarcıklı düzeç, terazi, tesviyeruhu

Su terazisi anlamı, tanımı:

Terazi : Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan. Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu. İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık. Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan takımyıldızın adı. Su terazisi. Elektronik tartma aracı.

Basın : Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü. Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat.

Künk : Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz.

Patlama : Patlamak işi. Birdenbire gelişme, çoğalma.

Aralık : Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Uygun, elverişli durum, fırsat. Ara. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. Tuvalet. Yarı açık, tam kapanmamış. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor.

 

Depo : Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye. Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy.

Görev : İşlev. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı iş, misyon. Resmî iş, vazife.

Hava : Çekicilik. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü. Tarz, üslup. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Gökyüzü. Keyif, âlem. Çevreyi kuşatan boşluk. Esinti. Müzik parçalarında tür. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.

Diğer dillerde Su terazisi anlamı nedir?

İngilizce'de Su terazisi ne demek? : n. spirit level, level, water gauge, water gage, plumb rule

Almanca'da Su terazisi : n. Wasserturm