Swollen türkçesi Swollen nedir

Swollen ile ilgili cümleler

English: My eye has swollen up.
Turkish: Gözlerim şişti.

English: My feet are a little swollen.
Turkish: Ayaklarım biraz şişti.

English: I have a swollen ankle.
Turkish: Şiş bir ayak bileğim var.

English: Your feet are swollen because your shoes are too small.
Turkish: Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.

English: I went to see the river, which I found greatly swollen.
Turkish: Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.

Swollen ingilizcede ne demek, Swollen nerede nasıl kullanılır?

Swollen egg : Sertleşmiş yumurta. Yumurtaların suyla temas etmesiyle kabuk gözeneklerinden ve mikrofil deliğinden su alarak şişmesi.

Swollen head syndrome : Şişkin baş sendromu. Evcil kanatlılarda, göz çevresi ve başın deri altı dokusunun yangı sonucu şişmesiyle belirgin, escherchia coli ve pnömovirüslerin beraberce oluşturdukları, heterofil içeren granülomlar ve fibrinoheterofilik infiltrasyonlarla belirgin, akut veya subakut seyirli enfeksiyon. Şiş kafa sendromu. Özellikle 4-6 haftalık etlik piliçlerde olmak üzere damızlık ve yumurtacı tavuklarda da görülen, göz içi sinüslerinde şişkinlik, çene altı ödemi, başın bükülmesi, kasların kasılması ve inkoordinasyonlarla belirgin akut seyirli viral hastalık.

 

Swollen headed : Kendini bir şey sanan. Kendini beğenmiş.

Suffer from a swollen head : Küçük dağları ben yarattım demek.

Become swollen : Kabarıklaşmak. Şişkin hale gelmek. Şişmek. Kabarık hale gelmek. Şişik hale gelmek.

Swoon : Kendinden geçme. Bayılma. Baygın hal. Bayılmak. Baygınlık geçirmek. Baygınlık.

Swoons : Kendinden geçme. Baygınlık. Bayılmak. Bayılma. Baygınlık geçirmek. Baygın hal.

Swooning : Bayılma. Bayılmak. Baygınlık geçirmek.

Swoop : Ani saldırı. Baskın yapmak. Üstüne çullanma. Üzerine çullanma. Üstüne çullanmak. Üzerine çullanmak. Saldırmak (kuş). Saldırma.

Swoop down : Birdenbire inmek (kuş). Saldırmak (kuş). Üstüne çullanmak. Baskın yapmak.

İngilizce Swollen Türkçe anlamı, Swollen eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Swollen ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Big headed : Kendini bir şey sanan.

Bodkin : Çuvaldız. Tığ. Firkete. Biz. Şerit tığı.

Baggy : Bol. Gevşek. Çuval gibi. Şapşal. Asılı. Torba gibi sarkan. Torba gibi. Sarkık. Düşük.

Pompous : Şaşaalı. Cafcaflı. Azametli. Tantanalı. Havalara giren. Çalımlı. Tumturaklı. Muhteşem. Fiyakacı. Süslü.

Conceited : Mağrur. Hodbin. Burnu havada. Burnu büyük. Kurumlu. Kibirli.

Blubbered : Ağlarken bozuk biçimli olan. Hüngür hüngür ağlamak. Zırıltı. Zırlama. Zırlamak. Zırıldamak. Ağlama. Hüngürdemek. Balık yağı.

Blubbery : Şişman.

Puffier : Şişirilmiş. Esintili. Abartılı. Tıknefes. Tantanalı. Kaba.

 

Bagging : Kapsayan. Çuval bezi. Ambalajlık bez. Sarkık. Çantaya koyarak. Çantaya koyma. Çuvallama. Ambalajlık.

Swollen synonyms : self conceited, bouffants, bunchier, biggety, proud, bulge, lordlier, bulged, puffy, bilges, blubber, high and mighty, inflated, chestiest, lofty, bunchiest, broaches, fastuous, lordliest, bodkins, egotistical, torose, bouffant, bloated, bulgiest, baggiest, puffed, boastful, egotistic, swollen headed, lordly, orgulous, baggier.

Swollen zıt anlamlı kelimeler, Swollen kelime anlamı

Humble : Basit. Alçak. Burnunu kırmak. Alçakgönüllü. Sıradan. Gösterişsiz. Mütevazi. Kibrini kırmak. Naçiz. Gururunu kırmak.

Swollen ingilizce tanımı, definition of Swollen

Swollen kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Immoderately increased. Enlarged by swelling. Swollen streams. As, swollen eyes.