Tüfek nedir, Tüfek ne demek

Tüfek; kökeni farsça dilinden gelmektedir.

  • Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah

Yerel Türkçe anlamı:

Tandır bacası : Dumanı iyi çekmiyor, bu tandırın tüfeğini yükseltmeli.

Ocak kemeri.

Tüfek hakkında bilgiler

Tüfek, hafif ateşli bir silahtır. Omuza dayanarak kullanılır. Kullanıldığı yerlere göre piyade tüfeği, su altı tüfeği, av tüfeği gibi adlar alır. Mekanizma, kundak, dipçik ve namlu olmak üzere dört ana parçadan meydana gelir. Mekanizma ateşlemeyi ve kovanı dışarı atmayı sağlar. Kundağın muhafaza ettiği namlu mermiye yön vermeye, dipçik ise tüfeğin omuza dayanarak tepkisini hafifletmeye yarar. Çeşitli tüfekler bulunur.

16. yüzyılın sonlarında kullanılmaya başlanan tüfek ilk zamanlar ağızdan doldurulan, yivsiz ve ağır bir yapıya sahipti. Ateşleme dışarıdan yapılıyordu. Bu sebeple ancak savunmada kullanılabilmekteydi. Zamanla hem savunmada, hem de taarruzda kullanılmaya başlandı. Dışarıdan ateşlemenin mahzurlarını gidermek için birbirine çarpan iki demirin çıkardığı kıvılcımla ateşlenen çakmaklı tüfekler yapıldı. Daha sonraları aynı çalışma sisteminde çakmak taşı kullanılarak daha iyi bir ateşleme mekanizması elde edildi. Buna rağmen ateş hız ve gücü hâlâ yetersizdi. Bu gayeyle tüfeklerde pek çok değişiklikler kaydedildi. Doldurmanın ağız yerine kuyruktan yapılması, namluya helezonik yiv yapılması, madenî kovanlı fişeklerin kullanılması, iğne ve kapsül sistemine geçilmesi belli başlı gelişmelerdir. Fişek hazneleri ve mekanizma sistemlerinin tüfeklerde kullanılmasıyla mermilerin art arda ateşlenmesi mümkün oldu. Buna göre 1900'lere doğru yapılmış olan Alman Mauser ve Fransız Lebel tüfekleriyle 2000 m menzile erişildi. I. Dünya Savaşında piyade tüfeklerinin yerini makineli tüfekler aldı. II. Dünya Savaşında ise tüfek artık otomatik silahlarla bir bütün haline geldi. Otomatik ve yarı otomatik tüfeklerde, atışın otomatik olarak yapılmasını sağlamak için ilk atışta meydana gelen barut gazından faydalanılır.

 

Osmanlı ordusunda tüfekçi denen ve savaşta önemli rol oynayan ordu birlikleri bulunurdu. Silahların bakım ve tamiratına çok önem verildiğinden, başlarında tüfekçibaşı bulunan, bu işlerle ilgili birlikler de vardı. Kanuni Sultan Süleyman Han zamanında tüfek imalatına ağırlık verildi. 19. yüzyılın sonlarına doğru eldeki tüfekler Avrupa'ya göre geri kaldığından Sultan II. Abdülhamid Hanın gayretleriyle daha modern Alman Mauser tüfekleri alındı. I. Dünya Savaşında, Osmanlılar pek çok çeşitte tüfek kullandı. Daha öncekilerine ilave olarak 1930'ların sonunda Türk Silah Fabrikalarında, Alman Mauser tüfeği kalitesinde tüfekler imal edildi. Bugün ordumuzda Mehmetçik 1, T-12 Keskin nişancı tüfeği, Alman HK 33, G3 ve Rus AK-47 AKM piyade tüfekleri kullanılmaktadır.

Tüfekler, hala savaşlarda belirli görevler için muharip sınıfların yanlarında devamlı bulundurdukları silahlardır. Ayrıca tüfeğe dürbün takılarak hedefi daha yakına getirip isabet ihtimalinin artması, tüfeğe bomba takılarak (Tüfek bombası) bombaatar haline getirilmesi ve özel dürbünlerle gece bile hedefi görüp ateş edebilmek bu konudaki önemli gelişmelerdir. Piyade tüfeği dışındaki diğer av ve su altı tüfekleri de zamanla pek çok değişikliğe uğradı. Av tüfeklerinin tek ve çifte denen çift namlulu olanları vardır. Kullanıldığı yere göre kısa menzilli, uzun menzilli gibi değişik özelliklere sahiptir. Su altı tüfekleriyse su altında avlanırken tüfeğe naylon iple bağlı zıpkını atmaya yarar. Bunlar deniz içinde bilhassa balıkların avlanmasında kullanılır.

 

Tüfek ile ilgili Cümleler

  • Hiç bir tüfekle ateş ettin mi?
  • Hiç tüfek aldın mı?
  • Bir insanı bir havalı tüfekle öldürebilirsin.
  • Ali babasının ona verdiği tüfekle bir ayı vurdu.
  • Ali Mary'yi bir tüfekle vurdu.
  • Avcılar tüfeklerini file doğrulttular.
  • O bir tüfek rafı mı?

Tüfek kısaca anlamı, tanımı:

Savaş : Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele. Uğraşma, kavga, mücadele. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal.

Namlu : Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça. Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü.

Ateşli : Cinsel istekleri güçlü olan. Ateşi olan. Heyecanlı, coşkulu.

Silah : Bir konuda etkili her şey. Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç. Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç.

Tüfek atmak : Tüfekle ateş etmek.

Tüfek çatmak : Askerlerin dinlenme sırasında tüfeklerini, dipçikleri üzerinde üçerli olarak birbirine dayamak.

Tüfekhane : Tüfek yapılmış olan yer.

Eski tüfek : Herhangi bir işte eski ve deneyimli olan kimse.

Kaval tüfek : Namlusu yivsiz tüfek.

Makineli tüfek : Tetiğine basıldığında sürekli kurşun atan bir tür tüfek, makineli.

Pompalı tüfek : Havanın sıkıştırılması ve basıncının artmasıyla patlayıcı madde atan silah.

Top tüfek : Türlü silahlar.

Ağız tüfeği : Çocuklar arasında şakalaşmak amacıyla kullanılan, içindeki çekirdek, kâğıt parçası, leblebi vb. şeyler hızla üflenerek atılan, boru biçiminde bir oyuncak türü. Avlanmak amacıyla üflenerek kullanılan ilkel silah.

Tüfekçi : Padişah ve sarayı korumakla görevli olan. Tüfek yapan, onaran veya satan kimse. Savaş gereçleri, silah yapımı ve onarımı ile uğraşan asker sınıfından olan kimse.

Tüfekçilik : Tüfek satıcılığı. Tüfek yapma veya onarma işi.

Tüfeklik : Kışla gibi yerlerde tüfekleri düzenli bir biçimde koymak için yapılmış yer. Tüfek kılıfı.

Makineli tüfek gibi : Çok hızlı, birbiri ardınca.

Hafif : Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa. Önemli olmayan. Çok dik olmayan (sırt, yokuş). Güç veya yorucu olmayan, kolay. Etkisi az olan, sert karşıtı. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan. Gücü az olan, belli belirsiz. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek). Sıkıntısız, ferah, rahat olarak. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı.

Omuz : Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm.

Piyade : Piyon. Bir çift kürekle yönetilen bir tür hafif kayık. Yaya olarak savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf. Yaya. Bu sınıftan olan asker.

Mekanizma : Oluş, ortaya çıkış, işleyiş. Organların işleyiş biçimi. Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek. Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm.

Kundak : Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb. Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez. Ara bozma, fitne, fesat. Saçları yemeninin içine alıp bağlama. Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey. Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm. Arabalarda dingil yatağı. Bu bezle sarılmış bebek.

Dipçik : Tüfek vb. silahların namlu gerisinde bulunan, atış sırasında silahın omza dayanmasını veya tabancanın elle kavranmasını sağlayan taban bölümü.

Dört : Üçten bir artık. Dört sayısının adı. Bu sayıyı gösteren 4 ve IV rakamlarının adı.

Tüfek atma : Türk cambazının becerilerinden biri : İp ya da tel üzerinde yürürken çakmaklı kol tüfeği atma numarası. Bu eski tip ağır tüfek büyük bir güçle geri teperdi, cambaz bu tepme sırasında dengesini yitirmezdi.

Tüfekçi yamağı : Padişaha özgü silahları koruyan, bakım işleriyle uğraşan görevli.

Tüfekçibaşı : Tüfekçi yamaklarının buyurucusu.

Tüfekçikonak : Bursa ilinde, Tahtaköprü bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Tüfekçipınarı : Konya şehri, Yeniceoba bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Tüfekliler : Piyade eri. Savaş gemilerinde, gemici olmayan, sadece savaşan askerler.

Diğer dillerde Tüfek anlamı nedir?

İngilizce'de Tüfek ne demek? : n. rifle, gun, piece

Fransızca'da Tüfek : fusil [le], flingue [le]

Almanca'da Tüfek : n. Büchse, Gewehr, Knarre, Schießgewehr, Schießprügel

Rusça'da Tüfek : n. ружье (N), винтовка (F)