Söyleme nedir, Söyleme ne demek

  • Söylemek işi

"Söyleme" ile ilgili cümle

  • "Birinin çıkıp onu uyarmasına, nasıl göründüğünü söylemesine ihtiyacı vardı." - E. Şafak

Yerel Türkçe anlamı:

Ismarlama

Kıta, beyit, mani.

Bilimsel terim anlamı:

Kimi bölgelerde soylama karşılığı kullanılan sözcük. bk. soylama.

Söyleme anlamı, kısaca tanımı:

Söylemesi ayıp : Utanılacak bir durumun açıklanması sırasında kullanılan bir söz.

Söylem : Bir veya birçok cümleden oluşan, başı ve sonu olan bildiri, tez. Kalıplaşmış, klişeleşmiş söz, ifade. Söyleyiş, söyleniş, sesletim, telaffuz.

Söylemediğini bırakmamak : Bir kimse veya bir konu ile ilgili olarak söylenmemesi gereken şeyleri söylemek.

Söylemek : Yazmak, düzmek. Sipariş etmek. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak. Yapılmasını istemek. Önceden bildirmek, tahmin etmek. Türkü, şarkı vb. okumak. Haber vermek. Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak. Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak.

Acı söylemek : Olumsuz bir davranış karşısında gerçeği olduğu gibi söylemek.

Açık söylemek : Anlaşılmayan yön bırakmadan anlatmak. çekinmeden söylemek.

Açıkçasını söylemek : Doğrusunu, açık olanını, anlaşılır biçimini söylemek.

Ağır söylemek : Acı, dokunaklı sözler söylemek.

 

Ağzına geleni söylemek : Gelişigüzel, saçma sapan konuşmak. nezaket dışına çıkarak ağır ve kırıcı sözler söylemek.

Ağzından hayır çıkmazsa bari şer söyleme : "lehte konuşmuyorsun, hiç olmazsa aleyhte de konuşma" anlamında kullanılan bir söz.

Aklına geleni söylemek : Rastgele konuşmak.

Aleyhinde söylemek : Çekiştirmek, yermek.

Arkadan söylemek : Kendisi bulunmadığı bir yerde bir kimseyi çekiştirmek, dedikodusunu yapmak.

Ayıptır söylemesi : "bunu söylemek size karşı saygısızlık olacak ancak söylemek zorundayım" anlamında özür dilemek için kullanılan bir söz. "övünmek gibi olmasın ama" anlamında kullanılan bir söz.

Benden söylemesi : "ben üzerime borç saydığım şeyi söyledim, kendimi suçlu saymam" anlamında kullanılan bir söz.

Bir ayak üstünde bin yalan söylemek : Çok kısa sürede pek çok yalan söylemek.

Bir şey söylemek : Konuşmak. belirtmek, anlatmak, ifade etmek.

Bir söylemek pir söylemek : Uzatmadan gereği gibi söylemek.

Bülbül gibi söylemek : Bildiklerini hiçbir şey saklamadan söylemek, itiraf etmek.

Büyük lokma ye büyük söz söyleme : "başaramayacağın, sonuçlandıramayacağın bir konuda kesin sözler söyleme" anlamında kullanılan bir söz.

Büyük söylemek : Yapacağı bir şey hakkında kesin konuşarak övünmek.

Çok söyleme arsız edersin aç bırakma hırsız edersin : "bir kişiye bir uyarıyı sürekli olarak yapmak ve bir kişiyi istediğinden yoksun bırakmak daima kötü sonuç verir" anlamında kullanılan bir söz.

Çok söylemek : Gevezelik etmek.

Derdini söylemeyen derman bulamaz : "insan sıkıntısını başkasına açıklayarak giderebilir" anlamında kullanılan bir söz.

 

Dirhemle söylemek : Çok az ve zorla konuşmak.

Dudak ucuyla söylemek : Belli belirsiz anlatmak, isteksizce söylemek.

Edeptir söylemesi : "affedersiniz, söylemesi ayıptır ama" anlamında kullanılan bir söz.

İyi söylemek : Övmek.

Kötü söyleme eşine ağı katar aşına : "ilişkide bulunduğun kimseleri sözlerinle incitme, kötüleme ki onlar da sana daha büyük kötülük yapmasınlar" anlamında kullanılan bir söz.

Kötü söylemek : Birtakım olumsuz, beğenilmeyen, istenmeyen tutum ve davranışları olduğunu söylemek, kötülemek.

Kulağına söylemek : Fısıldamak.

Lehinde söylemek : İyiliğini söylemek. hakkında iyi söz söylemek, desteklemek.

Ortadan söylemek : Herkesin içinde, belli bir kimseyi amaçlamadan konuşmak.

Pek söylemek : Kırıcı ve sert konuşmak.

Şarkı söylemek : Belirli bir besteye göre güfteyi uyumlu olarak okumak.

Selam söylemek : Selamını birine götürmesini söylemek. birinin gönderdiği selamı başkasına iletmek.

Tane tane söylemek : Acele etmeden, seslerin hakkını vererek herkesin anlayabileceği gibi konuşmak.

Türkü söylemek : Ezgisiyle bir türküyü seslendirmek.

Yabana söylemek : Saçma sözler söylemek, boşa konuşmak.

Söylemen : Çok konuşan, konuşkan.

Söylemez : Şanlıurfa kenti, Karacadağ bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Yozgat şehrinde, Sarıkaya ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Söyleme ile ilgili Cümleler

  • Söylemek gereksiz, ödülü alamaz.
  • Söylemek istediğim başka bir şeyim yok.
  • Söylemek için uygun bir şey düşünemedim.
  • Henüz kimseye söylemedin, değil mi?
  • Yardımını istemediğimi sana söylemeye devam ediyorum.
  • O bana hiçbir şey söylemedi.
  • Gerçekten Tom'a yalan söylemedin, değil mi?
  • Bana onun adını söylemek zorunda değilsin.
  • Söylemek bana düşmez.
  • Ne yaparsan yap, ama Tom'a yapacağını söyleme.
  • Söylemek istediğim başka bir şey düşünemedim.
  • Söylemek gereksiz, biz günün sonunda çok yorgunduk.
  • Sizleri kıskandığımı söylemek zorundayım.
  • Söyleme. Tahmin edeyim.

Diğer dillerde Söyleme anlamı nedir?

İngilizce'de Söyleme ne demek? : n. saying, telling, confession, mention, articulation, relation, utterance

Almanca'da Söyleme : n. Feststellung

Rusça'da Söyleme : n. высказывание (N)